KUMA-46

27.2K 1K 179
                                    

O an dünya durdu benim için. Kendimi Alas'tan ayırıp, yüzüne iyi bir tokat atmam gerekirken vücudumdaki tüm hücreler buna karşı gelmek için çabalıyor, beni boşluğa itiyordu.

Onu bu kadar çok özlediğimi bilmiyordum.  Dudakları hâlâ dudaklarım üzerindeyken kendimi onun kollarına bıraktım.

Dudaklarımı hafif araladığımda Alas hiç geciktirmeden daha derin bir şekilde karşılık verdi.  Bu birbirimize duyduğumuz hasretin bir şekilde dile vurma şekliydi.

Şimdi siz bana kızıyorsunuzdur, hata bazılarınız beni gurursuz, dirençsiz biri olarak görüyor. Ama size yemin ederim kendime karşı koyamıyorum. Onu görmek, bana dokunduğunu his etmek ellimde olmadan içimi  kıpır kıpır ediyor, içimdeki duygu patlamasının meydana gelmesine sebep oluyor.

  Tabiki bana yapması gereken açıklamalar var, tabiki eğer Alas beni sebepsiz yere bıraktıysa aşkımı hiçe sayar bir daha adını bile ağzıma almazdım. Belki beni gurursuz biri olarak görüyorsunuzdur ama beni aldatan kişiyle hayatımı paylaşacak kadar aptal bir kız değilim.

Sonunda birbirimizden ayrıldığımızda Alas gözlerimin içine korkuyla bakıyor, sanki beni kırmak istemiyor ama karıcakmış gibi bakışlar attıyordu.

"Şilan git..."

Deyince hiç birşey söylemeden öylece Alas'ın gözlerine baktım. Bu sefer pes etmeyecektim. Sonuna kadar şavaşacak, neden böyle davrandığını öğrenecektim.

"Gitmiyorum! Alas sende birşey var. O kıza aşık olsan şu an benimle değil onunla olurdun.." ellimi yavaşça yanağının üzerine yerleştirdim; "Alas anlat bana! Bu kızla neden evleneceğini, bu kıza hiç birşey diyememe sebebini, herşeyi anlat!?.. üstesinden birlikte geliriz" konuştukça gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Yalvarırcasına söylediğim sözler etki etmemiş Alas tüm ciddiyetiyle "ben ona aşığım!" Deyip kestirip atmıştı.

Alas ayağa kalkınca hızla önüne geçip bağırdım "Neden! Neden beni öptün!?" Deyince Alas alaycı bir şekilde "sadece o adama karşı birşey his ediyor musun onu merak ettim! Ve gördüğüm kadarıyla sen hâlâ benim sana aşık olduğumu düşünüyorsun!" İşte o an bana söylediğiniz herşeyin ne kadar doğru olduğunu anladım.

Her zaman yanımda olacağına, beni bırakmayacağına gerçekten inanmıştım. Ben bir aptalım.

"Aptalım, çünkü canın ne zaman isterse o zaman geldin ve ben sana hiç bir zaman hayır diyemedim. Gerçekten seven insan, hiç birşeyi mazeret etmez. Sen gerçekten sevmemişsin. Bitti Alas. Ben bundan sonra senden nefret bile etmiyorum. Kırdığın kalbimin parçalarını şimdi, burda benden sökerek aldın. Sana hoşçakal bile demiyecem çünkü ben seni dünyalara sığdıramazken, sen beni bir hoşçakala sığdırdın."

Gözyaşlarım benden habersiz bir şekilde gözümden firar ediyor, tüm çabalarıma rağmen durmak bilmiyordu.

Hızla Alas'ın yanından geçicekken Alas kolumdan tutup; "geçmişin içinde kaybolmuş beni, yeniden hayata döndürdüğün için teşekkür ederim. Hah unutmadan sevmek sadece seni seviyorum demek değildir. Biz bunu uzun yıllar önce öğrendik" kolumu hızla çekip kendimi dışarı attım.

Bazen öyle bir konuşuyor ki, bir an seni seviyorum diyecek sanıyorum. Sonra beni hayal kırıklığına uğratıp tekrar kırıyor içimdeki çatlamış parçaları.

İçime derin derin nefesler alsamda hiç bir işe yaramıyor, içime çektiğim hava içime sigara dumanıymış gibi zehir akıtıyordu.

Ne yapıcağım konusunda hiç bir fikrim yoktu. Öylece bende kötü anıları olan evin kapısına oturdum. Ayaklarım beni taşımayacak haldeydi. Bir süre sadece oturdum. Sanki birşey düşünüyormuş gibi görünsemde aslında yaptığım tek şey kalbimin kırılan parçalarının sesini dinlemekti. Canımı yakıyordu.

KUMA (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon