coat -16-

282 37 43
                                    

Michael'ın arabasıyla Ashton'ın evine gelmiştik. Yolda Michael'ın eşi Crystal'la tanışmıştım. Doğrusu Michael'ı ilk gördüğümde evli olmasını beklemiyordum.
Crystal'a gelecek olursak, bana iyi davranmıştı ama onunla bir samimiyet kurmak için biraz uğraşmamız gerekecek gibiydi. Sanırım pek sıcak kanlı birisi değil.

Arabadan indiğimizde iki kişi bize doğru ilerlemeye başladı. Yaklaştıklarında kim olduklarını anlamıştım.

"N'aber?"

Calum, ona doğru gelen Luke'a selam verdiğinde heyecanlanmıştım. Çünkü Luke'u tanıyordum. Bu gruptan tek tanıdığım kişi o olduğu için sadece o ünlüymüş gibi geliyordu.

"Nerede kaldınız? Ve tezgahtar kız neden burada? Merhaba, bu arada."

Gülümseyerek bana selam verdiğinde ben de gülümsedim. Cevap verecekken, Luke'un yanındaki kız kaşlarını çatarak lafa girdi.

"Tezgahtar mı?"

Onun sorusu cevapsız kalırken Luke'a döndüm ve konuştum.

"Merhaba. Adım Hailee. Ve tezgahtar değil, satış danışmanı lütfen."

Alayla konuşmama karşılık çocuklar da sırıtmıştı. Luke gülerek sordu.

"Pekala, satış danışmanı Hailee. Calum seni buraya neden sürükledi? Ceketi mi sökülmüş?"

Aklıma ödül töreni gecesi anları geldiğinde Calum'a döndüm. Gülmüyordu. Benim ona baktığımı görünce elimi kavradı.
Crystal ve Sierra oldukça kafası karışmış görünüyordu. Crystal, bir cevap arayarak Michael'a döndü.

"Bu mevzu ne tam olarak?"

Michael, Crystal'ın beline elini yerleştirdi. Sierra ve Luke'u da içeri yönlendirdi ve,

"Ben size anlatacağım sonra, gelin." dedi.

Onlar önden içeri girdiklerinde Calum homurdandı.

"Aptal herifler."

Bu tavrına gözlerimi devirdim. Çok kasıyordu kendini. Muhtemelen normalde arkadaşlarına karşı böyle değildi ama benim yanımda daha gergin bir oluyordu.
Uzanarak yanağına bir öpücük bıraktım.

Elimi bırakmadan içeri doğru ilerlemeye başladığında onunla beraber ilerledim. Ashton'ın ön bahçesi Calum'ınkinden çok daha güzeldi. Ağaçlar ve çiçekler ekiliydi. Calum'ın sadece çimleri vardı.
Tabii, bir apartmanın fare deliği kadar dairesinde yaşayan ben eleştirecek pozisyonda sayılmazdım.

Eve girdiğimizde antrede diğerleriyle selamlaşan Ashton'ı görmüştüm.

"Ash!"

Calum'ın keyifli bir şekilde seslenmesiyle, Ashton bize doğru döndü. Ve Calum'la birbirlerine kısaca sarıldılar.

"Doğum günün kutlu olsun, dostum."

Ashton gülerek Calum'ın ellerine ve etrafına baktı. Sonrasında sahte bir kızgın ifadeyle konuştu.

"Calum, bana hediye getirmedin mi?"

Onlar izlemesi bana keyif veren şekilde şakalaşırken diğerleri evin içindeki kalabalığa karışıp gözden kaybolmuşlardı.

"Ben sonra hallederim onu, aramızda." dedi Calum göz kırparak.

Bu noktaya kadar Ashton da Luke gibi beni fark eder sanmıştım ama umursamamıştı. Bu yüzden onlara bir adım yaklaştım ve gülümseyerek lafa girdim.

"Doğum günün kutlu olsun. Kusura bakma, son anda davet edildiğim için bir şey getiremedim. Hailee ben."

Ashton kaşlarını çatıp bir süre bana baktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 16, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Boutique | C.H.Where stories live. Discover now