-4-

12.5K 1.2K 1.2K
                                    

🍁

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🍁

Mucizevi balonun üzerinden geçen iki hafta ile her şey karmaşık bir hal almıştı.

İki hafta önce baloda Prens Jeon ile geçirdiğim birkaç saatin ardından göl kenarında ay ve yıldızları izlerken, koyu kahve iri gözleri ve vanilya kokulu yakışıklı prensin etkisiyle mayışmış ve başım omzunda uyuyakalmıştım.

Tabi sabah uyandığımda benim için hazırlatılmış süslü, güzel bir odadaydım. Prens Jeon beni kaslı kollarıyla odama taşımış ve Dan Bi'ye üstümü değiştirmesini bir güzel tembihlemişti. Eee, tabi bunları bana ertesi sabah uyandığımda Dan Bi heyecanla anlatmıştı.

Sonrada vasi prens olduğu için erkenden yola çıkmak zorunda kalmış.

Bu durum ona kendimi borçlu hissetmeme neden olurken 1 hafta sonra döndüğüm krallığımda aldığım haber ile ona minnet değil kırgınlık duyar olmuştum.

İlgisini çekmemiştim ve Prenses Dan Bi için buraya geliyordu. Hem de Taehyung ile izdivacı için değil, kendi ile izdivacı için. En çok kıran bu olmuştu benim kalbimi.

Buna sevinsem mi üzülsem mi tam emin olamasamda son nefesimi o adamın kollarında, vanilya kokan tenin etrafında vermek isterdim ama artık bunu düşleyemeyecek kadar yasak ve imkansız olmuştu benim için.

"Prenses Jimin,"

Bana saygı göstererek eğilen cariyeye kısa bir bakış atıp yüzümü düz bir ifadeye sokarak içimdeki baskın olan kırgınlığı ve daha karmaşıklaşan duygularımı yok etmeye çabaladım.

"Jeon Krallığı büyükleri teşrif ettiler. Birazdan yemek salonuna geçecekler. Sizinde gelmeniz gerekiyor efendim."

Cariyeye başımı sallayıp yavaşça ayağa kalktım.

Kalbim heyecanına yenik düşüp hızla atarken zihnim onu yeniden görmenin vereceği mutluluk ile doluyordu.

Adımlarım hızlıydı. Yalnızca birkaç saatte beni etkileyen adama koşarcasına gidiyordum resmen.

Dan Bi için gelen adama...

Bir an duraksadım. Benim için gelmemişti ki neydi bu heyecanım? Neydi bu koşar adımlarım? Yakında kız kardeşim ile izdivaçı olacak bir prensi görmek beni neden bu kadar mutlu edecekti ki? Adımlarım tamamen durdu. Sevincim üzüntümün içinde boğuldu. Ve suratımdaki gülümseyen ifade hızla soldu.

Saraydaki tek dert ortağımı elimden alacağı gibi beni önce etkileyip sonra da ortada bırakmış olacaktı.

"Efendim, biraz hızlı ilerlemeliyiz. Yemek birazdan başlayacak ve tek eksik sizsiniz. Biraz daha geç kalırsanız ayıplanacaksınız."

Cariyenin konuşması üzerine yavaşça yeniden adımlarımı hızlandırdım.

Gidip onların nasıl evleneceklerini, nasıl mutlu olacaklarını dinlemeliydim öyle değil mi? Ben zaten burada durarak hep olmayacak, gerçekleşmeyecek düşler kurmalıydım zaten.

Prince Or Princess? • KookMin [✓]Where stories live. Discover now