9

6.3K 845 1.1K
                                    

Kovulmam gayet normaldi. Berikaların laboratuvar içinde ilk bulunuşu da değildi aynı zamanda. Daha öncesinde de müfettişe ve baş laboranta defalarca yakalanmış ve "çalışmalarımı derhal kesmem gerektiği" üzerine uyarı almıştım. İlacın tamamen deneysel olduğunu ve diğer ilaçlar üzerinde değişiklik yapmadan önce bu küçük şeytani mavi haplarda deneme yaptığımı söylemiştim. İnanmaları güçtü tabii ama laboratuvarın en kaliteli ve vasıflı elemanlarından olduğum için defalarca affedilmiştim.

Sanırım bardağı taşıran son damla son formülde eklediğim madde üzerineydi. Yasal değildi. Üretimi ve kullanımı yıllardan beri yasaktı. Hoseok'un yanında olsam da bir şey yapamayacağımı ve sonunda kovulacağımı bildiğimden kovulmama çok fazla kafa yorup üzülmedim. Önüme bakmam ve evi geçindirmem gerekiyordu. Para kazanmanın başka yollarını bulmak zorundaydım.

Jimin'in babasının lütfedip gönderdiği para ancak Jimin'in sosyal ihtiyaçlarını ve kişisel isteklerini karşılayabiliyordu. İlaçları sattığım standımın kirası, (devletten onaylı ilaç sattığım izlenimi vererek stant açabildim, bir de soyadım ve medikal geçmişim yardımcı oluyordu) mutfak ve kalan tüm giderlerden hala ben sorumluydum. Bankada yatan paralarımın da çekim sınırı vardı ve taksitle Jimin'in eğitimi için harcıyordum. Çalışma iznim ve laborantlık belgem de sonradan ani bir kararla fes edildiği için birkaç günü evde gergin gergin dolanarak geçirdim. Hoseok fes edilmemesi için uğraştığını söylese de esas uğraşması gereken benmişim, zaten elimden almak için sabırsızlanıyorlardı ben de çok uğraşmadım. Dediğim gibi paraya çok ihtiyacım yoktu, çok uçar bir deney malzemesi almak istediğimde de çalışıyordum, şimdi olduğu gibi. Bu arada, çekim limiti konusunda ciddiyim. Berika malzemeleri gerçekten çok pahalı (milyarlardan bahsediyorum) yoksa sonu gelmeyen bir birikimim var.

Eskisi gibi illegal işlere başvurabilir ve Berika dışında ürettiğim kendi ilaçlarımı veya evde hazırlanması kolay başka uyuşturucuları satabilirdim fikri gelmişti aklıma kovulduğumu duyar duymaz.

Bodrumdaki alanı açıp eskimiş küçük laboratuvarıma dönme vakti gelmişti. Güzel anılarım yoktu o odada. Genelde kendime işkence eder susuz ve aç bırakırdım orada kendimi. Berikanın ilk günlerinde yani.

Jimin'in derslerinin ve normal yaşantısının aksamaması gerekiyordu. Yoksa evde bir boş oda daha vardı. Genelde ilaç yaparken ya da yeni deneyler üzerinde çalışırken fazlasıyla deli davranırdım, onu tekrar korkutmanın riskini almaya değmezdi.

Hoseok kovuluşumun ardından bir-iki gün bizde kaldıktan sonra işlerine döndü. Jimin'le çok iyi anlaşmışlardı. Espri anlayışları aynıydı. Bir gün onlar benim hakkımda sohbet ederken gizlice dinledim. Hoseok nihayet aylardır yapmak istediği abi konuşmasını onunla yaptı.

"Nasihat verecek durumda değil biliyorum ama..." diye lafa girdi Hoseok. Jimin çoktan konunun nereye gideceğini anlamış gibi iç çekti.

"Ondan uzak durman gerek bunu biliyorsun."

Tekrar başını salladı. Kucağındaki Kobra'nın başını okşamakla meşguldü.

"Artık istesem de bunu yapamam. Onu önemsiyorum."

Hoseok sarkastik bir biçimde güldü. "Ben de zamanında bu hataya düştüm. Yoongi'yi seven kurbanlardan biriyim. Onun böyle bir çekimi var. Şeytan tüyü var onda. Biliyorum çok zor ama buradan taşınmak zorundasın."

Oda aynı gülüşle karşılık verdi ona. "Taşınmamı istiyorsan taşınırım. Ama onun hayatından öylece çıkamam."

"Bak aranızda özel bir bağ olduğunu biliyorum ama-"

"Hayır, Hoseok bilmiyorsun. Artık çok geç."

İkimizi savunması çok hoşuma gitti ama savunmasını istemiyordum. Hoseok'a hak vermeliydi. İçten içe Hoseok'a da kızıyordum, bundan daha iyisini yapabilir gözünü iyice korkutabilirdi ama o da sanki istemeye istemeye konuşuyor gibiydi. Sanki sırf bu konuşmayı yapmak boynunun borcu diye konuşuyordu.

berika  || yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin