KUMA-33

30.7K 1.2K 65
                                    


Yüzümdeki gülümsemeyle birlikte kendimi uzun zamandır gitmediğim, yani gidemediğim bara attım.

Hacer ablanın beni görmesiyle üzerime atlaması bir olmuştu.

Bende ona sıkıca sarıldıktan sonra, beni kendinden ayırıp dikkatli bir şekilde yüzüme baktı.

"Kız Şilan, sen iyi görünüyorsun!" Deyince ağzımdan bir kahkaha kaçmış daha sonra "sorma abla ya, birgün mutlu olucam diye çok korkuyorum; hayır bünye alışık değil, hasta falan olurum..." dediğimde ikimizde birbirimize tekrar sarılıp güldük.

Biraz geç kaldığım için mekan zaten doluydu, bu yüzden hiç çaktırmadan üzerimi değiştirip servisleri yapmaya başladım.

O kadar rahat görünsede aslında ciddi bir şekilde zor bir işti.

Bazen sarhoş, bazen kavga, ve bazen hayatında asla görmek istemediğin şeyler göre biliyordun.

Zaman ilerlemiş ve artık insanlar yavaş yavaş dağılıyordu. Burası öyle her geçeni aldıkları bir yer değildi. Sadece zengin insanların takıldığı bir yerdi. Bu yüzden daha dikkatli olmalı ve insanlara saygı göstermek zorunluydu.

Ben bu düşüncelere dalmışken arkamdan iki adamın kollarımı tutmasıyla bir an affaladım.

"Ne oluyor ya!?" Diye sinirli ve birazda korkmuş bir şekilde sorduğumda adamlar hiç birşey söylemeden beni çekiştiriyordu.

Hacer abla gözlerimin içine bakıyor birşey yapamadığı, ve ayrıca adamları tanıdığı açık bir şekilde ortadaydı.

Çırpınsamda bir fayda etmiyordu. Adam artık beni çekiştiremediğini anladığında beni kucağına aldı ve zorla arabaya bindirdi.

Arabada bağırınca adam ellerimi bağladıktan hemen sonra, ağzıma da bir bant yapıştırmış sonrada bir oh çekmişti.

Adamlar hiç konuşmuyor sanki önümde duran insan değilde robotmuş gibi hareket ediyorlardı.

İlk defa mutlu olmuştum o da kısa sürdü. İşte bu kadardı yeni hayatımın ilk gününde başıma gelenlere bak ne kadar isyan etmek istemesemde, hayat benimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu.

Sonunda geldiğimizde adam kolumdan çekiştirerek beni indirdi.

Ne kadar çırpınsamda boşuna olduğunu anladığımda, sadece durdum ve neler olucak beklemeye başladım.

Sonunda lüks bir eve girdiğimde o kadarda korkunç bir yere benzemiyordu ama burda ne işimin olduğunu ciddi bir şekilde bende merak uyandırıyordu.

Sonunda burda olmamın nedenini anlamıştım. Alas'ın babasıydı bu Fırat bey.

Beni daha öncede aynı şekilde kaçırmış, saçma bir oyuna alet etmişti.

Yaklaştıkça yüzü daha çok netleşiyor Alas gibi olan koyu mavi gözleri, göze çarpıyordu.

Sonunda önüne geldiğimde bir işaretiyle adamlar kollarımı ve ağzımı çözüp dışarı çıkmıştılar.

"Gel Şilan ottur seninle konuşacaklarım var!" Dediğinde sakin kalmaya çalışarak hemen önünde olan tekli koltuğa otturdum.

KUMA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin