KUMA-60

30.6K 915 148
                                    


Hayat o kadar tuhaf birşey ki, daha dün tüm ömrümü onunla geçiricem diye mutluluk çığlıkları atıyordum. Herşeyiyle mutlu eden adamdı o. Beni aldatmış olması şu an umrumda bile değildi. Çünkü biliyorum bile isteye beni aldatmayacağını. Ha sakın beni o sevgilisi aldattıktan sonra hiç birşey olmamış gibi tekrar onlarla çıkan kızlar gibi görmeyin. Oldum olası öyle insanları aptal bulmuşumdur.

Benim adamım farklıydı. Alas geç gelmiş bir süre benimle ilgilenmişti, daha fazla dayanamadan gizlice gittim aradım Simge'yi. Ona gideceğimi ama bunu bir şartla yapıcağımı söyledim.  

O gece Alas'ı hiç bir suçu olmadığını, sarhoşken Alas'ın içkisine hap koyduğunu itiraf etti.

Aşk bu kadar basit birşey mi gerçekten? Aşkımdan yaptım diyordu haykıra haykıra. Bu yaptığı gerçekten aşk mı? Aşk bu kadar basit bir duygu olamaz. Eğer Simge'nin Alas'a karşı duyduğu bu duygu aşksa, benimki aşk değildi.

Sevdiğim adam başını dizlerime koymuş öylece uyuyordu. O kadar sıkı tutmuştu ki ellimi sanki gideceğimizi biliyordu.

Bazılarınız belki beni aptal gibi görüyor başka bir çocuk babasız kalmasın diye kendi çocuğumu babasız bırakıcam bunun çok iyi farkındayım. Ama unuttuğunuz birşey var o çocuk annesizde kalıcak. Ben her gün çocuğumun yanında olacam, onun her zaman bir annesi ve bir babası olucak. Yanında olmasada uzaklarda bir yerlerde olucak. Ama o minik, hiç birşeyden habersiz yavru annesiz kalıcak sonsuza kadar, ona bu küçük mutluluğu çok göremem.

Saat gece yarısını geçmiş nerdeyse 4 olmak üzereydi. Artık gitme vaktiydi. Gözlerimden dökülen her bir damla sevdiğim adamın üzerine düşüyor içimi parçalıyordu adeta. Bu gözyaşları ona bıraktığım son hatıralardı.

Sonunda doğrulup ayağa kalktım. Bakmaya korktuğum adama çevirdim gözlerimi. Ellimdeki kalem ve kağıta baktım bir süre ne yazıcağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

Ama yazmak zorundaydım biliyorum bugün nereye gidersem gideyim Alas ikinci günü beni avucuna koymuş gibi bulurdu.

Ellimde getirip götürdüğüm kalemi kağıda bastırdım. Birkaç şey yazdım saçma olduğunu bildiğin halde, hiç bir zaman beni affetmeyeceğini bilerek.

"Aşkım tek aşkım.. Ben gidiyorum uzağa, seni bir daha görememek benim için en büyük ceza. Ama giderken sana yeni bir hayat, yeni bir başlangıç hediye ediyorum. Biliyorum istesen anında bulursun beni ama bulma bırak ben her zamanki gibi aşkında kaybolayım. Alas sen harika bir baba olucaksın bunu sakın unutma her zaman mutlu ol, çünkü sen mutlu olmayı hak eden bir adamsın. Seni hayatım boyunca asla unutmayacam, biliyorum istesemde unutamam. Beni hiç kimse senin kadar içten ve senin gibi şefkatle sevmedi. Bana kimse aşkın en az bulunduğu kadar inşa edildiğini, önemli olan şeyin ona teslim olmak olduğunu, gerçeklere boyun eğmek ve onlara kendini kaptırmak olduğunu öğretmedi. Veya fırsatların sadece onları aradığımız zaman ortaya çıktıklarını da. Yanımda kaldığın için, bana öğrettiğin her şey için, birlikte öğrenip birlikte keşfettiğimiz her şey için sana teşekkür etmek istiyorum.Çünkü bir şeyden eminim: beni daha iyi bir insan yaptın. Senin sayende kendimi tanımaya başladım ve kendime yeni yollarla bağlandım. Bunun değeri paha biçilemez.Sana hiç anlatmadığım şeyler aslında kelimelerle ifade edemediklerim. Derinden hissettiğim duygularım, aşkım, sevgim ve o nostalji.Seni hatırlayacağım ve sana daha önce hiç anlatmadığım, ama senin muhtemelen zaten bildiğin şeyleri anlatacağım.
Ve bu bir veda mektubu olmasına rağmen, ben öyle görmüyorum, çünkü öyle olmasını istemiyorum. Sana elveda demenin imkansız olduğunu düşünüyorum. Sen her zaman olacaksın, burada, bir çok şekilde benim parçam olarak, çünkü biri hayatına girdiğinde her şeye rağmen onu silmek mümkün değildir.
Bana verdiğin onca sevgiyi silmek imkansız. Bu mektuba yazılan onca sevgiyi silmek imkansız. gökyüzünü unutma. hep o durgun ve derin deniz gibi gözlerinle bak her şeye.
sakın çatma kaşlarını ne yaşarsan yaşa..gökyüzüne bakarken kollarını kaldır yukarı başının üzerine koy, iki kişi için gökyüzünü seyrederken. gördüğün herşeyi aklında tut sonradan bana anlatmak için. üzüntülerini de, sevinçlerini de unutma!
sakın hiçbir şeyden korkma, küçümse bütün korkularını. sonra yine gökyüzüne bak ırmak gibi akan gözlerinle. bak gökyüzüne bize bakar gibi... ağlamak gibi bak, sonra gülmek gibi bak. bu yetmezse sana dur öyle. hiçbir şey yokmuş gibi. düşler kurarak... unutma bizim aşkımız gece gibi ikimizde gecenin sonsuza kadar kalmayacağını çok iyi biliyorduk zaten. Belki bir gün bir kitabın aynı sayfadında ağlarız, belki bir şiirin içinde rastlaşırız. Hoşçakal kokusunda can bulduğum adam"

KUMA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now