On Dört Şubat Döngüsü [ODŞD] BXB

~62~ Fan Mı?

Uyuyacaktım ama arkadaşımla Snapchat oyunlarında kapışıyoruz bağımlılık yaptı👌🏻

Güz

Dersim nihayet bitmişti. Geriye kalan tek şey trafiği atlatmaktı. Bunun için İstanbul turu yapan otobüslerden birisine binerek ter kokusu ve insanlar arasında ölmemem gerekiyordu. Ömerle sevgiliyken arabasını kullandığımdan otobüslerde fazla sürünmezdim. Şimdi üniversitede evde yemeği zor bulurken arabayı düşünmek bile komikti. Hayat gebereceğimi söyleyerek kahkaha atıyordu.

Cebimden çıkardığım otobüs kartına baktım. Umarım arabayla kırk dakika süren yol iki saati geçmezdi. Derin bir iç çektim. Zaten bunaltıcı bir sıcak vardı. Şansıma bindiğim her otobüs klimasız çıkıyordu ama ben hastaysam otobüse bindiğim an klima dibimde bitiyordu.

Ceket giyen kafama sövüp ceketimi çıkardım. Yanımdaki kız bana bakmaya başladı. Bakışlarımı ona dikince saçlarıyla oynamaya başlayarak yola baktı. Onu rahatsız etmemek için telefonumu çıkararak Yalgın'ın Instagram hesabına girdim.

Yalgın'ın çıplak fotoğrafı vardı.

Yalgın çıplaktı.

Yani üstü.

Durağa yaslanıp ekranı büyüttüm. Sikeyim, vücudu ekrandan bile başımı döndürmüştü. Karşımda böyle olsa Aşk-ı Memnu'da Firdevs Hanım'ın figuranı falan olurdum.

Çaktırmadan beni izleyen var mı diye baktım. Herkes bunalmış bir şekilde otobüs bekliyordu, bu yüzden başka böyle fotoğrafı olup olmadığına baktım. Motorda attığından başka yoktu. Piç, yarım atmıştı hep. Köprücükleri belliydi sadece. Bir tane de siyah beyaz gömlekli vardı ve düğmeleri açıktı.

Derse gittiğim için pişman olmaya başlamıştım.

Instagram'dan hepsini beğenmeye başladım. Buga girmiş gibi tıklarken adımı duymamla kendime geldim. Sikeyim, teyzenin birisi mi görmüştü? Daha otobüs binmeden telefonuma bakıyorlardı!

Başımı kaldırdığımda az önceki kızla karşılaştım. "Güz, değil mi?"

Telefonumun ekranına baktığında ekranı kararttım.

"Black Sea uuu?"dedi.

"Evet,"dedim boş boş.

Şaşırmıştım.

"Molada sinir krizi geçirmişsin, geçmiş olsun."

"Önemli bir şey değildi. Teşekkürler..."

"Dilara ben,"deyip elini uzattı. En fazla on yedisinde gözüküyordu. "İlk sahnenize gelemedim ancak arkadaşım haber verir vermez geçenkine geldim. Sonunda seninle ve Yalgınla tanışmayı çok istedim. Ya da en azından sorular sormak istemiştim. Umarım sıkmadım seni."

"Üzgünüm,"diyebildim. "O an çıkacak halde değildim." Hemen ekledim. "Sorun yok. Elbette, sadece ben alışık değilim. Liseden beri çalmamıştık Yalgınla. Senin kadar ilgi gösteren birisi olmadı, daha çok aşağılandık,"diye itiraf ettim.

"İnsanlar kendinden başarılı insanları aşağılamayı çok sever. Türkiye'de aptallar gündeme bu yüzden gelmez mi? İnsanlar yeteneği ört bas eder. Albümünüzü çıkarırsanız arkadaşlarımla almaya hazırız!"

"Bu kadar iltifatı hak ettiğimizi zannetmiyorum ama teşekkür ederim Dilara,"deyip gülümsedim. Kendimi saçma bir heyecan ve neşe içinde hissetmeye başlamıştım.

Gülümsedi. "Ihm... Sevgili misiniz peki?"

"Evet,"dedim hiç kendimden emin olmadığım kadar emin bir şekilde. Gülümsedim.

"Aa, harika,"dedi gülerek. "Sadece geçen olaylardan sonra...Aranız bozuk sanmıştı herkes. LGBT sayfalarına baksana,"deyip Instagram'dan açtı. LGBT magazin sayfasına benziyordu. "Molada kavga ettiğinizi yazmışlar."

"Aslında... Kısmen doğru Dilara."

Kapa çeneni Güz.

"Ömer denen çocuk yüzünden mi?"

"İyi bir stalkersın."

Gülmeye başladık.

"Artık aramızda bir sorun yok,"dedim gülümseyerek.

"Çok uyumlusunuz bozulmaz umarım,"dedi o da gülümseyerek. "Bu arada albüm konusunda ciddiydim. Ne kaybedersiniz ki?"

Tam ağzımı açmıştım ki bir tane araba önümde daireler çize çize durdu. Herkes şokla arabaya bakmaya başladı. Ağzım açık arabaya döndüm.

Ön cam indi. "Merhaba güzelim, tanışıyor muyuz?"

Yalgın kör olduğundan yanımdaki kızı görmemişti. Konuşmaya devam etti. "Seninle daha önceden tanışsam unutmazdım. Beni tamamlayan ritmi buradan hissedebiliyorum,"dedi flörtöz bir bakışla. Kolunu camdan sarkıtıp güldü.

"Yalgın-"

"Ne yani? Seni bu sıcakta süründürecek miyim sandın?"

"Körlüğünden lensim kaydı gerçekten,"diye sızlandım.

"Aşkından kör olmuşum zateen,"deyip gülmeye başladı. Öyle güzel güldü ki her şeyi unuttum o an. Nasıl birisiydim ben ondan önce? Ne yapardım?

Onunlayken bildiğim en iyi şey ritmimizi tamamladığımızdı.

"Mm... Merhaba,"dedi Dilara'yı fark ederek. Dilara gülümsedi.

"Otobüsüm geliyor, sizinle tanışmak güzeldi! Teşekkürler, görüşürüz aa kaçıracağım şimdi!"

Otobüsüne binerken bize el salladı.

Yalgın'ın yanına bindiğimde sayıklıyordu. "Kafamı sikeyim, mal gibi bağırırsam öyle olur. Mallar mal gibi bağırır zaten. Bravo sana aptal, öyle mal gibi bağır, kafamı-"

Parmağımı dudağına bastırıp güldüm. "Plak gibisin."

Parmağıma bakıp titrek bir iç çektiğinde yutkundum. Neden bir dakika elimi çekmemiştim? Elimi çekecekken tuttu. "Beni tahrik ediyorsun,"dedi. Bakışları odaksızdı.

Dudaklarım araladığında ne dediğini fark etmiş gibi bakışlarını kaçırıp arabayı çalıştırdı. Eve gidene kadar konuşmadık.

Neden benimle sevişmekten kaçıyordu?

Doğru anı bekliyor Güz sus