24.Bölüm

2K 102 6
                                    

  Herkese merhaba delifişeklerim. Ne var ne yok? Bende durumlar "Madem Ethem Eyfet yazmadı, dur ben yazayım." ahaha. İnşallah bu durum herkesi benim kadar mutlu ediyordur.Eğer mutlu ediyorsa ufak bir etkinlik yapalım. Herkes favori cümle ve paragrafını satır arası yorumlarda belirtebilir mi? Ben seçtim spoiler olmasın diye birkaç güne paylaşıtrım sanırım tagde.

  Hep dediğim gibi okumanız, beğenmeniz, yorumlarınızla yanımda olmanız ve #EyFetOrion tagine yazmayı unutmamanız dileği ile. Keyifli okumalar..


......................................................


"Tekrar ediyorum." Dedi Eylem, adamın tek eliyle tuttuğu kapıyı ittirebilmek için tüm gücünü kullanırken. "Ben iyiyim, çok iyiyim."

Derin bir nefes alıp gözlerini devirdi Fethi. "Kendini zorlama." Dedi, Eylem'in direncini kırmak için kapıyı dikkatli bir şekilde biraz daha açarken. "Seni evde yalnız bırakmak hiç içime sinmiyor."

"Sadece yarım saat bilemedin bir saat yalnız kalacağım Fethi, sonra Nazlı gelecek zaten."

"Seni koruyacak birinden bahsediyorum." Dedi Fethi tane tane. "Senin koruyacağın birinden bahsetmiyorum."

"Şey yapalım sevgilim." Dedi Eylem kapatmak için beyhude bir çaba gösterdiği kapıyı bırakıp, pervaza yaslanırken. "Beni mendil gibi katlayıp cebine koyalım."

Ufak bir kahkaha attı Fethi. Endişeli ama neşeliydi. "Ne güzel olurdu." Dedi derince iç çekip kadını kendisine çekerken. Sonra da Eylem hala kollarındayken başını geriye atıp kadına baktı. Yüzündeki ifade ciddi, gözlerindeki parıltılar muzipti. "Yapsak mı bunu ya?"

Kollarını adama sararken hafifçe omuz silkti Eylem. "Sıkılırım ben." Dedi adamın çenesinin altına ufak bir öpücük kondurup, traş losyonunun tanıdık kokusunu içine çekerken.

"Tabi." Dedi Fethi kadının henüz nemli olan saçlarını okşarken esefle "Bizim neyimize sakinlik. Biz başkalarını vuralım hiç olmadı birbirimizi vuralım."

Dudaklarından ufak bir kırkırtı dökülürken parmaklarının ucunda yükselip adamın çenesini öptü bu kez. Sonra hafifçe itti adamı. Yerinden oynatmaya yetmemişti elbet ama en azından ne istediği anlatmaya yetmişti.

"Geç kalacaksın." Dedi mırıltıyla. "Erdem Yarbay bana kızıyor sonra."

"Ne yapayım." Dedi Fethi yüzünde çapkın bir ifaden varken, kadından bir öpücük çalmak için eğildi. "Seni bırakıp gidemiyorum".

"Sen çok çapkın bir adamsın." Eylem omuzlarını düşürürken yenilgi ile. "Ne yapacağım ben seninle."

"Merak etme bebeğim." Dedi Fethi, kelimelerindeki telkinin aksine sesinde komik ve abartılı bir ton vardı. "Ben sadece sana aitim."

"Sen." Dedi Eylem gülmemek için dudağının kenarını ısırırken abartılı derecede çatılmış kaşlarıyla. İşaret parmağı adamın göğsünün üzerindeydi. "Orduya aitsin asker ve şimdi biraz daha burada oyalanırsan balın belaya girecek."

"Bir şey olmaz." Dedi Fethi öyle olmadığını bildiği halde. "Sana refakat ediyorum ben."

"O üç hafta önceydi Fethi." Dedi Eylem gözlerini devirirken. "Artık refakat edilecek bir şeyim yok benim."

"Sen öyle san." Dedi Fethi ama düşürdüğü omuzlarından yenilgiyi kabul ettiği anlaşılıyordu. "Gidiyorum o zaman. Ama.."

"Biliyorum." Diye adamın sözünü kesti Eylem. "Biraz bile ağrım olursa hemen seni arayacağım. Kendimi zorlayacak bir şey yapmayacağım. İlaçlarımı saatinde alacağım ve sırtıma krem süreceğim."

ORIONWhere stories live. Discover now