15. Bölüm

2.3K 123 28
                                    


 Herkese merhabalar. Valla bu kadar sık bölüm yayınlamak beni bile şaşırtıyor hem de büyük şaşkınım. Bundan sonra da böyle devam edecek inşallah. Cuma günleri #Vale Pazar ise #EyFet günümüz. 

Vale demişken, Vale'yi okuyalım okumayanları uyaralım arkadaşlar. Kendim yazdım diye demiyorum çok güzel adamlar sakladım içine, bulun onları.

Ve gelelim Orion'a. Nerede o eski uzun kere uzun yorumlar? Özlüyorum haberiniz olsun özledikçe de üzülüyorum. O yüzden okuduktan sonra küçük yıldıza tıklamayı ve yorum yapmayanı unutmayalım lütfen. Bu yazarı da mutlu edin.

Okumanız, beğenmeniz, yorumlarınız ile yanımda olmanız ve #EyFetOrion tagine yazmayı unutmamanız dileği ile. 

Tarafımdan seviliyorsunuz.

Yazarınız, Sema.


..........................................................



Eylem cam duvarın ardından timin etrafını sardığı adama bakarken derin bir nefes aldı. Adam pansuman edilmiş yaraları, çökmüş omuzları ve saklamaya çalıştığı gözyaşları ile timin ortasında otururmuş koca cüssesine rağmen ufak bir oğlan çocuğu gibi duruyordu.

"Sonra hastaneye gittik işte." Dedi Yavuz ve Erdem'e döndüğü iki saniyenin sonunda tekrar kafenin içine çevirirken bakışlarını. Sanki bir saniyeden fazla çekse bakışlarını Fethi'nin üzerinden , gözünün önünden kaybolacakmış gibi hissediyordu.

"Bilet aldınız mı?" diye sordu Yavuz, elini ensesine götürürken.

Hayır, anlamında başını sallarken istemeye istemeye Yavuz'a döndü Eylem, adamın yaralarının derdine düşmekten akıl edememişti ki bilet işini falan.

"Sorun değil." Dedi Erdem kısa kaşesinin cebindeki telefonuna uzanırken "Çocuklar halleder şimdi."

Eylem, başını hafifçe sallarken önünü kapamadığı montuna sarıldı biraz daha. Aslına bakılırsa üşüdüğünü hissetmiyordu sadece alışılagelmiş bir alışkanlıktı.

"Senin de Fethi ie gitmeni istiyorum." Dedi Erdem rehberinden bulduğu numaraya dokunmadan önce.

Eylem adamı tek başına yollamayı zerre kadar istemediği halde bir anlık şokla kaldı.

"Nasıl yani?" diye sordu şaşkınlığı sesine yansırken. "Görev?"

"Biliyorsun Büyük Bey'in kimliğini ifşa etmek senin görevindi ve operasyon dönüşü kimliğini tespit etmeyi başardık zaten."

Derin bir nefes aldı Eylem. Fethi'nin yanında olmayı ona destek olmayı elbette çok fazla istiyordu ama sonrası için aklına dolan düşünceler kalbinin sıkışmasına yol açıyordu.

"Yani bundan sonrası için tim de değilim demek mi bu?" diye sordu tek kaşını hafifçe kaldırırken korku dolu bir şüpheyle. Evet, artık Türk İstihbarat'ın bir parçasıydı ama bu özel bir görevdi. İstihbarat onu bundan sonrası için dünyanın bir ucuna bile göreve gönderebilirdi, Fethi'den kilometrelerce uzağa.

Yüzünde Nazlı'ya bakarken büründüğü şefkatli bir bakış oluşurken hafifçe gülümsedi Erdem. "Hayır." Dedi başını iki yanan sallarken. "Bu artık tamamen timdesin demek. İlk görevin de Fethi'yi buraya tek parça getirmek. Ruhen ve fiziken."

Tuttuğu nefesi verirken hafifçe başını salladı Eylem. Başarabilir miydi bilmiyordu ama başarmak için elinden gelen her şeyi yapabilirdi.

...........................................................................................

ORIONजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें