A.T.Ç | 22.Bölüm

29.1K 1.4K 519
                                    

Çikolatalı bisküvilerim ben geldim!🍪

Yine gece gelen bir bölüm oldu umarım gece kuşlarım ayaktadır.🐦

Multimedya; bölümden bir kare + La La La - Evrencan Gündüz 🎶

Bölümün etiketi; #gözgöregöre

*İyi okumalar*

Ezel'den

2 gün sonra...

"O çiçekler nikah masasına koyulacaktı!" elimde boyumu aşan çiçeği zorlukla masaya bıratığımda beni uyaran organizasyoncuya göz devirdim. Kadın sert adımlarla bana yaklaşıp beni kare gözlüklerinin arkasından inceledi.

"Sen küçük kız, neden işini düzgün yapmıyorsun?"

Küçük kız?

Onun beni incelediği gibi ensesinden topladığı kahve saçlarına baktım. Sert görüntüsü korkutucu olmaktan daha çok sinir bozucu görünüyordu. "Bu büyük çiçeği nikah masasına koyarsanız gelin ve damatın önü kapanır" bana üsten bakan mavi gözlere sabırla baktım. Neden tüm sorunlular ben buluyordu?

"Senin işin benim dediklerimi yapmak fikir vereceğine lafımı ikiletme" kadının ağzının payını verecekken yanımıza gelen Şirin "size de zahmet verdim Ezel Hanım devamını ben hallederim" dediğinde büyük çiçeği alıp nikah masasının üstüne koydu. Bugün düğün günü olduğu için babam yerine ben kontrole gelmiştim. Mekana girdiğim anda Şirin'nin bu büyük çiçeği taşımakta zorlandığını fark etmiş ve yardım etmek istemiştim.

Kadın kaşlarını sorarcasına kaldırdı.
Bu sen kimsin demek olmalıydı. Elimi uzatıp "Ezel Yaman" demem kadının yüzünün morarmasına yetmişti.

Keşke kimse insanları olduğu yere göre yargılamasaydı. Ben sadece bir insandım ama insanlar beni değil olduğum yeri önemsiyorlardı. Kadın utana sıkıla elimi tutup sıktı. "Daha demin olanlar yüzünden özür dilerim Ezel Hanım"

Küçük kız nereye kaybolmuştu?

Bu tavrına alayla gülümsedim. "Sorun yok..." adını bilmediğim için duraksadığımda "Pınar Sönmez" demişti.
"Pınar Hanım umarım bir problem olmaz bu düğün herkes için önemli"

Şu iki günde hiç olmayacak bir şekilde Lamia ve Defne'lerle bir aradaydık. Lamia ilk tanışmamızdan sonra değişmişti. O iğneleyici bakışları yok olmuş yerini sıcak bakışlar gelmişti. Bu dönüşü tuhaf olsada kafamı başka şeylerle doldurmak için ideal bir kişiydi. Onunla bir dakika boş vaktim olmamıştı.

Pınar "merak etmeyin herşey gelin hanımın istediği gibi bir aksaklık olmayacak" emin sesine karşı gülümsedim. Ne kadar da olsa tüm sorumluluk benim üzerime kalmıştı. Bir aksaklık çıkması herkes için hayal kırıklığı olabilirdi. Pınar Hanım işinin başına daha sakin hareketlerle geçerken süslenmesi bitmek üzere olan mekana baktım.

Her yer yabani güllerle süslenmişti. Ona eşlik eden işlemeli tüller mekana düğün havasını getirirken bu zarif görüntü hoşuma gitmişti. Bir sorun olmamasıyla derin bir nefes aldım. Bugün burası fena kalabalık olacaktı. Adımlarımı dışarıya açılan bahçeye yönelttim. Mermer heykellerin etrafına yine ayni güller sarmıştı. Korkuluklar da çiçeklerle süslenmiş ve ışıklandırmalar eklenmişti. Boydan boya küçük ampuller yan yana dizilmiş ve asılmıştı. Sanırım en sevdiğim yer burası olmuştu. Denize sıfır olması bu güzelliğe güzellik katmayı başarmıştı. Burnuma gelen koku kaçamadığım düşünceleri tekrardan yüzleşmemi sağlamıştı.

Her düşünmek istemediğimde hep aklıma gelmesi herkes de onu anımsamam delirdiğimi gösterir miydi?

Yaşadığım vicdan azabı kalbimi karutuyordu. İçimde yanan ateş sönmek bilmiyorken tek yaptığım şey yavaş yavaş kuruyan kalbimi izlemek oluyordu.
Bana artık dar gelen bu şehir beni boğumak için elinden gelenini yapıyordu.

Aşka Tutkun Çocuk | Tutkun Serisi IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin