Bölüm 28: Değişim

191 22 7
                                    

Yazar

"Evet Ron. Resmi olmasa da ben artık bir Malfoy'um. Yüzükle ve bununla gurur duyuyorum. Eğer karşı çıkacaksanız sakın kalkışmayın çünkü tek çareniz kabullenmek. Ben Hermione Malfoy olmayı seçtim. Ne kadar resmi olmasa da, buna alışmalısınız." dedi ve hızla yatakhaneye çıktı.

Kendini hızla yatağa attı ve derin bir nefes alıp yüzüğe baktı. Bunun ağırlığını omuzlarında hissediyordu ve altında ezilmekten korkuyordu. Bu güçlü bir baskıydı. Çok güçlü bir baskı.

O belki de daha fazla konuşmaktan kaçmıştı ama konu kapanmamıştı. Zaten kapanmamalıydı çünkü küçük bir mesele değildi. Belki de bu kararı Hermione'nin hayatını değiştirecekti.

Aşağıda konuşmalar devam ediyordu ama Hermione hiçbirini duymuyordu. Duyması onun için daha mı iyiydi? Belki de asla bilemeyeceğiz.

"Bu nasıl olabilir? Bizim Hermione'mizi her gün biraz daha bizden çalışıyorlar Ron! Farkında değil misin?" Harry etrafa nefret kusarken Ron beklenilenden daha sakindi. Ginny ise... O bir köşede dans ediyordu.

"Sakin ol Harry. Ona destek olmalıyız. Buna her zamankinden çok ihtiyacı var."

"İhtiyacı mı var? Onun hiçbirimize ihtiyacı yok!  O artık bir Malfoy! O artık bizim arkadaşımız değil! O artık düşmanlarımızdan biri!"

"Sakin ol Harry! Ağzından çıkanı kulağın duysun! O hala bizim Herm'imiz! O seçimini yaptı ve biz onun için bu seçime saygı duyacağız. Eğer ona sahip çıkarsak onu asla kaybetmeyiz. Ondan vazgeçemezsin Harry. O bizim en iyi arkadaşımız."

"Görmüyor musun Ron! O yüzük onu değiştiriyor. O farklı birine dönüşüyor. Kibirli birine."

"Hayır Harry. Sadece o ismin altında ezilmemek için güçlü durmaya çalışıyor. Eğer biz ona yardım etmezsek ezilecek. Onun yanında olduğumuzu ona hissettirmeliyiz."

Ron ilk defa bu kadar etkili konuşmuştu. Harry'i sakinleştirmeyi başarmıştı. Peki ikna etmeyi? Hiç sanmıyorum.

Hermione her saniye biraz daha güçlü hissediyordu. Şimdi Malfoy'ları anlıyordu. Üzerlerinde büyük bir baskı vardı ve bu baskının altında ezilmemek için hep güçlü durmak zorundaydılar. Kendini bir Malfoy gibi hissediyordu ve bu... ona iyi hissettiriyordu.

Draco'nun ise kafası karışıktı. Annesi bunu yaptığı için sevinmeli miydi? Yoksa annesi ve babası yine bir şeyler planladığı için endişelenmeli miydi? Bu düşünceleri kafasından kovmaya karar verdi bir süreliğine bu mükemmeliğin tadını çıkaracaktı. Sonuçta her şey değişmişti.

Hermione Granger 

Koridorlarda yürürken eskisinden daha dik ve güçlü yürüyordum. Bu çok eğlenceliydi. Biri biz konuşurken duymuş olacak ki taşıdığım yüzüğün bir Malfoy aile yadigarı olduğunu herkes biliyordu artık. Ve de benden korkuyorlar gibi hissediyordum. Bazılar yanlarından geçerken Hey Malfoy! diye laf atıyorlardı. Ben de soğuk kanlılıkla onlara dönüp Efendim? diye cevap veriyordum.

Ron'la ilişkimiz ne kadar iyi olsa da Harry ile öyle değildi. O hala bana sinirli gibiydi. Ama bunu da atlatacağımızı biliyordum. Biz hala altın üçlüydük. Peki ben hala eski Hermione Granger mıydım? Hayır. Artık tamamen Hermione Malfoy gibi hissediyordum.

Draco iki Slytherin'li çocuğu beni korumaları için peşime takmıştı. Bazı Gryffindor'lar bana nefret ve hakaret içerikli şeyler söylediklerinde yeni korumalarım devreye giriyordu. Artık gerçekten Hogwarts'ta çok havalıydım.

Yemekleri genelde Slytherin masasında yiyordum. Kahvaltılarda ise Draco Gryffindor masasına geliyordu. Artık bütün okul bizi kabullenmişti. Slytherin'ler beni aralarına almışlardı ve benimsemişlerdi ama Gryffindor'lar... Onlar Draco'yu asla aralarına almayacaklardı.

I Need You MUDBLOOD/DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin