6) Pembe Yalanlar

74.4K 1.7K 26
                                    

Özür dilerim, geç kaldım." Dedi gülümsemesi gamzesini ortaya çıkarırken. Islanmıştı, solgun ve üşümüş görünüyordu.

Ne zaman yağmur yağmıştı? Ne zaman hava kararmıştı?

Arkamdan Marie'nin sesini duydum.

"Hanım efendi? Beklediğiniz misafiriniz mi?" Dönüp cevap vermek üzere ağzımı açmıştım ki Damian atıldı.

"Bekliyor muydun?" Yanaklarımı ateş bastı ve beynim boşaldı.

"Hayır." Birden bocalayarak durdum. "Marie, önceden odanı hazırlamıştı. Damian'a odasının yerini gösterebilir misin?"

"Beni gördüğüne sevinirsin sanıyordum."

"Yirmi saat önce görseydim sevinebilirdim."

"Gerçekten üzgünüm, işim çıktı." Duvara yaslanıp uzun bıkkın bir soluk verdim. İstediğim Damian'dı. Neden sevinemiyordum? Kendimi zorlayıp gülümsedim.

"Sırılsıklamsın." Islak saçları alnına yapışmıştı, yanakları ve dudakları soğuktan kızarmış, her nefesinde göğsü yavaşça kalkıyordu. Bunlar güzel ayrıntılardı.

"Bu taraftan bayım." Merdivenlerden çıkmaya başlayan Marie'ye doğru birkaç adım attı, sonra hızla yanıma dönüp eğildi, sadece benim duyabileceğim bir şekilde,

"İşi bırakıp yanına gelebilseydim, bunu bir çırpıda yapardım." Dedi. Aynı hızla gitti. Arkasından bakakaldım.

Akşam yemeğinde Marie ve Marlo gergin gözüküyordu. Leila etrafta neler döndüğüyle ilgilenmiyor, Damian gibi yemeklerin tadını çıkarıyordu. Misafirim temizlenmiş, rahatlamış görünüyordu.

"Küçük hanım, beyefendiyle nereden tanışıyorsunuz?"

Damian soru soran gözlerle bana döndü. "Şey..."

"Üniversite... Üniversiteden tanışıyoruz. Benim ilk yılımda Damian son sınıf öğrencisiydi." Marie'yi tatmin edecek bilgiler vermemiz gerekiyordu ve şaşkınlığı hala üzerimden atamadığım için yalanıma devam edemedim.

"Hangi bölümdeydiniz beyefendi?"

"Hımm, ben fotoğrafçılık okudum." Mezun olduğum fakülteye ait bir bölüm söylemesi şaşırtıcıydı.

"Yani fotoğrafçısınız."

"Sanırım öyleyim." Şakacı bir tavırla gülümsedi.

"Marie, sana Damian'dan bahsetmiş olmalıyım. Son sınıf öğrencisi olarak yenilere karşı son derece yardımseverdi."

"Kumral birinden bahsettiğinizi hatırlıyorum hanımefendi. Yunan dememiş miydiniz?"

"Yunan mı demiştim?"

"Annem Yunan." Diye atıldı Damian.

"Evet, doğru hatırlıyorum öyleyse." Diye kendini onayladı Marie.

"Angie, okulun en güzel kızıydı. Tartışmasız. Ve de bölümünün en yeteneklisi..."

 "Şey, teşekkür ederim." Kızaran suratımı tabağıma indirdim

"Kesinlikle katılıyorum." Marlo'nun şüpheci bakışlarından kaçmaya çalışırken neredeyse körili tavukla boğuluyordum. Damian kendi suyunu uzattı.

"Hey, iyi misin?" Masanın üstünden bana doğru eğilmişti.

Koca bir yudumdan sonra kendime gelebildim. Bu küçük korumacı davranışının Marie ve Marlo'nun gözünden kaçmadığını biliyordum. Sohbet yumuşadı, Marlo Damian'a gençlik hikâyelerini anlatmaya başladığında derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Sonrasında Marie'yle masadaki bulaşığı mutfağa taşıdık.

ANGIEWhere stories live. Discover now