"Ben o şekilde görmekten bahsetmiyorum sevgilim." diyerek kolunu oturduğumuz yerde belime dolayıp vücudumu kendininkine yasladı.

Konuyu nereye vardıracağını tahmin ettiğim için cevap vermedim. Zaten gerek de kalmadı; çünkü Sedat ayağa kalkıp Ayça'yı dans pistine sürüklerken Cem de Derya'yı kaldırdı.

"Hadi siz de gelin."

Arda, "Sonra." diye cevap verince Derya gözlerini devirip Esma'yı elinden çekti.

"Bari sen gel."

Bugün tüm çekingenliğini üzerinden atmış olan Esma, Derya ve Cem'in peşinden çok kalabalık dans pistine yürüyüp gözden kaybolduğunda Arda ile baş başa kaldık.

"Bu gece gözüme daha bir güzel görünüyorsun."

Saçlarımın arasına mırıldanan Arda'nın sözleri ruhumu okşamıştı. "Özlediğindendir." diyerek kıkırdadım. "Yoksa her zamanki halim."

"Hmmm, belki." diyerek tekrar mırıldandı. "Çok özledim."

Tenimin alev alması yüzümü de ele geçirdiğinde nefesim sıklaştı. "Arda lütfen yapma, biri görecek." diyerek bacaklarımın iç kısmında dolaşan ısrarlı elini tuttum. Bulunduğumuz yer bizi gözlerden saklıyordu ama her an Esma ya da başka birileri dönebilirdi.

Nitekim, "Burası galiba." diyen tanıdık sesi duyduğumuzda ikimiz de irkilip birbirimizden ayrıldık ve hızla toparlandık. Yüzlerimizi gördüğünde Deniz, "Doğru yer, yanlış zaman." diyerek tok bir kahkaha attı.

Arda ile ikimiz el ele ayağa kalkıp gelenleri karşılama pozisyonu aldık. Arda pişkin pişkin, "Ne ima ettiğini anlamadık ama neyse." diyerek karşımızdaki kıza elini uzattı. "Ben Arda, sen de Oya olmalısın."

"Evet. Deniz senden çok söz etti. Nihayet tanıştığımıza sevindim."

Kızın bakışları Arda'nın üzerinde fazlaca kalınca araya girme ihtiyacı hissettim. "Ben de Pelin, Arda'nın sözlüsü."

Belime dolanan bir kol sahiplenici bir tavırla az önceki gibi beni kendi vücuduna bastırınca kız tekdüze bir sesle, "Memnun oldum Pelin." dedi. "Deniz senden şöyle bir bahsetmişti galiba, tam hatırlayamadım kusura bakma."

Beni laf arasında önemsiz bir ayrıntı gibi göstermeye çalışan bu kıza başka zaman olsa haddini gayet iyi bildirirdim ama Deniz'in ışıl ışıl gözleri bana geri adım attırdı. Sevgilisine hayranlıkla bakıyordu.

Oya gerçekten çok güzel bir kızdı. Bulunduğu ortamda hemen göze çarpan bir fiziği, dikkat çekici tavırları vardı. Size baktığında nedense gözünüzü ondan alamıyordunuz. Hani gerçeği bilmesem, fantastik dünyadan kaçmış bir büyücü ya da cadı diyebilirdim. İstediği her erkeği elde edebilecek bir aurası vardı sanki.

Arda'yı ondan korumak ister gibi hızla dönüp, "Sevgilim, dans edelim mi?" diye sordum. Bu arada teklifimi reddetmemesi için anlamlı bir bakış atmayı ihmal etmedim.

Benim gerginliğimin tam tersine, Arda son derece rahat bir tavırla, "Dostum siz geçin oturun, keyfinize bakın." dedikten sonra beni dans pistine götürüp kollarını belime dolayarak ikimizi müziğe uygun sallamaya başladı.

"Korkmana gerek yok Pelin." dedi birdenbire. Anlamadığımı görünce devam etti. "O kız asla sana rakip olamaz. Oya gibi kadınlarla işim olmaz benim."

"Ne demek istedin?" diye sorduğumda locamıza doğru baktım ama gölgeler arasında kaldığından net ayrıntı göremedim.

"Bu kız hiç de Deniz'in anlattığı gibi saf değil. Feleğin çemberinden geçtiği o kadar belli ki, aptal Deniz sümüklü aşıklar gibi davranmayıp aklı başında olsaydı gerçeği görürdü." diye söylenince, Oya hakkındaki düşüncelerimizin Arda ile aynı paralelde olduğunu anladım.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Where stories live. Discover now