A.T.Ç | 2.Bölüm

33.8K 1.3K 315
                                    

Merhaba ben geldim😄

Umarım çok bekletmemişimdir👼

Multimedya: bölümden bir kare

*İyi okumalar*

Ezel'den

Küçük bir kızken kurduğum hayaller diğerlerinden pek de farklı değildi.

Ama ben beyaz atlı prensimi değil yunusumu bekliyordum. Hırçın dalgaları yenip bana geleceğini düşünüyordum. Beni bu küçük akvaryumdan kurtaracak ve sonsuza kadar derin mavi sularda aşkla yaşayacaktık. Ama hayallerim küçük bedenime büyük gelmişti. Her geçen zamanda hayallerim yitip giderken mucize aramaya başlamıştım.

Ve bulduğumu sanıyordum.

Yeşil gözlerde aradığım aşkın gerçek olacağına inanacakken okyanusun derinliklerinden gelen köpek balığı tüm hayallarimi yerle bir etmişti.

Ölümü anımsatan mavi gözleri bana hırçın dalgarı hatırlattığında kurtulmak için çırpındım ama çoktan boğulmuştum.

Haraketsizce yıkılıp giden umutlarımın gidişi izlerken karşımda benden açıklama bekleyen köpek balığına baka kaldım.

Ne diyebilirdim ki?

Beni duyduğundan bile emin değilken nasıl bir açıklama yapacaktım?

Yanaklarımın utançla kızarırken mavi gözlerine her baktığımda alev alan yanaklarım bana hiç de yardımcı oluyordu.
Öylece ona bakarken o sağlam bastığı adımlarla bana yaklaştı. Onun her adımı benim kaçışım olurken dolaba çarpmamla durmak zorunda kaldım. Öfekli gözleri benden her cevap alamadığında daha da parlarken bu ateş birimizi yakacaktı.

Kalbim bana attığı adımla korkuyla hızlandı. Konuşmak istesemde bu bakışlar lâl olmuş dilime hiç de iyi gelmiyordu.
Bakışları yere indirip durmak üzere olan kalbimi dinledim.

Lütfen bir mucize olsun...

"Sen-"

Kalın tok sesi kulaklarıma yayılırken devam etmesine fırsat kalmadan kapı çalmıştı.
Israrla çalan kapı benim kurtarıcım olurken gül kurusu dudaklarından sinir dolu bir küfür savruldu. Onun benden uzaklaşması rahat bir nefes almamı sağladı. Mavi gözlerini üzerimden ısrarla ayırmaması sinir bozsa da kapının tekrardan çalınmasıyla üzerimdeki yoğun bakışlarından kurtuldum.

Sırtını bana dönüp kapıya ilerlediği sırada panikle bedenimi dolabın kenarına sakladım.

Kim gelmişti ki?

"Nerdesin sen? Neden telefonun kapalı?"

Tanımadığım erkek sesiyle kaşlarım çatıldı.
"Kısa kes Teo ne oldu?" kaba sesini duyduğum an gözlerimi devirdim.

"Abi Defne yok. Kızlara hava alıp geleceğini söylemiş ama ortada yok, telefonu da kapalı"

Endişeli sesle bu sefer de tek kaşım havalandı. Defne de kimdi?

"Nasıl yok lan? Bir kıza bile sahip çıkamıyorsunuz bir de kendinize adam diyorsunuz! Ben böyle işinde-" duyduğum öfkeli sesle merakım daha da artarken bu öfkenin altında endişe ve korkuyu da hissettim. Bu kız onun için önemli olmalıydı. Bir kaç şey daha söylenip bir anda sertçe odanın kapısı kapanmıştı.

Ortamın sessizleşmesiyle ağzım iki metre açıldı. Nasıl yani şimdi ben bu ayıdan kurtulmuş muydun? Heyecanla odayı incelediğimde sevinçle çığlık atıp tepindim.

Aşka Tutkun Çocuk | Tutkun Serisi IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin