27 • confusion

476 49 95
                                    

final bölümüne kadar planlamış olduğum hikayenin kurgusunda değişiklik yapmaya ve hikayemin artık calum hikayesi veya herhangi birinin hikayesi olmasını istemediğime karar verdim, keyfimin istediği gibi yazacağım bu artık sadece jj hikayesi, i rlly hope u don't mind, sebebini final verdiğimde açıklayacağım, love u

Rim'e geldiğimizde ortalık oldukça sessizdi. Bunun Luke'un sinirli ifadesinden mi, olanların çoktan hepsinin kulağına gelmiş olmasından mı kaynaklandığını bilmiyordum; fakat havadaki gerginliği hissetmemek imkansızdı. Gözlerim önce masalarda, sonrasında ise bar tezgahının etrafında Jack'i aradı. Burada olmadığının farkına varmak kaşlarımı çatmama sebep oldu, bakışlarımı birkaç adım ilerimde duran Luke'a çevirdim. "Benimle gel." dedi aşağı inen merdivenlere yönelirken. Onu takip ederken gergindim, çünkü ne ile karşılaşacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Luke'un söyledikleri aklımın bir köşesinde dönüp dolanıyordu.

Sen veya siktiğimin çetesinden herhangi biri, JJ'i yalnız sanıp sıkıştırmaya kalkarsa, yemin ederim ne ben sakin olacağım ne de Jack'i sakinleştireceğim. Beni anladın mı?

Merdivenden aşağı ilk adımımı atacağım esnada yakınlardaki bir masadan gelen cümleleri duymam ile duraksadım. "Ne bekliyordunuz ki?"diyordu alaycı bir ses. "KJ'in sessizce köşesinde oturup Jack'in kardeşini becermesine izin vereceğini mi? Bir yerde bir olay çıkacaktı işte, ikisini de tanıyoruz."

Topuklarımın üzerinde geriye dönmem yalnızca birkaç saniye sürdü. Zemine fazlasıyla sert bastığımdan olsa gerek, gürültülü adımlarım Luke'un da peşimden gelmesine sebep olmuştu. "Hanginizdi o?" dedim öfke ile yükselen sesimi kontrol etmek için çaba sarf etmeden. Herkesin gerildiğini fark ettim. Bugüne dek buradaki hiç kimseyle en ufak tartışma dahi yaşamamıştım, hepsine karşı saygılıydım; çünkü aksini hak edecek hiçbir harekette bulunmamışlardı.

Şimdiye dek.

"Kendine gel, kızım." dedi isminin Fred olduğunu bildiğim kırklarında bir adam, bar tezgahının önünde ayaklanırken. "Biz ne ağabeyine ne de onunla takılan korkaklara benzemeyiz. Burada istediğin gibi kimseyi sindiremezsin."

"Öyle mi?" dedim yanına doğru adımlarken. Boyu benden uzundu, çok da genç olmamasına rağmen kalıplı bir adamdı ve bunun verdiği avantaj ile bana yukarıdan bakabiliyordu, ancak yüzümdeki alaycı ifadeden rahatsız olduğunu kolaylıkla söyleyebilirdim. "Az önce Jack ve benim ile ilgili yaptığınız aptalca yorumu o buradayken de yapabilirsiniz öyleyse. Sonuçta hiçbiriniz korkak değilsiniz, değil mi?"

"Konuşan ben değildim." dedi. Cevap vermek için dudaklarımı araladığım esnada, hemen arkamdan gelen tanıdık sesi duymak bütün kaslarımın gevşemesine sebep oldu. Bana asla kullanmadığı sert bir ton ile konuşmuştu, ancak yine de gelip sırtımı göğsüne yasladığında kendimi huzurlu hissetmiştim. "Kimdi?"

Barın içerisinde bir anda derin bir sessizlik olmuştu. Masalarda gözümü gezdirdiğimde herkesin tereddüt içinde birbirine baktığını görebiliyordum, ancak hala az önce konuşan kişinin kim olduğu ile ilgili bir fikrim yoktu. Sonunda ismini bilmediğim, esmer bir çocuk elinde tuttuğu bira bardağını sertçe oturduğu masaya çarparak ayağa kalktı. "Bendim." dedi. "KJ'in kardeşini becermene ne kadar daha sessiz kalacağını düşünüyordun, anlamıyorum. Bir şeyler olacağı belliydi."

Jack'in benden ayrılıp onun dibinde bitmesini takip etmek bir illüzyonu gözlerimle yakalamak kadar zordu. Tişörtünün yakasını ili eliyle kavrayıp onu yerden havalandırdığında Luke'un da öne atıldığını gördüm, ancak burada olduğunu bile fark etmediğim Michael kolunu kavrayıp ona engel oldu. Jack ismini bilmediğim çocuğu arkasındaki masanın üzerine yatırırken sırtı yüzeye sertçe çarptı. Acı dolu bağırışı yere düşüp kırılan bardakların sesi ile karıştığında istemsizce alnımı kırıştırdım. "Bir kere daha," dedi buz gibi bir ses tonuyla, yüzüne sert bir yumruk atmadan hemen önce. "burada veya başka bir yerde, herhangi birinin kız arkadaşıma böyle bir saygısızlık yaptığını duyarsam" Çocuğun çenesinden tutup yüzüne bakmasını sağladığında patlayan dudağından akan kan parmaklarına bulaştı. Ölüm gibi soğuk görünüyordu. "gerçekten sonu olur."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 04 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

the wayWhere stories live. Discover now