6. Bölüm

10.4K 1.2K 1K
                                    


İlk öpücüğümü almıştı, hemde bu kez bilinçli bir şekilde yapmıştı ancak sonrasında duyduğum şey keşke hiç yapmasaydı dememi sağlamıştı. Kusura bakma sözünden sonra arkasını dönmüştü, bu yüzden hızlıca oradan gitmek zorunda kalmıştım. Tüm gün boyunca bunu düşünmek yüzünden rahatsızdım, yastığa kafayı koyduğumda bile aklıma saçma sapan düşünceler geliyordu ve uyuyamamıştım.

Sabah Yi Pak'ı görmek güzeldi, üstelik arkada Jungkook'un olduğunu söylemesi daha da güzeldi. Dünkü işi karşımdaki adam sayesinde biraz daha ileriye taşımıştık. Bana kıpırdamamamı söylemiş ve yaklaştıkça yaklaşmıştı. Farklı düşünceler ise aklıma dolarken kolumu tutup çevirmiş ve kulağıma bir süre kıpırdamamamı söylemişti, bende ona uymuş donup kalmıştım. Sonrasında ise odasına çağrılmıştım.

Sabah ilk işi beni çağırtmak olan efendimin yanına gitmiş, hiçbir şekilde yüzüne bakmamak suretiyle başını ve bedenimi önünde saygı göstergesini bahane ederek eğmiştim.

Büyük bir sorun vardı, karşısında 10 dakika boyunca eğilmekten belim tutulmuştu ve o tek kelime dahi etmeden yatağında oturmuş duruyordu. Sabrımın sonuna gelince başımı kaldırmadan konuştum artık yoksa fıtık olacaktım. "Bir sorun mu var efendim?"

"Hayır, neden olsun?" Kendinden emin sesiyle kestirip atmıştı anında. Bakışlarını ise dakikalardır tenimde hissediyordum.

"Bir şey konuşacağımızı söylediniz. Yaklaşık 10 dakikadır öylece duruyorsunuz efendim."

"Jimin, bana bedenini bir daha eğme demiştim." diyerek hatırlatmasını yaptı. "İşte ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Artık daha fazla karşımda eğilmeni istemiyorum. Bu odadayken dimdik durup yüzüme bak, tamam mı?"

Sözlerini gerçekten kabul edeceğimi mi düşünüyordu ya da dünkü olayı unutacağımı mı düşünüyordu? Ben senelerce kimseyle bir temas, bir ilişki yaşamayan bir insan olarak kendimi bir umut beni ister diyerekten ona saklamıştım ve karşılığı böyle olmamalıydı. Bu benim hayal ettiğim Jungkook değildi.

"Kusura bakmayın efendim ben bir hizmetkarım ve böyle davranmam gerek."

"Bak dünkü konu için gerçekten ne söyleyebileceğimi bilmiyorum. Ben sanırım biraz..." O sadece biraz ne olabilirdi? Bana sinirli davranıp beni mi öpecekti, saçmalık. Onu cinsel açıdan engelleyecek bir durumla mı karşılaşmıştı yoksa? İlgi duyduğu birisi yoktu ki. "Aish bu öyle bir şey değil. Of her neyse. Bunu unutabilir miyiz?"

Başım hâlâ yere bakarken onu onaylamıştım ve şimdi yine başa dönmüş tek kelime daha etmeden bekliyorduk. Ciddiyim, inadım yüzünden felç geçiriyor olabilirdim. Derin bir nefes alıp verirken en azından odadan çıkmamı söylemesini bekleyip belimi doğrultmayı umut etmiştim.

"Onu gerçekten öpecektin."

Elbette onu öpecek değildim, ona ve başkasına dudaklarımı dokunduracaksam keser atarım daha iyi. Odaya girdiğim andan beri bu anı bekliyormuş gibi hızlıca bedenimi kaldırarak gözlerimizi buluşturmuştum. Aramızda geçen o inatçı bakışmayla birlikte yutkunup açık sözlü kişiliğimi ortama ayarlamıştım.

"Sizi mi öpmeliydim?" Eski Jimin ne derdi bilmiyorum ama bu Jimin oldukça açık sözlüydü, söyleyeceklerine çekinmiyordu ve ben bu Jimin'i daha çok seviyordum.

"Evet." Ne? Gözlerime dalmış giderken birden toparlanıp yataktan kalktı ve boğazını temizledi. "Yani hayır. Yani şey, denemek istiyorsan tanımadığın insanlara yanaşma."

Kingdom Hearts |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin