Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)

82. BÖLÜM

Of of! Dün üst üste 9 bölüm yayımlamak gerçekten çok yorucu oldu. Bu yorgunluğu yorumlarınızla üzerimden atacağıma eminim.😋😜
~~≠~~≠~~

Gözlerinde ıslak ıslak, binlerce yıldızın ışığı parladı. Bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı ama sesi çıkmadı. Bakışları ağzıma indiğinde, kuruyan dudaklarını yaladı. Gözleri arzuyla kararmış, birer dipsiz kuyuya dönüşmüştü.

İçten içe küçük işkencemi tekrarladım. "Cevap vermedin Arda. Yoksa beni istemiyor musun?"

Düşüncelerini ve vücudunu kontrol etmeye çalıştığı, beni ürkütecek bir hareket yapmaktan kaçındığı belliydi.

"Seni istemez olur muyum hiç? Her hücremle, varlığımın her parçasıyla, tüm ruhumla istiyorum seni."

Bu son cümleyi duyduğumda yüzümü bir kez daha sevdiğim adamın göğsüne bastırdım. Burnumu boyun çukuruna gömüp kokusunu içime çektim.

"Ben de tüm yüreğimle seni istiyorum. Ne sen git, ne de bir daha gitmemi benden isteme. O an ölmek gibiydi. Bunu bana bir daha yaşatırsan..." diyerek geri çekildim. Gözlerimde pırıldayan yaşlarla devam ettim. "Allah şahidim olsun ki, Azrail'in ben olurum." Son kelimem hıçkırığımla bölündü.

İstemsiz gözyaşlarım yanaklarımdan akmaya başladığında Arda bana daha da sıkı sarıldı. "Ben sana ölürüm aşkım. Sen iste yeter ki." derken onun da tüm vücudunun titreyip sarsıldığını hissettim. Bir süre sonra boğuk bir sesle devam etti. "Her şeyi yoluna koyacağız, birlikte başaracağız."

Başımı hafifçe arkaya atarak gözlerimde pırıldayan yaşlarla Arda'ya baktım. "İlk kez 'ben' yerine 'biz' diyorsun."

"Çünkü bundan sonra sadece "biz" olacak. Hatalarımı en acı yoldan öğrendim. Sana söz veriyorum her adımı birlikte planlayacağız. Ama ondan önce bir şey yapmama izin ver lütfen."

"Neymiş o?"

"Bunları sana tekrar takmak istiyorum." diyerek avucunu açtı.

Elinde tuttuğu ince yüzüğe ve kolyeye özlemle bakıp içimi çektim. Muzipçe, "Emin misin?" diye sordum.

"Evet, hem de çok eminim." diyerek gülümseyen Arda, kuru kafa yüzüğümü önce diğer elime geçirdi, sonra ince halkayı eski yerine taktı. "Seni seviyorum Pelin." Sözlerini dudaklarımı ağır ağır öperek mühürledi.

"Ben de seni seviyorum Arda."

Eğilip ıslak yanaklarımı da öptükten sonra arkama geçip kolyeyi boynuma taktı. Kaç gündür madalyonun tenimdeki varlığını ne kadar özlediğimi fark ettim. Arda'nın parmakları ensemi okşayıp kulak mememi hafifçe dişlediğinde tüylerim ürperdi, içim çekildi, mideme kramplar girdi. Ağzımdan hafif bir inleme çıktığında hemen gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım.

Arda, geceliğin ardında dikleşen göğüs uçlarımı görüp inlememden memnun bir ifadeyle elimden tuttuktan sonra, "Üşümüşsün, gel içeri dönelim." dedi. Pis serseri, oysa geceliğimin altındaki görüntünün üşümemden kaynaklı olmadığını pekala iyi biliyordu.

Başımla onaylayarak yolda döndüğümde çakıl taşlarının acısını yeniyle hissettim. "Ah!"

"Ne oldu?"