🎈12🎈

26 2 8
                                    

Eunha'nın ağzından

Onların bize hayır diyemeyişi beni o kadar mutlu etmişti ki yemek yerken yine o gün otelde yediğim yemekler aklıma geldi ve tıpkı o günkü gibi her bir lokma alışımda sanki o lokma boğazımda kalacakmış gibi hissediyordum. Yemekte konuşulanlardan hiç bir şey anlamıyordum çünkü aklımda sadece jungkook vardı ve tam da karşımda oturuyordu. Yanımda oturan kızlara baktım onlar gayet güler bir yüz ile yemek yiyip sohbet ediyorlardı.

Jungkook:"hey Eunha?"

Ağhhhh hayatımda duyupta huzur bulduğum tek ses...

Eunha:"efendim?"

Jungkook:"birşey mi oldu neden yemek yemiyorsun?"

Eunha:"a yok sadece aklıma birşey geldi önemli değil"

Jungkook:"anladım. Hadi ama aklında ne varsa silip at da biraz yemek ye bugün uzun bir gün olacak"

Seni aklımdan nasıl atabilirim ki? Demek isterdim ama nerede bende o cesaret...
Ben bunları düşünürken Sontan'ın Tae'nin kucağından masaya atlamaya çalıştığını fark ettim.

Miyoung:"hey Sontan uslu dur"

Sontan:"Heav Heav!!!"

Taehyung:"hadi ama ne oldu şimdi. Ne istiyorsun yoksa canın salam mı çekti?"

Miyoung:"Taehyung Sontan'ın yemek yeme saati gelmiş. Ben onu odaya götürüp mamasını vereyim."

Taehyung:"tamam bende yardıma gelim"

Suga:"otur oturduğun yerde Taehyung-ah bırakta kız rahat bir şekilde ilgilensin köpeği ile."

Micha:"Miyoung'un bunu sorun edeceğini sanmıyorum bence onunla gidebilir."

Suga:"e yani tabi şimdi sen öyle diyorsan doğrudur (tatlı bir şekilde Micha'ya bakarak gülümser)"

Jimin:"bence gitmesin nfhdjsgjbsjsb"

Taehyung:"tamam ya gitmiyorum hıh"

J-hope:"ksjsjsjskjsjssj"

Onlar konuşurken ben ve Jungkook bakışıyorduk. Gözlerini bir saniye olsun gözlerimden ayırmadı. Bundan şikayetçi değilim aksine çok hoşuma gitti böyle yapması. Kalbim yerinden çıkıyormuş gibi atıyordu. Bu sırada Miyoung Taehyung'un kucağından bizim ufaklığı alıp odaya gitti, Seohyun da onun arkasından gitti.

Miyoung'un ağzından

Taehyung'un kucağından Sontan'ı aldım. Sontan'ın boynundan öptüm ve bir oh çektim. Ona özel parfüm almıştım ve ikimizinden parfümünün kokusu aynıydı ve çok güzel kokuyordu. Tam odaya girecekken kolumda bir ağırlık hissettim. O kişi Seohyun'du.

Seohyun:"çabuk gir odaya çabuk"

Hızlı bir şekilde bizi odaya itti.

"ne oldu?"

Seohyun:"Miyoung-ah ağhhhhh ben dayanamıyorum. Jimini çok seviyorum ya onunlayım ama ona duygularımı anlatamıyorum. Siz yine Tae ile falan konuşabiliyorsunuz ama ben Jimin'in yüzüne bile bakamıyorum. Heyecandan elim ayağım titriyor. Ya siz nasıl konuşabiliyorsunuz?"

"Bunun bir taktiği yok. Öncelikle sakin ol. Zamanla alışırsın. En iyisi sen konuşmaya çalış. Zaten jimin'de senden çekiniyor gibi geldi bana konuşmaya sen başlarsan açılırsın"

Seohyun:"çekiniyor derken. Ah Miyoung ya hayallerimiz gerçek olursa. Ya onlar ile gerçekten şey olursak"

"Sen eğer sakin olmazsan öyle birşeyi rüyanda görürsün. Hadi toparla kendini"

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin