18. Bölüm

2.4K 106 31
                                    

Ben geldimmmm. Size uzunca bir bölüm getirdim. Hemencecik okuyup görüşlerinizi benimle paylaşabilin diye gevezelik yapmıyorum.

Hep umduğum gibi okumanız, beğenmeniz, yorumlarınızla yanımda olmanız ve #EyFetOrion tagine yazmayı unutmamanız dileği ile.

Seviliyorsunuz.



.......................................................................




 Fethi iki kişi için dahi oldukça büyük olan yatakta tek başına uyandığında saat dokuzu yirmi yedi dakika geçiyordu. Eylem çoktan uyanmış ve avını yakalayabilme ümidiyle kahvaltıya inmiş olmalıydı. Yorganı üzerinden atıp neredeyse çıplak vücudunu gün yüzüne çıkardı. Sırtındaki tırnak izleri suyun varlığı olmaksızın sızlıyordu. Dudaklarından ufak bir gülüş geçer gibi oldu. Nefesini kesen ihtimaller kafasına üşüşmeden önceki kısa birkaç saniyeydi. Ayağına takılan pantolonu sendelemesine sebep olurken sunturlu bir küfür savurup banyoya yöneldi. Eylem'in varlığını hatırlatan şişe ve kadeh az ileride masanın hemen kenarında duruyordu sanki onu hatırlamak için bir şeylere ihtiyacım varmış gibi, diye düşündü üzerindeki tek kıyafet olan kumaş parçasından kurtulup banyoya girdiğinde.

Suyu olabilecek en soğuk dereceye ayarlayıp duşun altına girdiğinde irkildi ama bunu umursamadı, ayık bir kafaya ihtiyacı vardı ve Fethi şu an hiç de öyle hissetmiyordu. Daha öncesinde hiç kimsenin ve hiçbir şeyin önüne koymadığı forması ve görevleri şu an için neredeyse vazgeçilebilir duruyordu zira adam için.

Başını geriye atıp soğuk suyun göğsünden gövdesine akmasını sağlarken derin bir nefes alıp elini saçlarına götürdü. Parmakları ıslak saçlarını kavrayıp sertçe çekerken kendisini cezalandırıyor olmaktan çok acının kendisini kendisine getirmesini bekliyordu Fethi. Bu forma için öldürmüş bu forma için neredeyse ölmüştü ama şimdi ikisinden de daha beter şeyler varmış gibi hissediyordu Fethi.

Hele adamın gerçek halinin fotoğraflardakinden çok daha iyi olduğunu gördüğünden beri nefes alamıyormuş gibi hissediyordu Fethi. Bunun adamın fiziksel görünüşüyle bir alakası bile yoktu bu adamın bakışlarıyla alakalıydı. Selim Oktansoy bakışlarında her istediğini elde eden bir adam olduğunu vurgularcasına tüm dünyaya tepeden bakan kibirli bir ifade taşıyordu. Bunun bir oyun olduğunu bir kez daha hatırlattı kendisine. Eylem'in bir oyuncu olduğunu düşünmeye zorladı kendisini ama yumruğu banyonun beyaz renkli fayanslarına inerken böyle olmadığını biliyordu. Oyuncular bir yanlış yaptıklarında sahne baştan alınırdı. Üç iki bir motor! Oysa Eylem ilk yanlışında kendisini bir silahla burun buruna bulurdu. Üstelik acıma duygusu çoktan körelmiş bir adamın karşısında. Derin bir nefes daha alıp suyun daha tazyikli akmasını sağladı. Düşüncelerini toplayamadı belki ama takınması gereken maskeyi güçlendirinceye kadar suyun altında kaldı.

................................................................................

Fethi, hemen arka masasında oturan adamı hiç umursamıyormuş gibi Ateş'in söylediği şeye koca bir kahkaha attı.

"Yemişim Audi'sini, ne demişler dünyada iki tür araba vardı Mercedes ve diğerleri."

Ateş arkadaşının tüm derdi karşısında oturan arkadaşına bir marka kabul ettirmekmiş gibi duran tavrına karşı hafifçe gülümsedi. Selim Oktansoy hemen arkalarındaki masada az önce otelin güvenlik müdürü ile yaptığı görüşmeyi sonlandırmış kahvesini içiyordu.

"Çok abartılıyor." Dedi Ateş'te önündeki kahveden bir yudum alırken. "Belki başlarda evet ama şimdi Mercedes sadece marka değeri yüksek olduğu için öyle sanılıyor."

ORIONWhere stories live. Discover now