Islak ve Şişman Wonder Woman**

679 38 11
                                    

Devasa büyüklükte bir ağacın altında oturmuş gökyüzüne bakıyordum. Başımı yana çevirince L.Joe’nun da yanımda oturduğunu gördüm.

“Kuşları seyretmeyi seviyor musun Byung Hun?”

Hafifçe gülümsedi ve başını bana çevirdi.

“Evet sevgilim, kuşları severim ve sen de benim gökyüzümsün.”

Sesim bu cümleden sonra doğal olarak titrek çıkmaya meyilli olmuştu.

“Byung Hun… Sen… Bana sevgilim mi dedin?”

Yüzüme doğru eğildi ve aramızda sadece bir nefeslik alan bıraktı.

“Evet sevgilim… Seni ne kadar çok sevdiğimi söylemiş miydim? Sana deli oluyorum.”

“Bekle… Şu an rüya görüyorum, değil mi?”

L.Joe gülümsemeye başladı.

“Evet, rüya görüyorsun. Uyanmadan önce seni öpmemi ister misin?”

Başımı evet anlamında salladım. Bunun gerçek olmayacak kadar imkânsız olması rüya olduğu gerçeğine beni daha da yaklaştırmıştı. En azından uyanmadan önce onu öpmeyi başarmalıydım. L.Joe yüzünü bana doğru yaklaştırıyorken gözlerimi kapatma zahmetine bile girmemiştim. Dudaklarıma dokunmak üzereyken birden yeryüzü sallanmaya başladı. Geri çekilip neler olduğuna bakmaya başladım. Sanki dünyanın gelmiş geçmiş en büyük depremi oluyormuş gibiydi.

“Neler oluyor?”

L.Joe birden TeenTop’ın en sevdiğim şarkılarından biri olan “Be Ma Girl” şarkısını söylemeye başladı ama kendi sesiyle değil de Niel’in sesiyle söylüyordu. Bu rüya gittikçe saçma olmaya başlamıştı. Artık uyanmam gerekiyordu. Yatağımda hızla doğrulduğumda yastığımın altında zil sesi “Be Ma Girl” olarak ayarlanmış olan telefonumun çaldığını fark ettim. Arayan her kimse rüyamın içine etmişti. Harika başlayan bir rüyanın ardından tam bir kâbus gibi bitmişti…

“Efendim?” dedim telefonu kimin aradığına bile bakmadan kulağıma götürüp.

“Jenny, acilen bana söyle, sence tavşan kız kostümü mü yoksa kedi kız kostümü mü giymeliyim?”

Telefonun diğer ucunda olan Yoo Ju’ya sesli bir küfür savurdum.

“İlginç fantezilerinle beni meşgul etmek için mi aradın Yoo Ju? Neredeyse onu öpecektim, senin saçma telefon araman olmasaydı neredeyse bunu başaracaktım.”

“Ne saçmalıyorsun Jenny? Kimi öpecektin? Ayrıca bunun fanteziyle ne alakası var? Ru Mi’nin doğum gününde giymek için sormuştum.”

Bir sesli küfür daha… Ru Mi’nin doğum günü partisi kostümlü bir parti miydi? Lanet... Yok, hatta çifte lanet… Birisi beni Eiffel kulesinin en tepesinden aşağı itebilir mi?

“Neden benim kostümlü bir parti olacağından haberim yok?”

Yoo Ju derin bir iç çekti.

“Ru Mi bunu bize açıklarken sen köşede durmuş L.Joe ile fotoğraf çekiniyordun. Belki de o yüzden duymamışsındır. Bir kostüm bulsan iyi olacak, çok fazla vaktin yok Jenny. Bu arada ben karımı verdim; tavşan kız olacağım.”

İsterse kanguru kız olsun o an umursadığım şey bu değildi… Kostümlü bir parti, ha? Ah, en nefret ettiklerimden… Kendim olarak gitsem su aygırı kostümü giymiş zannetmezler miydi beni? Tamam, belki biraz abartıyorum ama şişman birisi için kostüm partileri hiç hoş değildir… Zayıf kızlar güzel kostümler giyerler ve çok seksi olabilirler ama benim için tek kostüm büyük tüylü bir ayı kostümüdür…

You Are PerfectOn viuen les histories. Descobreix ara