25. Bölüm - Su Perisi

699 38 5
                                    




O gittikten sonra eve girdim. Kapıda Servet amca bekliyordu, endişeli bir şekilde konuşmaya başladı.

Servet amca - Ateş kızım neredesin? Telefonlarını da açmadın. O Batu'nun arabası mıydı? O neden gelmedi?

Ateş - Servet amca lütfen sakin ol. Biraz dışarı çıkıp İstanbul'u gezmek istedim, geceleri daha güzel manzarası oluyormuş. Eve geri dönerken yaralı birini buldum onu hastaneye götürdüm o sırada telefonu duymadım. Batu'yla da hastanede karşılaştık meğerse o kişide Batu'nun arkadaşıymış adı Şahin demişti. Beni eve bırakıp hastaneye geri döndü.

Servet amca - Neler olmuş öyle. Şahin en başarılı öğrencilerimden biridir. Ne olmuş Batu'yu arar öğrenirim ben sen odana çık dinlen yorulmuşsun. İyi geceler.

Ateş - İyi geceler Servet amca.

Odama çıktıktan sonra yorgun bedenimi yatağıma attım, elimde Batu'nun verdiği kolye vardı. Kolyeyi incelemeye başladım, zincirin ucunda mad hatter'ın gümüş bir şapkası vardı şapkanın ucunda ona bağlanmış iki taç ve ortasında bir kedi duruyordu. Bu kolye özel yapımdı ve bir benzeri daha bulunmuyordu. Kolyeyi taktığım anda onun oyuncağı olduğumu kabul etmiş olacaktım ve BOSS böyle bir aşağılamayı kabul etmezdi. Şu andaysa Ateş rolündeydim ve benim kıvrak zekam kolyeyi BOSS olamadığım durumlar için yanımda olması gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden yataktan kalkıp kolyeyi dikkatlice okul eteğimin cebine koydum. Artık düşüncelerimle baş başa kalabilirdim. Bazen çift kişiliğim varmış gibi geliyordu fakat öyle değildi BOSS benim olmak istediğim güçlü karakterdi ve bunun için sadece bir maskeye ihtiyacım vardı. Olduğum kişi ise tüm baskıları kabul edip isyankar davranmayan bendim yani Ateş. İsmim gibiydim fakat bunu dışarıya dolaylı yoldan yansıtabiliyordum, bu durum beni üzse de henüz yapabileceğim bir şey yoktu ancak reşit olduktan sonra Ateş - BOSS ikilisi olabilirdim. Yani Batu gibi kimliğimi saklamadan benimle yaşıttı fakat hiçbir korkusu yoktu çünkü Servet amca onu destekliyordu. Benim ailem ise dövüş konusundan dahi nefret ediyordu. Zamanım gelene kadar beklemeliydim. Derin düşüncelerimle boğuşurken uyuya kalmıştım.

----2 Hafta sonra----

Batu 2 haftadır yoktu ve ben dünyanın en mutlu insanı olabilirdim. Okula alışmıştım artık her yerini biliyordum. Hatta bir arkadaş bile edindim adı Su Peri. Ailesi kızlarının su perisi olduğuna inanıyorlarmış o yüzden böyle bir isim koyma kararı almışlar birkaç kişi Ateş ve Su oyununu baz alarak bizimle dalga geçse de umursamamakta karar kıldık. Kendisi cidden bir periydi o kadar iyi ve güzel bir insandı ki insanlığa olan inancım artmıştı resmen. Kumral saçları, yeşile kayan ela gözleri ve gül kurusu dudakları beyaz teniyle onu bir periye benzetiyordu. Kendime bu kadar iyi bir arkadaş bulmak hayattaki en büyük şansımı 2 haftada kullandığıma işaret gibiydi. Dersler konusunda ise hiçbir sıkıntım yoktu çünkü ben inek kategorisine giren bir öğrenciydim. Okulda yalnız kalmak istediğimde ise ilk gün bulduğum bahçe de takılıyordum. Günlerim çok güzel ve mutlu geçiyordu kesin kötü bir şeyler olacak. İki gün yüzü gülse üçüncü gün başı belaya giren tiplerdenim de. Ertesi gün yine mutlu bir şekilde okula gelmiştim ki bir araba beni ezecek gibi üstüme gelmeye başlamıştı. Şu an dejavu yaşıyorum sanırım bilin bakalım kimin arabası beni ezmek üzereydi. Tabi ki Batu'nun arabası geldi yine kuyruklu bela. İçinden bana gülerek çıktı tabi kaç gündür sakin kalan sinir katsayım bir saniye içinde tepeme çıktı.

Ateş - BATU NEDEN BİR SEFERİNDE DE ARABANI DÜZGÜN KULLANMIYORSUN?

BOSSWhere stories live. Discover now