~42~ Kabus

4.3K 429 198
                                    

Yalgın

Ömer'in arkasından giren Gonca gözlerini kırpıştırarak bana baktı.

Birkaç saniye Ömerle ben de birbirimize baktık. 

Banyoda peteğe koyduğum tişörtü kaldırıp Ömer'e gösterdim. Hala sırılsıklamdı. "Yanlış anlaşılmalara tahammülüm yok."

Gözleri tişörte kaydı."Neden buradasın?"dedi sertçe.

"Sevgilinle yatmak için değil."

"Hala alay ediyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun?"

Alay ettiğim de olsaydı...

Omuz silktim. "Doğruları söylüyorum. Odasına bakabilirsin. Uyuyor."

Ömer karşımda dikildi fakat çenesini kaldırıp bana bakmak zorunda kaldı.

Sakın gülme. Sakın gülme. Ciddi bir ortamdasın.

"Neden buradasın?"dedi sinirle.

"Güz'e sor,"diye diklendim.

Sıktığı yumruğuna bakan Gonca "Ömer,"diye uyardı.

"Güz için ihanet ölüm demek. Bunu bildiğini biliyorum. Bırak da uyusun. Çok yorgun zaten."

Ömer sertçe bana bakıp mutfağa yürümeye başladı.

Gonca beni süzüp "Yaptığın hiç hoş değil,"dedi.

Üstüme ıslak tişörtü giyip sessiz kaldım. Tek yaptığım Güz'e yardım etmekti. Birisine ihtiyacı vardı.

Mutfağa gittim peşlerinden.

"Özür dilerim,"dedim boşluğa bakarak. "Çok kötü olduğu için geldim. Birisine ihtiyacı var gibiydi. Sizi aradığını bilsem gelmezdim. Amacım eski sevgilimin sarhoşluğundan faydalanmak değildi asla. Böyle birisi değilim ben. Belki beni tanımıyorsun Ömer fakat değilim. Buna inan."

Gonca mırıldandı. "Bizi aramamıştı."

"Sağ ol yine de,"dedi Ömer soğuk bir tavırla. Gonca'ya ters bir bakış attı.

"İyi akşamlar. Ben çıkayım artık. Güz daha rahat uyusun, ses yapıyorumdur ben."

Salak.

Onlardan uzaklaşıp kapının arasından Güz uyuyor mu diye kontrol ettim.

Yatakta kıpraşıp mırıldanıyordu.

Rüya görüyor olmalıydı. Rahat bıraksam iyi olurdu.

"Çıkar beni!"diye öyle bir bağırdı ki yerimde sıçradım. "Beni tekrar bırakma!"

Siktir, beni mi görüyordu?

"Yalgın ne olur..."diye sayıkladı.

Elimi ağzıma götürüp kapattım. Bu çok fazlaydı.

"Lütfen..."

Uykusunda ağlıyordu.

Hıçkırığımı bastırmaya çalıştım. Şu an olmazdı, uyuyordu, sesimden korkabilirdi.

Kesik nefeslerle kıpraşmaya devam etti. Kıvranıyordu.

Daha fazla dayanamayıp evden çıktım.

Beni asla affetmeyecekti.

Ben bok gibi birisiydim.

"Orospu çocukları!"diye söverek çöp kutusuna vurdum. Burunları bizim ilişkimize sokmasalardı bunlar olmayacaktı. Çekemiyorlardı işte, gay bir erkeğin onlardan başarılı olmasını kaldıramıyorlardı.

Arabama binip başımı direksiyona yasladım ve ağlamaya başladım. Zavallıydım ben, tek yapabildiğim buydu.

Saatlerce ağladım.

Çünkü artık dayanamıyordum. Görmek bambaşkaydı. Bilmekten çok görmek acıtırdı.

YIP RAN DIM

On Dört Şubat Döngüsü [ODŞD] BXBDär berättelser lever. Upptäck nu