BU KİTAP YAVBAH HAYRAN KURGUSU OLUP, YAVBAH FANDOMA İTHAFEN YAZILMIŞTIR.
Obsesif kişilik bozukluğu olan, bu hastalığı kendine pek dert etmeyen iki genç, kısa bir süre sonra hayatlarının hastalıkları yüzünden karardığı gerçeği ile yüzleşirler.
Tedav...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
34. B Ö L Ü M
Keyifli okumalar!
Merhaba! Arkadaşlar bir şey söylemek istiyorum. Ben bölümü yazdığım gibi yolluyorum ve zamanım ne zaman olursa o zaman yazıyorum bölümü. Yani siz sorduğunuz zaman bölümünün hangi ara geleceğini söyleyemem. Çünkü bende bilmiyorum.
4854 kelime, 33 sayfa.
Sınır falan koymuyorum oy da, yorum da insafınıza kalmış.
Hayde, pamuk eller klavyeye!
🔗
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar kışımış yolcum üşümüş nasıl edem ben
Uyan uyan yâr sinene sar beni
Dağlar harâmı açma yaramı perişânım ben..
Ormandaki kuşlar patlamanın sesi ile kanatlarını çırparak havalandığı an sanki büyük bir rüyadan uyandım. Rüya mıydı bu, yoksa kabus muydu? Bilmiyordum doğrusu. Ellerimdeki silah kayıp yere düştü ve titreyen ellerimi karnıma bastırıp ona bakmaya devam ettim.
"Ya-Yavuz?" dedim korku ile.
Bakışlarım onun kanayan eline kaydı. Ayaklarımın önüne düşen adama bakmadan kenara çekildim ve hızla Yavuz'un yanına gittim ve dizlerimin üstüne çöktüm.
"İyiyim, sakin ol, güzelim.." diye fısıldadı. "Tamam, geçti, yok bir şey.."
"Halledeceksin tabii, kara kızım. Sakin ol, tamam mı? Korkma.. Burdayım ben."
"Tamam.. Tamam iyiyim.." dedim ve kazağımı üzerimden çıkarıp kenara koydum. Ardından ispanyol paça pantalonumun içine soktuğum atletimi çıkardım.
"Önce kazağını giy, güzelim.." dedi. Bakışlarımı kanayan elinden ayırıp gözlerine diktim. Kararlı gözüküyordu ama şu an önceliğim onu kurtarmaktı.
"Konumuz bu değil.." dedim. Yanaklarımdaki kan damlalarının boynuma doğru süzüldüğünü hissediyordum ve bu midemi bulandırıyordu.
"Üşüteceksin, kazağını giy!" dedi sert bir sesle. "Hadi!"
Dediğini yapmadığım sürece benimle dilleşeceğini bildiğim için hızla kazağı aldım ve üzerime geçirdim. Ardından zaman kaybetmeden atleti aldım elime. Atletle elindeki kanı sildim ve yaraya baktım. Kurşun elinin üst tarafını sıyırıp geçmişti ama derin sıyırmıştı. Damarları zedelemişti ve bu yüzden kanama durmuyordu. Dikiş gerekiyordu, dahası şarttı.
