((20))

283 31 19
                                    

     Etraftaki hareketlilikten dolayı Moonbyul gözlerini açtı. Yongsun omzunda yerleşmeye çalışıyordu. Moonbyul gülümsedi. Meleğini izledi.

      Nedenini bilmediği şekilde çok seviyordu. Son nefesine kadar onunla olmak istiyordu. Saçlarını kokladı. Küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.

      Bir süre sonra Yongsun'da uyandı. Kafasını kaldırıp Moonbyul'a baktı. Göz göze geldiler. Gülümsediler. Yongsun kafasını kaldırıp gerindi.

     Moonbyul Yongsun'un kalkması ile ayağa kalkıp cama yaklaştı. Annesi hala uyuyordu. Moonbyul alnını cama yaslayıp gözlerini kapattı.

     Yongsun Moonbyul'u izliyordu. Ayağa kalktı. Sırtı dönük olan Moonbyul'a sarıldı. Ellerini karnında birleştirdi. Yanağını sırtına koyup bekledi.

     Moonbyul'un kalp atışlarını dinliyordu. Yine her zamanki gibi hızlıydı. Gülümsedi. Moonbyul geri çekilip yüzünü Yongsun'a döndü.

     Onu kendine çekip daha sıkı sarıldı. Kafasını Yongsun'un saçlarına gömüp tuttuğu gözyaşlarını bıraktı.

      Annesini o şekilde görmek Moonbyul'u yıpratıyordu. Sesini duyamamak, sarılamamak...

     Yongsun kollarını daha fazla sardı. Sırtını okşuyordu. Moonbyul burnunu çekip ayrıldı. Kırmızı ve ıslak gözleriyle Yongsun'a baktı. Onun da bir farkı yoktu.

     Moonbyul ellerini Yongsun'un yanaklarına koydu. Göz yaşlarını sildi. Dudaklarını okuyabilmesi için yavaşça konuştu.

     "Sen neden ağlıyorsun?" Yongsun kafasını eğip bekledi. Moonbyul çenesinden tutup kaldırdı. Yongsun ellerini kaldırdı.

     "Ağlamana ve üzülmene dayanamıyorum. Her şey güzel olacak. Sadece zamana ihtiyaç var." Moonbyul gülümseyerek Yongsun'a baktı.

     Kollarını beline dolayıp sarıldı. Yongsun kollarını boynuna doladı. Doktor gelince ayrıldılar. Doktor odaya girip muayenelerini etti. Kapının önündeki kızların yanına gelince durdu.

     "Annenin durumu iyiye gidiyor. Odaya alıp uyanmasını beklicez. Geçmiş olsun. İyi günler."
     "Teşekkür ederiz. İyi günler." Doktor gidince Moonbyul göz yaşlarını serbest bıraktı. Ama bu seferkiler mutluluktandı.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

     Bayan Moon odaya alınmıştı. Moonbyul ve Yongsun odada oturuyorlardı. Kapının çalması ile kapıya döndüler.

     İçeriye Wheein ve Hyejin girdi. Hyejin koşarak Moonbyul'a vurdu. Moonbyul kafasını tutarken sinirle Hyejin'e bakıyordu.

      "Ne vuruyorsun be."
      "Neden aramadın gerizekalı. Ben sana bir şey olursa bana haber ver dememişmiydim."
      "Unuttum ne yapayım." Hyejin sinirle kendini koltuğa attı.

     Wheein Moonbyul'un yanına gelip sarıldı. Ardından elindeki poşeti verdi.

     "Bu ne Wheein?"
     "Kıyafet. Hyejin ihtiyacın olacağını düşünmüş. Aslında kendi verecekti. Ama annenin odaya alındığı duyunca vermekten vazgeçti." Wheein konuşmayı bitirince Hyejin yanındaki yastığı Wheein'e fırlattı.

     Wheein kafasını tutarken sinirle Hyejin'e döndü. Hyejin dil çıkarıp kafasını çevirdi. Yongsun ve Moonbyul gülümsüyordu.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

     Moonbyul sandalyeye oturmuş annesinin elini tutuyordu. Wheein ve Hyejin koltukta oturuyordu. Yongsun ise küçük bir işinin olduğunu ve geri geleceğini söylemişti. Moonbyul'un ısrarı üzerine geri gelmeyecek ve eve gidecekti.

     Moonbyul oturduğu sandalyeden kalkıp ikiliye baktı. Wheein uzaklara dalmıştı. Hyejin ise uyuyordu. Moonbyul gülümsedi.

     "Wheein."
     "Efendim."
     "Hyejin'ide kaldırda eve gidin artık. Yoruldunuz."
     "İstersen kalabiliriz."
     "Yorulmanıza gerek yok. Hem annemde odaya alındı."
     "Tamam o zaman." Dedi ve Hyejin'i dürtmeye başladı.

     Wheein dürttükçe Hyejin daha çok kıvrılıyordu. Wheein en sonunda dayanamayıp Hyejin'i koltuktan itti.

     Hyejin kalçasını tutarak ayağa kalktı. Wheein'e dik dik bakıyordu.

     "Ne bakıyorsun dik dik. Kaç kez dürttüm. Gözlerini bile kırpmadın."
     "Neden uyandırdın ki. Ne güzel rüya görüyordum."
     "Gidiyoruz Hyejin."
     "Nereye?"
     "Eve."
     "Neden?"
     "Moonbyul söyledi." Hyejin kafasını döndürerek arkasına baktı.

     Moonbyul gözlerini kısmış Hyejin'e bakıyordu. Ne yapmak istediğini anlamamıştı.

     "Yine ne var Hyejin?"
     "Gitmiyoruz. Bugün kalıcaz."
     "Hayır gidiyorsunuz. Burda her yeriniz tutulacak. Hem de koltukta ben yatıcam. Yerimi işgal ediyorsunuz. " moonbyul sözlerini bitirip kendini koltuğa attı.

     Hyejin boş boş Wheein'e bakıyordu. Wheein Moonbyul'a sarılıp Hyejin'i çekmeye başladı. Hastaneden çıkıp taksiye bindiler. Evlerine gitmeye başladılar.

     Moonbyul oturduğu koltukta uzanıp yattı. Tüm günün yorgunluğunu şimdi daha iyi hissediyordu. Gözlerini kapattı ve kendini uykunun kolllarına bıraktı.

Vote vererek destek olabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler. Mamamoo ile kalın..

    

   
    

SESSİZ AŞK ✅Where stories live. Discover now