nehir

181 20 23
                                    

임개범

"Jaebum..."

"Uyanmıyor." En azından durumu kötüye de gitmiyordu.

"Kendini yıpratıyorsun." fısıldadı.

Bang Chan, kafadan sorunlu herif; ölü gibi yanıbaşımda yatıyordu. Kalkacağı yoktu bir haftadır, her an ölebilirdi de.

Youngjae telefonundan komik kedi videoları açtı zorla, onun mantığına göre biraz daha gülümsemezsem gülümsemeyi unutacaktım.

20 dakika sonra ziyaret saati sona erecekti bir de.

Sorun değildi, birkaç dakika sonra Chan uyanmıştı çünkü. Yüzünde maske vardı, durumu kavrayabildiğinde gözleri şok içerisinde açıldı. Zar zor, kaldırmaya çalıştığı eliyle karnını yokladı.

"Chan... aman tanrım." Sandalyeden kalkmaya çalıştım, diz çöktüm yatağın yanına.

"O piçi bulup geberteceğim." mırıldandım. Öfkeden gözlerim dolmuştu.

Maskeyi çıkarmaya çalıştı ardından, nefes nefeseydi. Birden ne olduğunu anlayamadım ve engellemeye çalıştım onu. "Dur." dedim, titriyordu. "Ani hareket yapmamalısın..."

"Ta- t..."

Gözlerini yumdu acıyla, içeri giren hemşirelerden biri doktoru çağırmaya gitti. Diğeri Chan'i sakinleştirmeyi beceremeyince iğne hazırlayamaya geçti. Sakinleştiriciyi gören kuzenim ise iyice ürktü.

"Tavşan n-nehirin-"

"Tavşan mı?" Youngjae kolumdan tutmaktaydı, anlamsızca bakıyordu.

Ben ise tamamen çıldıracaktım.

Chan'i tekrardan yatırmışlardı, baştan aşağıya titriyordum.

"Bayım, dışarı çıkmalısınız."

Sustum.

"Jaebum, hadi."

Dürtüldüm. Transa girmiş gibi ağırdan kaldırdım kafamı. O sıralarda içeri Baekhyun'un girdiğini gördüm. Arkasında uzun boylu biri daha vardı, görüşüm bulanıyordu bu yüzden yumdum gözlerimi. Youngjae'ye sığındım. Yüzümü onda gizledim.

Eninde sonunda atıldık odadan, hiçbir şey yapmadan oturtmayacağımı biliyordum. Kimse bir şey yapmıyordu, polis. Halka yayılmış değildi bu ama devletin tüm işleri son birkaç gündü gerilemiş, iyi şeyler olmadığı kesindi.

"Eve gitmeliyim." mırıldandım. "Tamam." Youngjae arabanın camından izliyordu yansımamı. Dışarıya bakıyordum.

"Mark'a haber vermeliyim..."

"Sen gelmiyorsun."

"Ne?" ekledi ardından.

"Ama, eve gideceğiz dedin-"

"Chan'ın evine gideceğim." dedim.

"Hayır." anında itiraz edeceğini biliyordum zaten. Önden Baekhyun, tahminimce sevgilisiyle bir şeyler konuşuyorlardı. Pek sesli değil.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 23, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝙸𝚗𝚎𝚏𝚏𝚊𝚋𝚕𝚎Where stories live. Discover now