♒40.BİAİD♒

En başından başla
                                    

Ağzımdaki suyu püskürdüğümde ise kahkaha atmaya başladım.

Oğlum bu ne?!

Ben kahkaha atarak yerde yuvarlanırken bir yandan da bir daha onun karşısında nasıl ciddi olacağımı düşünüyordum. Ben bir daha bundan korkmam ki? Hayır şimdiye kadar nasıl korkmuşum onu da anlamadım. Tekrar kahkaha attığımda sırada duyduğum hırıltı sesi durmama ve yutkunarak koltuğa bakmama neden oldu. Gözlerimi uykularından uyandırdığım için bana sinirle bakan Jimin ve Lan'a çevirdim.

Sesli bir yutkunma.

-ş.şey... Komik bir şey izliyordum da...

-neymiş o komik olan?

Arkamdan gelen Taehyung'un sesiyle başımı ona çevirdim. O an aklıma biraz önceki halinin gelmesiyle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ama gülmemek çok zordu. Yanaklarımın içi havayla dolmuştu. Elimi ağzıma kapadım ve başımı iki yana salladım. Konuşursam gülerdim.

-dalga mı geçiyorsun? Konuşsana!

Başımı hızla iki yana salladım ve koşarak yanından geçtim. Ardından evden dışarı çıktım ve kendimi yola atarak kahkaha atmaya başladım. Evlerin güvenlik görevlileri bana baksa da umrumda değildi. O neydi oğlum öyle. Yemin ediyorum şeytan görse besmele çekerdi.

Derin bir nefes alarak kendime gelmeye çalışırken evin kapısı açıldı ve Rose ağlayarak dışarı çıktı. Kaşlarımı çatarak ona baktım. İçeride ne olmuştu? Ona ne olduğunu soracaktım ki bir ses duydum.

-HEEEEYY!!

Yandan birinin bana bağırdığını duyduğumda başımı o tarafa çevirdim. Chanyeol elinde hortum bana el sallarken gözlerimi kaçırdım.

Bana mı sallıyor?

Bana salladığından emin olamasam da elimi kaldırdım ve ben de el salladım. Bunun üzerine suyu kapadı ve hızla evinin bahçesinden çıktı. Ardından bana doğru koşmaya başladı. Kaşlarımı havaya kaldırmış onun bana doğru koşmasını izliyordum. En az biraz önceki Taehyung kadar komikti. Chanyeol yanıma geldiğinde üzerime atladı ve kolunu boynuma sararak saçlarımı karıştırmaya başladı. Çırpınarak elinden kurtuldum.

-ölmek istediğini bu kadar belli etmene gerek yoktu.

Dedim kaşlarımı çatarak. Gülerek eğildi ve tam boyuma geldi.

-bunu yapmamı sevdiğini biliyorum küçük kardeşim. Üstelik beni görmeyi sevdiğini de biliyorum. Ben de tam bahçemizi suluyordum ve seni görür görmez aklıma bir fikir geldi. Neden bu akşam bizde kalmıyorsun? Birlikte çok eğleniriz çünkü bizim çocuklar gerçekten çok eğlencelidirler. Hem oyun oynarız, film izleriz ve daha bir sürü şey yapa-

-sus lütfen.

Dedim nefes nefese. O konuştukça ben yoruluyordum.

-konuşmamı sevdiğini de biliyorum küçük kardeşim. Hadi söyle bana, bize geleceksin değil mi?

Kocaman gülümseyerek yüzüme baktığında aramızda yalnızca beş santim falan vardı. Bir adım geri gittim ve gülümsedin.

-eee... Şey... Malesef gelemem.

Dedim ve üzülüyormuş gibi yaptım. Ne? Oraya gidip o kadar erkeğin arasında kalacak halim yok öyle değil mi?

Evet bu biraz saçma oldu çünkü uzun süredir zaten 7 erkeğin arasında kalıyorum. Üstelik erkeklerden biri  uzaylı bir mutant robot, biri her şeye sinirlenen kaba saba biri, diğeri ise oyuncaklarla konuşan bir ego manyağı. Şimdi düşündüm de ben onların arasında nasıl kaldım?

Belkide İlk Aşk İlk Delilik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin