15. Bölüm

5.1K 653 358
                                    


Yazar Ağzından

Saray toplantısı için saray adamları ve veliaht prens içeriye toplanmıştı böylece halkın dilinde dolanan bu durum sonuca kavuşacaktı. Saray toplantısına kral katılamamıştı çünkü yaşlı adamın daha fazla kalbi dayanamamıştı ve özel bakıcılar onunla ilgilenmeye gitmişti. Veliaht prens sakin kalmaya çalışarak masadaki kral koltuğu ve tam karşısındaki prens için ayrılan koltuğa kısa süre bakmıştı. Bütün kararlılığıyla kral koltuğunu seçip oraya oturmuş ve gelecekteki kral olacağına dair kesinliğini konuşturmaya çalışmıştı. Bu duruma her ne kadar rahatsız olsa dahil ses etmemeye çalıştı saray adamları çünkü asıl sorun başkaydı.

"Böyle bir şey devam edemez!" diyerek konuşmanın açılışını yapmıştı içlerinden biri. "Halkın öfkesini görüyorsunuz, kim susturacak onları?"

"O zihnini şeytana açmış bir günahkar hatta şeytanın ta kendisi. Onu halkın karşısına bir daha çıkaramazsınız, sürgün edin!" Başka bir saray adamı da onun tarafında olduğunu belli etmişti.

"Sürgün ona yakışmaz, idam edilsin!"

"Veliaht prens artık halkın gözünden düştü, kral olmamalı."

"Söyler misiniz," Veliaht Prens Jungkook sesini yükseltip konuşmaları ortadan ikiye bölünce hepsi susmuştu. "Eğer ben kral olmayacaksam kim olacak? Siz mi? Güldürmeyin beni, hepiniz altmış yaş üstü adamlarsınız, sizce sizin bunamaya başladığınızı dile getirip halka yaymak çok mu zor olur?"

Saray adamlarının oturuş şekillerinden bakışlarına kadar her şey rahatsız olduklarını belli ediyordu artık. Az önceki veliaht prensin sözleri hepsine dokunmuştu.

İçlerinden birisi sessizliği bozmak istedi. "Biz-"

"Ya da bekle, siz olmayacaksınız o zaman çocuklarınız mı olacak?" Kimseden tepki gelmeyince kaşını çatmış Jungkook tüm kararlılığıyla devam etti. "Kuzenim Yi Pak mı? Kimse kendini kandırmasın, bu ülkede küçüklüğünden beri kral olmak için yetiştirilen hiçbir insan bulamazsınız. Halk er geç bellerinin bana bağlı olduğunu anlayacaktır. Hayatım boyunca hep nasılsam öyleydim ve şimdi bir adamla ilişkim var diye bana sırt çevirmeye devam mı edeceksiniz?"

"Bu doğru değil. Yaptığınız ya da hissettiğiniz bu şey neyse doğru değil. O adam size büyü yapan bir cadı olabilir." Bu kez başka bir saray adamı veliaht prensle yüzleşmek istemişti.

"Ne doğru peki?" dediğinde yine ortamı sessizlik sarmıştı. "Politik açıdan bakarsanız en iyisini düşündüğünüzde her zaman cevabın ben olacağımı anlamalısınız. Ben bunun için yetiştirildim, hayatımı buna adadım. Ülkeme iyi bir asker ve kral olmak için. Sırf duygularım işin içine karıştırıldı diye bu yoldaki bunca yıllık emeğimi yok mu sayıyorsunuz?"

Jungkook içinde her ne kadar öfke barındırsada şu an zindanda olan sevdiği adamı düşünerek karar vermek zorundaydı. Söyleyeceği her bir söz onu tehlikeye atacak diye korkuyordu ancak karşısındakilerin saçma sözleri bu öfkeye yenik düşmesine engel olamıyordu.

"O sizin gözünüzü kör etmiş efendim. Cadı o!"

"Evet öyle. Çocukluğundan beri size büyü yapmıştır. İçinde şeytanı taşımıştır. Buna izin veremeyiz derhal yok edilmeli. O yok edilirse halk sizi tekrardan onaylayacaktır."

Kingdom Hearts |Jikook|Where stories live. Discover now