👽Nasıl Tanıştık 👽

71 5 2
                                    

Deniz'in Ağzından

"Yıl 2013"
"Melis! Melis! Hadi gel Gangnam style dinleyelim".

"İyi tamam gel dinleyelim"

Melis ile birlikte bilgisayarın başına oturduk ve Gangnam'ı dinlemeye başladık. Bir yandan söyleyip bir yandan dans ediyorduk. Belki de sadece yan yana iken gülebiliyorduk. Hayatımız ekranın sağ üst köşesinde gördüğümüz şarkı ile değişti. O şarkının ismi "BTS-No More Dream". Merak ettiğimiz için şarkıyı açtık. Klip çok hoşumuza gitmişti. Belki 50 defa dinlemişizdir o şarkıyı o gün.

" Kanka şu çocuk çok yakışıklı ve komik".

" Bence gözlüklü olan tatlı, off hepsi tatlı işte".

"Aynen"

Benle Melis kuzenim. K-POP sayesinde özellikle "PSY, BİGBABG, BTS" sayesinde Kore'ye merak saldık. Zaten hayallerimiz vardı arkadaş grubu kurup yurtdışında üniversite okumak gibi. Ama ülke hedefimizde arkadaşlarımızda yoktu. Yaşadığımız onca olaya rağmen pes etmedik biz.
2 yıl sonra ben çok sevdiğim, kardeşim gibi olan Metehan'ı kaybettim. O benim omzunda ağladığım tek kişiydi ve artık yoktu. Küçücük yaşında bana "bir gün eğer bana bir şey olursa döktüğün her bir damla gözyaşı için pişmanlık duyacağım" diyebilecek olgunluktaydı. Onu kaybettikten sonra yaptığım tek şey sahile gidip BTS dinlemektir. Dertleşeceğim tek şey denizdi çünkü. Ben Mete için hiç gözyaşı dökmedim, çünkü o böyle istedi. Ben 10 yaşımda içime ağlamayı öğrendim, gülmeyi unuttum. Şuan eğer tekrardan gülebiliyorsam bunu sözlerinde huzur bulduğum BTS e borçluyum. Onlar bana bir çok şey öğrettiler. Mesela; ailenin kan bağı ile olmadığını, gülümsemeyi ve en önemlisi "hayatta kalmayı değil yaşamayı" öğrettiler. Annem ile bile dertleşemeyen bir çocuk iken şimdi arkadaşlarım için herşeyi yapabilecek, dertlerine çare bulan bir gencim. Bu yüzden BTS benim için sıradan bir grup değil. Neyse fazla uzattım.
Kendimi toparladıktan sonra Melis ile kurduğumuz hayaller yolunda koşmaya karar verdik. İlk başta bir üniversite belirledik.

"Seoul National Universty?"

"Woahh isme gel"

"Buraya gitmeliyiz"

"Kesinlikle"

Orayı seçmemizin sebebi BTS in şirketine yani BigHit'e yakın olmasıydı. Artık sıra arkadaş bulmaktaydı. Hedefimiz 7 kişilik bir grup kurup her birimizin bir BTS üyesini temsil etmesiydi ama bu bize imkânsız geldi çünkü o kadar A.R.M.Y arasından nasıl onları temsil edebilecek kızları bulucaz diye düşündük. Sınıfımda bir kız vardı ismi Eylül, o BTS i çok seviyordu biasıda Jimin di. Ama ben gerçek A.R.M.Y olup olmadığını test etmek istedim. İki yıl boyunca ona anti rolü yaptım ama Eylül hiçbir zaman onları ezdirmedi. Sonra onunla aynı liseye düştüğümü öğrendiğimde ona A.R.M.Y olduğumu söylemeye karar verdim. Eylül'ün evinde buluştuk ve ona herşeyi anlattım, hayallerimide. Çok şaşırdı ve sevindi. O da bizimle hayal kurmaya başladı artık 3 kişiydik.
Liseye geçtik ilk gün bir kız ile tanıştık adı Defne biası Jungkook gerçekten çok tatlı olurlar. Ona da hayallerimizi anlattık o da bize katıldı. Ardından İlayda ile tanıştık onun da biası Namjoon'du. Tam onun ideal tipiydi yani onu güzel bir şekilde temsil edebilirdi. O da bize katıldı. Son olarak Gizem, o BTS i tanıyordu ama A.R.M.Y değildi, antide değildi. Onu ilk gördüğüm günden beri Suga ile shipliyordum. Ve ona her zaman "seni A.R.M.Y yapacağım" diyordum ve sonunda yaptım. Ayrıca biası Suga oldu. O da bize katıldı. Resmen asla bir grup kuramayacağız, imkânsız dediğimiz şey gerçek oldu. Hepimiz biaslarımızı çok güzel bir şekilde temsil ediyoruz. Sizce bu bir "tesadüf" mü? Bizce değil resmen kader bizi bir araya getirdi. Jin'e gelirsek onu temsil edecek birini bulamadık gözümüze kestirdiğimiz her kız deli çıktı. Ama hepimiz onu çok seviyoruz (sevilmez mi o ya😍). Bulduğum arkadaşları Melis ile tanıştırdım. Yüz yüze görüşemeselerde birbirlerini çok seviyorlar. (6-1=0)

"Tamam süper bir grubumuz varda isim koymadık"

"Bangtan Yeoseongdan!" (BTY)

Tüm üyeler bu ismi onayladı.

Yine kızlar ile hayal kurarken aklıma bir şey takıldı; "peki ya o üniversiteye gitmek için ne yapmalıyız". Oraya gitmemiz imkânsız gibi geldi bana ama kızları yinede üzmek istemedim. Bir hafta sonra çalan kapı ile imkansız diye bir şeyin olmadığını anladım.

-"Dırrrr... (Zil sesi asdkdjdj)"

Elimdeki kalemi masaya fırlatıp kapıyı açmaya gittim. Gelen komşu kızımdı. Yurtdışından gelmişti.

"Aaaa... Hoşgeldin"

"Hoşbuldum. Bak sana neler getirdim"

Bana getirdiği şey karşısında gözlerimin dolmasını engelleyemedim.

"Oha üniversite e-ev-evrakları?!"

"Yurtdışı Eğitim Fuarına gittim Koreli öğrencileri görünce aklıma sen geldin bende gidip konuştum, şansına istediğin üniversitenin öğrencileri vardı."

Mutluluktan çığlık attım, her geçen gün hayallerimize bir adım daha yaklaşıyorduk.
Üniversitenin müdürü "Heejin Shin" ile mailleşiyorum ona sorular sorabiliyorum. Bana gönderdiği ilk maili saat gece ikiye kadar defalarca okudum. Bizim tayfaya anlatmayı bile unuttum. Hemen WhatsApp'a girdim ve gruba mesaj attım.

💜방 탄 여 성 단💜

Taezekali miyoung: Kızlarr!!

Jimin'in calico Kedisi: Noldu?

Suga'nın Yastığı: Efendim

Namjoon'un sekşi breyni: ???

Taezekali miyoung: Tuğçe abla ...

Jimin'in calico Kedisi: eeee?

Taezekali miyoung: Bizim üniversitenin evraklarını, klavuzunu ve defterlerini getirdi ve ben müdürü ile mailleşiyorum.

Namjoon'un sekşi breyni:😯😲🤯

Suga'nın Yastığı: Ciddimisin ohaa

Jimin'in calico Kedisi: şaka yapanın...

Taezekali miyoung: Şaka yapıyorsam BTS i izlerken telefonumun şarjı bitsin, lahmacunsuz kalim.

Kızlar tabiki çok mutlu oldu. Defne'nin WhatsApp'ı olmadığı için ona haber veremedik okula gidince söyledik. Melise haber verdim ee doğal olarak delirdi.
Okula geldiğimde evrakları masanın üzerine dizdim.
Eylül ellerini ağzına koymuş bakıyordu.
Bütün grubu topladım. Ve her şeyi başından anlatmaya başladım..
Kızlar anlattıklarımı dinlerken bir yandan da hayal kurduklarını anlayabiliyordum.
Çünkü bende ne zamandır bunun hayalini kuruyordum. Koreye gitmemiz için kapılar birer birer açılıyordu sanki. Bu bizi daha da güçlendiriyordu. Böyle muhteşem özelliklere sahip arkadaşlarımın olacağı ve hayallerime giden yolda birlikte olacağımız aklımın ucundan bile geçmezdi.
Ne de olsa artık biz Bangtan Yeoseongdan olduğumuza göre bunu başarabilecektik ve başarmak zorundaydık. Artık oraya gitmek bizim güçlerimizi birleştirip çok çalışmamıza bağlıydı.
Öyle de yapıcaktık...

Umarım bu bölümü sever ve bizi desteklersiniz FİGHTİNG!!!😘

TESADÜFTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon