Sonunda Seçil yanımıza ulaşıp sıkılı dişlerinin arasından, "Sarhoşsun Oğuz, kendine gel!" diye tıslayarak beni kendine doğru çekti. "Kızı rahat bırak!"

Seçil'den aldığım destek gücüyle ben de kendimi öfkeyle geriye atıp, "Hem karşısındakinin duygularının farkında olmayan sadece ben değilim." diyerek, bize doğru gelmekten vazgeçmiş olan gözleri yaşlı Esma'ya baktım.

Bakışlarımı takip eden Oğuz ne demek istediğimi anlamıştı. Genç adam şaşkınlık içinde bakmaya devam ederken, ben Seçil'in elini kavrayıp bar taburelerimize doğru ilerledim.

Yerime oturduğumda, Oğuz hala olduğu yerde durmuş bize doğru bakıyordu. Sonra ne yaptığının daha yeni farkına vararak, sarhoşluğu üzerinden atmaya çalışır gibi yüzünü sıvazlayıp başını salladı. İki elini saçlarından geçirip omuzlarını düşürdü. Arkadaşlarının yanına dönerken her halinden, pişman olduğunu anlamıştım.

Yanımda iyice sessizleşen Esma'ya dönüp hiçbir şey diyemedim. Karşılıksız kalan duygularının ne kadar acı verdiğini görmek beni üzmüştü.

Seçil, yanımdaki tabureye gelip oturdu. "Oğuz sana sırılsıklam aşıktı, bunu herkes biliyordu. Sana olan duyguları yüzünden sıra arkadaşı olan ben dahil, kaç kızın kalbini kırdı. Ama böyle zorba bir adama dönüştüğünü bilmiyordum." diyerek şişesinden bir yudum içti. "Mazeret olamayacağını biliyorum Pelin ama, belki de sarhoş olduğu için böyle yaptı."

Sesindeki hüzün dikkatimden kaçmamıştı. Anlaşılan Oğuz'a karşılıksız duygular besleyen yalnızca Esma değildi. Aralarındaki fark, Seçil bunun üstesinden gelmiş görünürken, diğer arkadaşımızın hala derinlere sakladığı hislerinin olmasıydı.

"Doğru, bu davranışının mazereti olamaz." Diğer yanımda Esma nefesini tutup ne diyeceğimi bekledi. "Seçil, samimi söylüyorum, bana okuldayken ilgisi olduğunu bilmiyordum. Hoş, bilseydim de Oğuz'a asla o gözle bakmazdım."

"Sen hiç erkek peşinde koşan bir kız olmadın zaten. Senin yerinde olmak için can atan kaç kız vardı haberin bile yok ama onun gözü hep sendeydi."

Anlaşılan yanımızda iyice sessizleşip bizi dinleyen Esma'nın hislerinden, Seçil'in de haberi yoktu. Yoksa onu üzmemek için bu konuyu uzatmayacağını biliyordum. Birbirimize bağlı, yıllardır kız kardeş kadar yakınlaşmış üç dosttuk biz ama iş duygulara gelince, birbirimizden çok şey gizlemişiz demek ki.

Esma'nın ağzından çıkan sessiz iniltiyi işittiğimde, kendimi çok daha kötü hissedip, Seçil'e konuyu kapatması için kaş göz yaptım. Kısa bir sessizlik olduğunda gözlerimi elime çevirip, halkayla oynadım.

Seçil dalgın dalgın nereye baktığımı görmüş olacak ki, birden elimi ışığa tutup çığlık attı. "Sen nişanlandın mı?"

"Hayır, bu sadece Arda ile birbirimize söz verdiğimizin işareti olan bir sevgi yüzüğü."

"Neyin sözü?" Seçil her ayrıntıyı öğrenmeden bırakmayacaktı anlaşılan.

"Birlikte olduğumuz sürece sadece birbirimizi seveceğimiz sözü."

Diğer yanımda oturan Esma'dan da benzer bir hayret çığlığı koptuğunda gülümsedim. "Arda'yı anlatırken neden bize söylemedin?"

"Önce annemle babam öğrensin istedim."

Arkadaşlarımın ikisi birden yanaklarımdan öptü, "Tebrik ederim Pelin." diyen Esma, az önceki hüznünden çabuk sıyrılmıştı. Göz ucuyla Oğuz'a özlemle baktığı gözümden kaçmadı.

Genç adam sırtını duvara dayamış, elinde tuttuğu bira şişesini evirip çeviriyordu. Ani bir hareket yaptığında arkadaşları onu kollarından yakalayıp sakinleştirmeye çalıştı. Sadi samimi bir şekilde kolunu Oğuz'un omzuna sarıp bir şeyler söyledikten sonra dışarıya çıkardı. Camın arkasında Oğuz'un elindeki şişeyi öfkeyle fırlattığını gördüm.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz