((8))

340 32 11
                                    

   
    Moonbyul derslerini bitirip koşarak okuldan ayrıldı. Durağa son anda yetişmişti. Otobüse bindi. Sessizce geçen dakikaların ardından otobüsten indi.

     Koşarak sınıfa çıktı ve içeri girdi. Sınıfta 10 -11 kişi vardı. Herkese başıyla selam verip boş bir sıraya oturdu.

     3 dakika sonra Solji yanında 4 öğrencisi ile sınıfa girdi. Ama Moonbyul'un dikkatini çeken tek şey arkadaki kahverengi saçlı kızdı.

     Kafasını kaldırdı. Köşede oturan kızla göz göze gelince ne yapacağını şaşırdı. Chorong'un koluna girip sarıldı.

     Moonbyul bu harekete sinirlenmişti ama belli etmemeye özen gösterdi.

     Solji'nin konuşması ile Moonbyul ona döndü.

     "Evet arkadaşlar. Bunlar benim öğrencilerim Chorong, Hyuna, Hyojin ve Yongsun. Bundan sonra benimle beraber derslere girecekler. Sizinle özel olarak konuşacaklar. Kendinizi geliştirmenizde yardımcı olacaklar." Dedi.

     Moonbyul'un aklında kalan tek kelime ise Yongsun'du. Adı bu diye geçirdi içinden. Gülümsemesini durduramıyordu. Ve yüzünde git gide büyüyordu.

     Yanına oturan kişiyle kendine geldi. Bu Hyojin denen kızdı. Ellerini oynatmaya başladı. Moonbyul dikkatlice izledi.

     "Merhaba ben Hyojin. Senin adın ne?"
     "Byul-yi. Tanıştığıma memnun oldum."
     "Bende öyle." Hyojin gülümseyerek karşılık verdi. Bu kızı sevmişti. En başında ne kadar Yongsun'un zoru ile gelmiş olsa da şimdi pişman değildi.
     Konuşmaya devam etti.

      "Neden burdasın? Herkes akrabası ya da tanıdıkları için burda. Sen kimin için geldin?" Dedi. Moonbyul sadece boş boş bakıyordu. Çünkü artık anlamıyordu. Kafasını önüne eğdi.

     Hyojin elini Moonbyul'un omzuna koydu. Moonbyul kafasını kaldırdı. Hyojin gülümseyerek önüne bir kağıt çekti.  Az önce söylediklerini kağıda yazdı. Moonbyul gülümseyerek kağıdı eline aldı.

    "Ben. Sevdiğim biri için öğrenmek istiyorum."
    "Sevdiğin mi? Sevdiğin kim?"
    "Öğrenirsin." Dedi ve gülümsedi.

    Hyojin gülümseyerek ayağa kalktı. Yongsun'un yanına gitti.

    "Seninkinin sevdiği varmış. Bu arada adı Byul-yi."
    "Benimki mi? Yok öyle bir şey."
    "Tabi. Kesin öyledir." Piç gülümsemesini atıp Hyuna'nın yanına gitti.

    Yongsun Chorong'un yanına gitti. Arkasından sarıldı. Moonbyul'a baktı. Byul yi diye geçirdi içinden. Ne kadarda güzel bir isimdi. Onun gibi parlak bir yıldız.

    Göz göze geldiler. Yongsun hemen çekti kollarını Chorong'tan. Neden yaptığını bilmiyordu. Biran da olmuştu.

    Moonbyul'un gülümsediğini gördü. Şaşırmıştı. Ama hoşuna da gitmişti. Çok güzel gülüyordu.

    Kafasını sallayıp kendine gelmeye çalıştı. Solji'nin yanına gitti. Lavabo için izin aldı. Lavaboya doğru giderken aklında az önceki olanlar vardı.

     Böyle hissetmemeliydi. Tekrardan sevilmemeyi kaldıramazdı. Elini yüzünü yıkadı. Kafasını kaldırdı. Aynadan yansıyan kişi ile korkmuştu.

    Kalbini tutarak arkasını döndü. Moonbyul ile göz göze geldi. Moonbyul ellerini oynatmaya başladı.

    "İyi misin?" Özür dilemekte istiyordu. Ama bilmiyordu. Yongsun kafasını sallayarak onayladı. Moonbyul gülümsedi. Yongsun utandı. Yanaklarının kızardığına emindi. Moonbyul daha büyük bir kahkaha attı.

SESSİZ AŞK ✅Where stories live. Discover now