lil meow | yoonmin (devam etmiyor)

22| regret

"Taemin, fotoğraf çektirelim mi?" Kendi kendime fotoğraf çektirmekten sıkıldığımda yanımda oturan Taemin'e seslenmiştim. "Yoongi ile çekin işim var," diyerek Hoseok ile oynadığı oyuna geri dönmüştü. Oflayarak Yoongi'ye döndüğümde Taehyung'un elindeki dergiyi incelediklerini görmüştüm. Taehyung takip ettiği grubun fotoğraflarını Yoongi'ye gösteriyordu. Yoongi'de mırıldanarak onlara bakıyordu.

Kafamı Yoongi'nin omzuna koyduğumda Yoongi panikle kafasını çevirmişti. "Yoongi," demiştim sevimli bir tonda. "Fotoğraf çektirelim mi?" Gülümsemiş ve başıyla onaylamıştı.

Kamerayı ayarlamak için kafamı kaldırmak istediğimde eliyle durdurmuştu beni. Ardından telefonu elimden almış ve poz vermem için bana birkaç saniye vermişti. Kameraya gülümsediğimde o da dişlerini göstererek kocaman gülmüştü.

Ve bu çektirdiğimiz ilk fotoğraf olmuştu.

Daha sonra devamı gelmişti. Birkaç kere Yoongi çekmiş ve bir süre sonra telefonu bana çevirmişti. Tam o sırada dergiyle ilgilenmeyi bırakan Taehyung yanıma ulaşmış ve bize katılmıştı. "Şunlara bak fotoğraf çektiriyorlar ve bizi çağırmıyorlar bile!" Hoseok mızmızlanarak Taemin'i de alarak yanımıza geldiğinde komik bir an olsa da hepimiz fotoğraf çektirmekle ilgilenmiştik.

"Yoongi'yle çektiriyorduk siz niye geldiniz ki?" demiştim ufak bir kızgınlıkla. Hoseok anında araya girmişti. "Satıldık mı ne?" Şokla ayağa kalkıp Hoseok'un üstüne atlamıştım. "Asla!" diye sımsıkı sarıldım ona. "Sizi asla satmam gün ışığım."

Hoseok ise bir süre sonra gülmeye başlamış ve kolunu omzuma atmıştı. "Seni bırakacak göz var mı bende?" demişti benimle birlikte ayağa kalkarken. Taehyung Hoseok'un yüzüne yaklaşarak, "Var gibi görünüyor," dediğinde Hoseok'un kaşları çatılmıştı. "Ben de diyorum bugün eksik olan bir şey var," ardından kafasını Taehyung'a çevirdi. "Taehyung ve beni sinir eden davranışları."

İkisi yine klasik tartışmalarını gerçekleştirirken Taemin'in seslenmesiyle durmuşlardı. "Açlıktan ölmek üzereyim. Kavga etmeyi kesin ve gidelim!" Kafamı Taemin'e çevirdiğimde kolunu Yoongi'nin omzuna attığını fark etmiştim. Sinirle dudaklarımı büzerken kıskançlığıma yenik düşmüştüm.

Yol boyunca Taemin beni sinir etmek istercesine Yoongi'yi bırakmamıştı. En sonunda sinirle söylenerek Taehyung'un koluna girmiştim. Bu halime gülen Hoseok ve Taehyung'a anlamsız bakışlar atmayı da ihmal etmemiştim.

"Sonunda geldik!" Taemin'in gösterdiği kafeyle gülümsemiştim. Sabah yaptığım kahvaltıdan sonra oldukça acıkmıştım. Kapıyı bizden önce açtığında yanında duran Yoongi'ye baktı. "Önden ben buyurayım," diyerek içeri girdiğinde Yoongi şaşkınlıkla Taemin'e bakıyordu.

Boş bulduğumuz masaya geçtiğimizde hemen arkamızdan menü defterleri dağıtılmıştı. Hamburgerlerin yer edindiği sayfaya geldiğimde duraksamıştım. "Sanırım hamburger alacağım," diyerek birini seçerken Yoongi'nin de hamburger seçtiğini görmüştüm. Herkes seçimini yaptığında menülerimiz toplanmış, siparişlerimizi vermiştik." Yoongi, Taemin ve ben hamburger seçerken; Hoseok ve Taehyung pizza seçmişti.

Siparişlerimiz gelene kadar Taemin ve Hoseok'un oyun hakkında konuşmalarını dinlemiştik. Taehyung Hoseok'un yaşadığı komik talihsizliklere gülerken Yoongi bir süre sonra sıkılmış ve telefonuna bakmıştı. Bense Yoongi'ye kısa bir bakış attıktan sonra dışarıyı seyretmeye başlamıştım.

Yoongi'yle yaşadığımız o unutulmaz andan sonra onunla daha da yakınlaşacağımı düşünmüş ve huzurlu hissetmiştim. Fakat Yoongi bütün düşüncelerimi yanıltmıştı. Sanki o gün beni öpmemiş, aramızda farklı bir olay geçmişti. Kavga etmişiz gibi... Tuhaftı, anlayamıyordum onu. Bu da sinirlenmeme sebep oluyordu.