BOSS

18. Bölüm - Şok Zamanı

Etraftan uğultular yükselmeye başladı. Herkes BOSS hakkında konuşuyordu. Hiç kimsenin hatta kendi üyelerinin bile onun yüzünü görmediğini söylüyorlardı. Aynı zamanda onun çok güçlü olduğu da kulaktan kulağa yayılıyordu. Bu kadar güçlü birini akıllarınca nasıl yenecekleri tartışıyorlardı. Üstelik ben buradayken bunun farkına varmamış olan insanlar beni nasıl yakalayacaklarını konuşuyorlardı. Bu durum benim için hem çok ilginç hem de bir o kadar komikti.

Batu- Herkese iyi eğlenceler...

Dedikten sonra yanında bir kızla birlikte bir odaya girdi. Kızdan başka bir şeye odaklanmıyordu bu fırsatı iyi değerlendirip onların girdiği odaya girdim. Oda oldukça şık bir şekilde döşenmişti. Ahşap ve metal karışımı çalışma masası takımı, deri koltuklar ve içerisinde pek çok kitap barındıran kütüphaneler odaya asillik katıyorlardı. Ben ise gizlice odaya girdiğimden kütüphane ve masa arasında bir yerde saklanıyordum. Masanın altından onlara bir göz attım, ikisi karşılıklı oturmuş BOSS'tan yani benden konuşuyorlardı. İsminin Mina olduğunu öğrendiğim kız konuşmaya başladığında söylediklerine odaklandım.

Mina- Batu BOSS İstanbul'da olduğuna göre senin peşinde olmalı, büyük bir savaş bizi bekliyor dikkatli olmalıyız. Birçok kişi senin İstanbul'un patronu olduğunu bilse de BOSS'tan korkan ve aynı zamanda ona saygı duyan pek çok kişi var bu kişiler onun seni bulmasında da yardımcı olabilecek kişiler. Bu kişileri ondan önce bulmalı ve kendi tarafına çekmelisin.

Mina bunları bir iş görüşmesi ciddiyetiyle söylüyordu fakat Batu'nun rahat tavırları onu geriyor aynı zamanda kaşlarının çatılmasına sebep oluyordu. Batu rahat bir tavırla cevap verdi.

Batu- Haklısın, bu büyük bir savaş fakat onu gözünde fazla büyütüyorsun. Onun benimle yarışabilmesine imkan yok onun gibi insanlardan saklanan biri ancak korkak olabilir.

Onun bu tavırları beni sinirlendiriyordu fakat sadece doğru zamanın gelmesini bekliyordum.

Mina- Sen bilirsin ben seni baştan uyarayım. Şimdi çıkıyorum istediğin bir şey olursa kapıdakilere haber verirsin. 

Mina'nın çıkarken beni fark etmemesi için nefesimi dahi tutmuştum. Bu konuşma oldukça sinir bozucuydu Batu'yu bir an önce dövmek istiyordum. Benim hakkımda söyledikleri ve beni küçük görmesi ona yapmak istediğim işkenceleri arttırıyordu. Artık sıra bendeydi ve onu bir az korkutmanın zararı olacağını hiç sanmıyorum. Hızlı bir şekilde yerimden kalktım onun arkasında kalıyordum bu yüzden beni fark edemezdi. Sesli bir şekilde gülmeye başladım o da arkasını döndü. 

BOSS- Beni mi arıyordun MAD HATTER? 

O şok olmuştu yüzündeki o ifade kaydedilmeye değerdi beti benzi atmıştı. Yutkundu ardından konuşmaya çalıştı.

MAD HATTER- Se...Sen! Buraya nasıl girdin?

Aynı onun hakkımda bahsederken ki rahat bir tavırla cevap verdim.

BOSS- Kapıdan girdim. Güvenlik önlemlerin hayli zayıf üstelik içeride olduğumu bile fark etmediniz ve sen beni yakalamaları için herkese emir verdin. Sen gerçekten oldukça komiksin. En büyük rakibimin sen olduğuna inanamıyorum.