Bölüm 4

1.4K 74 0
                                    

Müzik :Serhat Durmuş ~Hislerim

Keyifli okumalar 🌼

Cemre

Umutlar bittiğinde gerçekler başlıyormuş ; bu gerçekler neden peşimi bırakmıyor ? Benim hayattan öğreneceğim daha kaç gerçek olacak ? Kayıp...bu kelimeyi kitaplarda , sokaklarda çok gördüm okudum ama hiç üstüne düşünüp hissetmedim ama şimdi bu kelime tek başına vücuduma hüküm ediyor. Kolumda ki kabloya gözüm ilişti ve onu takip ettim ; içi su dolu bir torbaya bağlanmıştı gözümle etrafı iyice taradım evimde değil hastanedeydim başımın ucunda annem tek vardı ;
"Anne?" Sesimi ben bile zor duymuştum.
"Cemre!"annem gözlerini açıp hızla yanıma geldi ,gözleri kan çanağıydı resmen. "Anne , Berke??" Sadece iki üç kelime söyleyecek gücüm vardı. Annem gözünden süzülen yaşı elinin tersiyle iterek "Cemre , sen iyi misin ?" Diyen anneme durgun bakışlarla baktım sorduğum sorunun cevabı bu değil der gibi baktım , annem de anlamış olacak ki Derince soluyarak "daha haber alamadık ama her yerde ilan verdik ..."annem konuşurken kelimeler boğazına düğümleniyordu . Gözümden akan yaşı silecek halim bile yoktu Berke bir anda yok oldu onu kim neden götürmek ister ki? O daha küçük hem de çok küçük , onun kimseye bir zararı yok ,Allah'ım içimde ki bu acının telafisi yok lütfen oğlumu koru lütfen. "Anne onu koruyamadım , onu kim götürdü onu bile bilmiyoruz ...Anne ölmek istiyorum , oğlumu sadece onu istiyorum . "İçimdeki yangın alevlenince yüreğim acıyla kavruluyordu , avazım çıktığı kadar bağırıp içimdeki acıyı atasım vardı ama bu kısa sürmedi hemşirenin yaptığı iğne ile yine karanlığa gömülmüştüm.

Haydar

Sıcak en tepedeydi bir an önce şu işi bitirsek iyi olur yoksa patron çiğ çiğ yerdi bizi. Evin önünde uzun süre bekleyerek etrafı izledik eve çocuğun annesi girmişti kısa süre sonrada şirketin ikinci hissedarı Oktay çıkmıştı tam giderken okulun servisi sokağa girdiğinin haberini almıştım umarım veledi sorun olamadan alırız. Oktay kısa sürede evi terk ederken peşinden servis gelmişti hızla kapıya yaklaşıp güvenlik şapkamı kafama takıp bekledim , servisten inen Berke yanıma gelip kapının açılmasını bekledi bende bu sırada servisin uzaklaşıp uzaklaşmadığına bakıyordum , servis kısa sürede gidince Berke'nin arkasından pamuğu ağzına kapattım , o elimde çırpınırken hızla onu kucaklayıp arabaya doğru koştum zaten arabaya varana kadar o çoktan bayılmıştı .

Patronun istediği eve gelmiştik , bu ev Beykoz taraflarındaydı, etrafında tek bir ev bile yoktu . Berke'yi sandalyeye bağlayıp uyanmasını bekledik.

YAZARDAN

Baran Bey, Oktay , Berk ve nicesi deli gibi etrafı sorup soruşturuyorlardı bildikleri tek şey adamın biri güvenlikçilerinin kılığına girerek Berke'yi bu yolla kaçırdıkları ama bu adamın kim olduklarını bilmiyorlardı. Baran bey uzun uzun etrafı arayıp biricik torununu arıyordu ama ne o ne de adamları tek bir iz bulamamışlardı . Baran bey , Oktay ve Berk'i aradı bir umutla ama onlarda da durum aynıydı o da bu durumdan sıkılıp rotasını emniyete çevirdi.
   Kısa sürede vardığı emniyete girip yakın dostuna koştu. "Ali bir haber yok mu?" Diye telaşla dostunun karşısına oturdu. Ali ona çay söyleyip "Baran öncelikle şunu söylemeliyim bu adam ya da adamlar neyse artık işlerinde çok iyiler , önce plakayı söküyorlar sonra o araba bir anda yok oluyor hiç bir kamera kayıtlarında gözükmüyor , eğer fidye için kaçırılmış olsaydı şimdiye kadar ararlardı bunların amacı kızına göz dağı vermek ." Dediğinde Baran bey vücudu öfkeyle kasılmıştı "iyide el kadar çocuktan ne isterler !" Diye öfkeyle soluyunca Komiser Ali onun kolunu tutarak "bu tarz vakalar çok var inşallah Berke'yi kısa sürede bulacağız ." Demişti sadece Baran beyin yapabildiği tek şey umutsuzca oturmak ve bu da onun zoruna gidiyordu . Ali'nin yanından ayrılıp bahçeye çıktı karısını aradı "Cemre nasıl ?" Diye sordu direk , Sevim hanım iyi haber duyacak diye sevinirken , mutluluğu kursağında kalmıştı . Gözlerini Cemre'ye çevirip "ara ara uyanıp oğlunu soruyor sonra öfke krizi geçirince ona sakinleştirici iğne yapıyorlar ." Dediğinde Baran bey oldukça üzülmüştü biricik kızının acısını dindirememek onun zoruna gidiyordu onu görmek istiyordu ama kızına eli boş gitmek istemiyordu. "Tamam, Sırma orada mı?" "Evet , o da kızı da perişan oldular git diyorum gitmiyor." "Bırak kalsın yanınızda Cemre biraz kendine gelir belki." Dedi Baran bey , Sevim hanım bir haber olursa mutlaka aramasını tembih ettikten sonra konuşmalarını bitirdirler.

HATA-2-Where stories live. Discover now