"Seni herkesten saklamıştık. Ayhan'ın kızı olduğunu duyunca tepkisi ne oldu, merak ediyorum."

"Merak edecek bir şey yok. Beni sizden koparmaya çalışmadı. Olayın ayrıntılarını o da bilmiyor. Babamı veya seni suçlamıyor. Lütfen endişelenme."

"Peki, bu konuda endişelenmem." dedikten sonra sıkıntıyla içini çekti. "Ama diğer konuda aynı şeyi söyleyemem. Pelin, o çocukla, hani bana anlattığın, onunla hala..."

Cümlesini tamamlamasına izin vermeden, "Evet anne hala birlikteyiz. Ama bunu şimdi seninle konuşmak istemiyorum. Şimdilik yok sayabilir misin? Zamanı gelinceye kadar sormayıp, o konuşmamız hiç var olmamış gibi yapabilir misin?"

"Neden kızım?"

"Anne, alınma ama, ön yargıların yüzünden konuşmamızın yine tartışmaya döneceğini ikimiz de biliyoruz."

"Peki, dediğin gibi olsun. Ancak, bu sömestr tatili bitmeden o kaçındığın konuşma olacak, bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum anne."

Omuzlarımdan tutup beni kendine çekerek sarıldı. "Seni çok özledim çiçeğim. Tamam sen kendini hazır hissedene kadar bekleyeceğim."

"Teşekkür ederim."

Annem geriye doğru çekilip gülümsedi ve, "Eh, anlat bakalım." diye başladı. "Burhan amcanla nerede, nasıl karşılaştınız?"

Birden gülümsedim ve kıkırdadım, "Karşılaşmamızın ayrıntılarını size anlattığımda çok şaşıracaksınız". Annemi yanağından öptüm. "Ama önce izin verirsen bavulumu boşaltmak istiyorum. Tüm eşyalarımın yıkanması gerekiyor. Yurttaki makineleri sadece kısa programda çalıştırabiliyoruz."

"O zaman hiç açma ben aşağıda boşaltır yıkamaya koyarım."

"Tamam. O zaman ben de bir duş alıp hemen aşağı inerim. Sonra beraber öğle yemeği hazırlarız."

Neşelendiğimi gören annem de güldü. Odadan çıkmadan önce bana dönüp, "Pelin, sen büyümüşsün." dedi ve kapıyı arkasından yavaşça kapattı.

Bir süre bakışlarımı kapanan kapıdan ayıramadım. Büyüyen ben miydim? Yoksa yıllarca korku ve endişelerle beslenen küçük kız mı?

Ergenliğimin ilk yıllarında bazı geceler sahilde uzanıp sonsuz büyüklükteki gökyüzünü izler ve hayatımın hesabını yapardım. Milyonlarca yıldıza bakarken kendimi çok yalnız hisseder, sessiz gözyaşlarımı kıyıyı döven dalga seslerine bırakırdım.

O zamanlar, anne ve babama bir şey olursa bu dünyada tek başıma ne yaparım, kimden yardım isterim gibi düşüncelerle başa çıkmak bazen çok zor oluyordu. O nedenle hep güçlü olmaya çalıştım. Zeyna olarak adlandırdığım asi yanımın gücü bundan gelmekteydi.

Yıllar geçtikçe olgunlaştım ve büyüdüm. Yalnız kalma korkusunu da bilinçaltıma itmeyi başardım, çünkü biliyordum ki artık ayakta kalabilecek yetenek ve güce sahiptim.

Ama aslında içimde sakladığım ve kimseye göstermediğim küçük ve kırılgan Pelin benim aksime, hiç büyüyemedi. Yıllarca bekledi ve zayıflıklarımla beslendi, yalnızlığa eklenen her korku ve endişemi alıp o küçücük yüreğinde gizledi.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin