❦9❦

7.6K 887 515
                                    

medya:VERITE/Solutions

"Hiçbir şey bilmeden, her şeyin merkezinde."
-pomegranate

***

Jimin gözlerini yavaşça aralayıp boş olan koltukla göz göze geldi.
Dün gece , katili olacak adamla karşı karşıya uyumuşlardı; şaka gibiydi. Jimin gerçekten bir başkasıyla uyuyamıyor olduğu için o sızdığında karşı koltuğa geçmişti, ama sonuç olarak onun kolları altına durmuştu bir süre ve bu fazla yanlış geliyordu. Yoongi'ye ihanet etmiş gibi hissettirdi en başta.

Ve kızıl gitmişti, nereye gittiği hakkında hiçbir
fikri olmadığı gibi neden burda olduğuyla ilgili hiçbir fikri olmadığını hatırlayıp kendi kendine güldü Jimin. Komikti durumu, kötüydü aynı zamanda. Fiziksel olarak zaten gün geçtikçe kötü hale geliyordu, ruhsal olarak ise elinden geldikçe güçlü kalmaya çalışıyordu.

Üstünü örten battaniyeyi ittirip koltuktan kalktı ve üst kata tuvalete çıktı. Aynaya bakmamaya özen gösteriyordu yüzünü yıkarken, hep görüntüsünden kaçardı. Şimdi kendine baktığında bir sürü kişi görecekti, kim olduğunu çözemeyecekti Jimin ve en başta Jimin kendi görüntüsünden nefret ederdi. Kendini çirkin bulmaktan da fazlaydı, kendine bakmaya gerçekten tahammülü yoktu. Mecbur kalmadığı sürece de aynalardan kaçardı. Yoongi bile güzel olduğuna ikna edemezdi onu.

Kafasını eğip musluğun soğuk tarafını açtı ve yüzüne soğuk su çarpmaya başladı, dakikalarca orda oyalandıktan sonra en sonunda kafasını kaldırıp havluyu aldı ve yüzünü sildi. O sırada aynadaki görüntüsüyle karşı karşıya geldi.

Göz altları morarmış, yemek doğru düzgün yemediği için biraz kilo vermişti. Saçları ise, darmadağındı. Sinirle dişlerini sıkıp gözlerini karşısındaki görüntüye dikti.

"Berbatsın."

Fısıldayarak söylemişti bunu, daha fazla bakmak istemediğinden kafasını kapıya çevirdi ve karşısındaki bedenle bir adım geriledi. Ne zamandır ordaydı?

Kızıl ellerini ceplerine sokup Jimin'e birkaç adım yaklaştı. Buna karşılık Jimin'de geriliyordu. En sonunda sırtı mermer duvara değdiği için kaçacak yeri kalmamıştı. Kızıl onun omzuna elini koyup baş parmağıyla boynuna hafifçe bastırdı.

"Bu gün, benim için bir şey yapacaksın."

Jimin alayla gülüp kollarını önüne kavuşturdu.

"Yapmak istemezsem?" Düşünür gibi kafasını yana yatırdı ve kızılın cevap vermesine fırsat vermeden kendi kendini yanıtladı. "Hmm, Yoongi'yi mi öldürürsün yoksa beni öldürüp onun önüne mi atarsın? Yoksa onun karşısında mı öldürürsün? Düşündüm de senin tarzına hepsi uyuyor."

"Ah, bunlar da bazı yöntemler tabii ama... Ama bir anlaşma teklif edecektim, bu günlük."

"Ne anlaşması?"

"Bu gün benim istediğim gibi davranırsan güzelim, sana bazı sorularının cevaplarını vereceğim."

Jimin kaşlarını çatarak duruşunu dikleştirdi. Kızıl ise yan bir gülümsemeyle cevabını bekliyordu.

"Açık konuş."

"Aile yemeğime nişanlım olarak katılmanı istiyorum."

Jimin duraksadı. Ablasına da Jimin'i öyle tanıtmıştı değil mi? İyi de, bunu neden yapıyordu?

"Neden?"

Kızıl ona hiçbir zaman açıklama yapmıyordu, cevapsız kalacağını bile bile yine de sordu Jimin.

pomegranate ℘ kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin