BOSS

5. Bölüm - Okul Bahçesi

   Odadan çıktıktan sonra okulu gezmeliyim diye düşündüm. Dersin başlamasına bir saat vardı. Kocaman bir yer olsa da gezebildiğim kadar gezmeliydim. İlk olarak bahçeye çıktım. Burada kaybolacağımı düşündüğümden yaptıkları yolu izlemeye başladım. Yürürken birçok kişi bana baksa da sanırım yapacak bir şey yoktu. Burası sadece lise değildi. Aynı zamanda anaokulu, ilkokul, ortaokuldu fakat kampüsleri farklıydı. Birbirlerine uzaklıkları on kilometreydi. Her sabah koşmak istersen mükemmel uzaklıktalardı. Burası kesinlikle zengin okuluydu. Kızlar birbirlerine çaylarını içerken oraya gittim, bunu aldım, onu yaptım, bunu yaptım diye hava atıyorlardı. Erkekler ise şirkette o başarıyı kaptım, sıradaki hedefim bu diye konuşuyorlardı. Bazıları ise spor arabaları hakkında konuşup kız tavlamaya çalışıyordu. Kısaca okul çok sıkıcıydı. Bahçeyi dolaşmaya devam ettim, sonuna doğru bir kapı vardı. Bahçenin bu tarafı sessiz ve sakindi, oldukça da güzeldi ve diğer yerlerden daha fazla çiçek vardı. Kapıya yaklaştım. Önce açıp açmamak konusunda kararsız kaldım ama sonra açmaya karar verdim. Ve gördüğüme inanamadım. Burası adeta bir cennetti. Tüm bahçeden daha yeşil ve renklerle donatılmış bir bahçeydi. Bir koltuk, bir sıcak su makinesi, yanında da çaylar, kahveler ve bir çizim masası. Burayı yapan kişi sanırım diğer insanlardan uzaklaşmak için buraya geliyor, dinlenip kafa dağıtıyor ve geri dönüyordu. Koltuğa oturdum, sonra bir baktım ki hava kararmış. Ne güzel uyuya kalmışım. Okulun ilk gününden kendimi deşifre etmem yetmiyormuş gibi şimdi de hiçbir derse girmedim imajım yerle bir oldu. En şanssız günümde olmalıyım, okulun içini de gezemedim. Servet amca da endişelenmiştir. Ceplerime baktım ve telefonumu aradım, yoktu. Unutmuş olmalıydım. Koştura koştura okulun çıkış kapısına gittim. Kapalıydı, bende çitlerin üzerinden atlamaya karar verdim. Yüksek görünse de tırmanmaya uygundu. Sonuçta kaçmak için hep tırmandım. Okuldan çıktıktan sonra baya bir yürümem gerekiyordu Servet amcaların evi buraya arabayla on dakika olsa da yürüyerek yarım saatten daha fazla süreceğinden emindim. En kötüsü yoldan taksi bile geçmiyordu. Uzun olsa da yürüdüm ama yolda bazı böcekler (kötü insan türü)vardı.