pomegranate ℘ kookmin

❦1❦

Lana Del Rey - Diet Mountain Dew

"İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır." -Mark Twain

***
Jimin gece siyahı saçlarını geriye tarayarak parlak ışıklarla donatılmış poker salonunda gözlerini gezdirdi.

Masalar, masalarda oyunlar , kazanan ve kaybedenler.O masaya oturan herkesin farklı bir hikayesi olmalıydı, kimisi hayalleri için hilelerle dolu o masaya oturmuştu , kimisi geçinemediği için, kimisi doyumsuzluğundan ve kimisi sadece öylesine..

Gerçekten kazanan olmadığı gibi gerçekten kaybeden de yoktu, Jimin böyle yerlerde büyümüştü ister istemez biliyordu. Zengin kazanırdı , arkası güçlü olan kazanırdı, hilesi bol olan ve iyi blöf yapan kazanırdı.
Kısaca poker oynamak istiyorsanız iyi bir yalancı olmalıydınız.

"Selam Jimin."

Jimin yanına oturan Sehun'a kısa bir an bakıp kafasını tekrar Yoongi'nin masasına çevirdi.

"Selam."

soğuk sesi Sehun'u gülümsetti, Jimin'in buz gibi olmasına herkes alışıktı gerçi. Yoongi'ye karşı bile mesafeli olduğunu düşünüyordu.

"Yoongi kaybedecek bence."

"Kendi fikrin, Yoongi kaybederse ben çıkarım ve biliyorsun; her zaman kazanırım."

"Sen kazanırsın."

Jimin kafasıyla onaylayıp baş parmağıyla çenesini kaşıdı, Sehun ise bakışlarını ondan çekmemişti.

"İyi şanlar o zaman, kaybedecek çünkü. Sen hariç onların kaderi bu, sen de onlarla beraber sürükleniyorsun."

"Siktir git Sehun."

Jimin , Sehun'a bakmadan sandalyesinden kalktı ve Yoongi'nin yanına gitti. O geldiğinde hemen boşalan yanındaki sandalyeye oturdu ve oyunda gözlerini gezdirdi.

Sehun gerzeği haksızdı, Yoongi'nin eli gayet iyiydi.
Kaybetmek derken neyi kast etmişti o halde?

"Bir terslik var."

Yoongi anlamayarak Jimin'e baktı.

Jimin dudaklarını ısırıp az önce oturduğu bölüme çevirdi kafasını, Sehun orda olmalıydı ama değildi.

"Sehun.."

Kendi kendine mırıldanarak ayağa kalktı, kolunu tutan Yoongi ile duraksadı.

"Jimin, nereye?"

"Geleceğim hemen."

"Hayır, ayrılma yanımdan."

"Sorun yok, tuvalete gidiyorum."

Yoongi pek ikna olmasa da kafasını salladı ve tekrar kafasını masaya çevirdi.
Jimin ise gözlerini kısarak etrafta Sehun'u arıyordu. Başkası olsa umursamazdı bile belki ama Jimin hislerine hep güvenmişti, altıncı hissi ise şimdi bir terslik olduğunu söylüyordu.

Ellerini ceplerine koyup diğer yerlere göre çok daha sakin olan üst kata çıktı, burası otel odalarının olduğu bölüm olduğu için zemin kattaki poker salonundan çok çok daha sakindi.