10| flirt

3.9K 376 507
                                    

"Sonunda Hoseok!" Taehyung çalan kapıyı açar açmaz bağırmıştı. "Filmi başlatmış olsaydım seni eve almazdım."

Hoseok ona tek kelime etmemiş salona geçmişti. Yoongi'yle seçtiğimiz filmi televizyonda açtığımızda koltuğa yayılmıştık. Taehyung ve Hoseok koltuğa oturur oturmaz yine küçük bir tartışma yaşamış en sonunda filmin başlamasıyla sessizliğe bürünmüşlerdi. Yoongi yanımda filmi pür dikkat izlerken gözlerimin her saniye ona kaymasını anlayamamıştım.

Kafamı çevirmiş filme odaklanmıştım. Fakat odaklanma sürem kısa sürmüştü. Yoongi ile ortamıza koyduğumuz mısır paketine elimi daldırdığımda elime çarpan başka bir el ile panikle sağıma dönmüştüm. Yoongi ani tepkimi ilk birkaç saniye şaşkınlıkla izlese de daha sonra şaşkınlığının yerini içten gülüşü almıştı. Kaşlarımı çatmış ona sinirli bakışlarımı yollamıştım. O ise bunu önemsemeden kısık bir sesle gülmeye devam ediyordu.

"Sessiz olun burası en sevdiğim kısım," Hoseok'un sesini duyduğumda bakışlarım yan koltuktaki ikiliye dönmüştü. Birbirlerine mi yoksa battaniyeye mi sarılmışlar anlayamasamda birbirlerine olan bu yakınlıkları beni gülümsetmişti.

Filmin son bir saatini hatırlamıyorum diyebilirdim. Hoseok sayesinde dört kez izlediğim film artık ezberimde olduğu için izlemekten sıkılmış ve uyuyakalmıştım. Uykumu bölen Yoongi'nin narin sesi olmuştu. "Jimin," sesi yakınımdan gelse de o kadar kısık söylemişti ki sanki uyanmamı istemiyor gibiydi. Diğer tarafta ise benden farksız bir şekilde uyuyakalan Taehyung vardı. Hoseok'un kulağına bağırmasıyla yerinde sıçramış ve dengesini kaybederek yere düşmüştü. Uykulu halimle gözlerimi zar zor açsamda Taehyung'a gülmeden edememiştim.

Yoongi onlara tuhaf bir şekilde bakarken Taehyung ayaklanmıştı. Hoseok ise çoktan merdivenlerin önüne gelmiş üst kata kaçmıştı. Taehyung'da peşinden üst kata çıktığında neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum.

"Kavga mı edecekler?" demişti Yoongi korkuyla. Bense ellerimi gülmekten kızaran yanaklarıma bastırmıştım. "Yakında alışırsın bu hallerine," diyebilmiştim sadece. O ise kavgayı unutmuş kızaran yanaklarımı seyretmişti. Ya da bana öyle gelmişti.

Yoongi'yle salondaki dağınıklığı topladıktan bir süre sonra Taehyung ve Hoseok aşağı inmişti. Az önce kavga eden ikili onlar değilmiş gibi Hoseok kolunu Taehyung'un omzuna atmış onu kendine çekmişti.

"Kavga eden arkadaşlar gibi değil de daha çok kavga eden sevgililer gibisiniz," demiştim onların haline gülerken. Hoseok gözlerini büyütmüş tepki olarak Taehyung'u itmişti. "Ne yapışıyorsun?" diye homurdandığında Taehyung sırıtarak Hoseok'a bakıyordu. "Yanakları kızardı! Yanakları kızardı!"

Hoseok elleriyle yanaklarını kapatırken mızmızlanmaya devam ediyordu. "Hiç de bile!" Taehyung ise oyunu devam ettirmek için Hoseok'un dibine girmişti. "Utandın mı güneşim?"

Biraz daha devam ederse Hoseok'un onu döveceğini biliyordu. Yine de bu durumdan oldukça zevk alıyordu.

İkisi yine tartışarak salona ilerlediğinde gözlerim Yoongi'ye kaymıştı. "Hoseok Taehyung'u mu seviyor?" Sorduğu soruya karşı ona tuhaf bakışlar atarken, "Bu konu hakkında hiçbir fikrim yok," diyebilmiştim. "Aşktan anlamadığımı Taehyung'un Jungkook'a sapıklık yapmaya başladığı gün fark etmiştim." Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Yoongi," dedim merakıma yenik düşerek. Başını hafif salladığında bakışları yine ellerini bulmuştu. Ellerine bakmasını, dokunmasını istememiş; bakışların bana dönmesini istemiştim. İki elini de sıkıca kavradığımda panikle kafasını kaldırıp bana bakmıştı. "Hiç aşık oldun mu?"

lil meow | yoonmin (devam etmiyor) Where stories live. Discover now