🎟6🎟

18 2 0
                                    

Micha'nın Ağzından

Sıra bize gelmişti, bizim tayfanın en önündeydim yani ilk ben kalpten gidecektim. Kızlara döndüm kızlar herşey yolunda sakin ol dediler o sırada Jin oppa kızların dediğini duydu ve bana seslendi.

Jin:"aa hadi ama lütfen sakin ol hepimiz aileyiz sonuçta"

Onun bu sözlerine kızlarla birlikte güldük, o şerefsiz kız grubunu bile unuttum. Jin oppanın karşısına oturdum ve ona aldığım hediyeyi verdim.

Jin:"oo bu çok güzel teşekkür ederim. Tahminime göre sen ve arkadaşların Koreli değil, nereden geldiniz, geldiğiniz yerin yemekleri nasıl güzelmi?"

"Arkadaşlarımda bende Türkiye'den geldik. Türküz. Yıllardır sizinle konuşmayı sizi görmeyi hayal ettik ve sonunda buradayız, bize yaptığınız şeyler ile ders verdiğiniz için teşekkür ederim bu arada Türkiye'nin yemekleri çok güzeldir."

Jin ile konuşurken yanında oturanın Suga olması beni o kadar heyecanlandırıyordu ki Jin ile konuşurken bile sesim titriyordu. Suga ile nasıl konuşabilirdim ki. Bunları düşünmeye kalmadan sıra bana geldi ve onun karşısına oturdum. Zor nefes alıyordum herneyse hem ona hemde holly'e aldığım hediyeyi verdim.

Suga:"selam! Bunlar ben ve Holly için mi? Çok düşüncelisin teşekkür ederim."

Ona ve Holly'e aynı Sweatshirtten almıştım galiba şimdiye kadar kimse Holly'e hediye almamıştı.
Ben ilk olduğum için de çok mutluydum belki alanlar olmuş olabilirdi ama bu mutlu oluşumu engelleyemezdi.

Suga:"Bunlar tam da Holly'e göre ona çok yakışacağından eminim kuliste uyuyordur şu an"

Dedi ve birkaç şey imzaladı
Biz suga ile sohbet ederken miyoung sırada arkamdaydı şimdi ise de jin ile konuşuyordu bir yandan da birbirimize bakıp gülüyorduk.
Aslında suga ile konuşabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ben bunları düşünürken suga bi soru sordu.

Suga:''onlar senin arkadaşların mı? Birbirinize çok benziyorsunuz. Hangi ülkeden geliyorsunuz?

  "evet onlar benim dostlarım. Biz türkiyeden geliyoruz. Aslında biz buraya ilk geldiğimizde bizde buradakileri aynıymış gibi görüyorduk. Ama zaman geçtikçe alışıyorsun."

Onunla konuşurken ona en önemli hediyeyi vermeyi unutmuştum.

  "aa! Unutmadan çizim yeteneğim iyidir. Fakat portre çizmekte pek iyi değilim ama bu portre için çok uğraştım umarım beğenirsin."

Suga:''tabikide çok beğendim olağanüstü olmuş''

Onun portresi aylarımı almıştı tek tek detaylarına kadar çizmiştim.
Zaman dolmuştu suga ile ellerimizi birleştirdik ve görüşürüz demesiyle oradan ayrıldım. Neden görüşürüz demişti ki sanki tekrar görüşecektik bu saçma soruları bir kenara bıraktım. Böyle saçma şeylere çabuk takılıyordum. Bir yandan da o portreyi nasıl unuttum bilmiyorum ama en sonunda aklıma getirmeyi başarmıştım. Ve jimin ile konuşmaya gelmişti sıra
Onunla aynı şeylerden konuştuk Türkiyeden geldiğimden ve bazı klasik şeylerden bahsettim. O imzalama yaparken hala sugaya bakıyordum. Miyoung onunla konuşuyordu ve konuşurken bana bakıp yine gülüyordu. Suga ne olduğunu tam anlamadı bir miyounga bir de bana bakıp gülümsemesiyle bende hiç bir şey yokmuş gibi göz devirdim ve diğer üyeler ile konuşmaya devam ettim. Tek tek kızlarla üyelerle konuşuyorduk. Ben taehyung ile konuşmaya başladığım sırada miyoung a aynısını yaptım ona bakıp gülmeye başladım. O da güldü. Sonrasında ben üyelerle konuşmamı bitirdim ve o aptal kızları gördüm. Kızlardan biri salonun en arka köşesine geçmiş biriyle konuşuyordu zaten miyoung birazdan gelecekti kızları dinlemek için çok dikkatli bir şekilde onlara yaklaşmaya başladım.

TESADÜFWhere stories live. Discover now