Prince Or Princess? • KookMin [✓]

-2-

🍁

Kesinlikle hiçbir şey olmamış gibi hayata gülümsemeye devam edecektim. Bu benim için çok kolaydı. Hep gülümsemek...

Dan Bi'nin ağabeyi Prens Hoseok eğer teklifimizi kabul ederse yaşamıma devam edecektim. Hem de dillere destan olan bir krallıkta. Bu benim belki de mutlu bir hayat sürmeme neden olacaktı, belki de hayatımda ilk defa kendim gibi davranacaktım başkalarının yanında.

Eğer kabul etmezse de baloda centilmen bir erkek ile tanışacak ardından onunla güzel bir düğün yapıp akşamına yaşamıma iyi birinin kollarında can verecektim. Her şey bu kadar basit ve acımasızdı işte. Eğer Prens Hoseok teklifi kabul etmez ise ölecektim.

Pek imkanı yoktu ama belki de cinsiyetimi öğrenmesine rağmen yine de beni ben olduğum için sevecek biri ile evlenebilirdim. Tabii şanslıysam... Ki şanslı olduğumu da pek düşünmüyordum.

Bir sürü ihtimal vardı ve ben bu ihtimalleri düşünürken koskoca Jung Krallığının sarayında amaçsızca kaybolmuştum.

Emin olamamakla birlikte attığım tedirgin adımlar ile odam olduğunu düşündüğüm bir odanın kapısını açtığımda gördüğüm görüntü donmama neden oldu.

Min Krallığı Prensi Yoongi ile Prens Hoseok yakın bir temas içerisindeydiler ki kapı sesi nedeniyle aceleyle ayrılmışlardı.

Utanç içerisinde onlara bakıp gözlerimi irileştirirken ne yapacağımı bilemiyordum.

Daha sabah bizi karşılamış ve nazikçe bizi selamlamış olan prenslerden bunu pek beklemesemde utangaç bir gülümseme sundum onlara.

Prens Hoseok şaşkınlık ve telaş içerisinde yanıma adımlarken Prens Yoongi üzerini düzenliyordu.

"Prenses Jimin. B-ba-"

"Prens Hoseok sakin olun lütfen. Ben aşkınızı cinsiyetiniz nedeniyle yargılayacak bir insan değilim."

Odadaki gergin hava yavaş yavaş düzelmeye başlarken Prens Hoseok ardımda kalan kapıyı kapatmış ve beni odasında bulunan büyük beyaz masaya davet etmişti.

Bu kibar beyefendinin teklifini reddetmek isteyeceğim son şey olduğu için masaya oturmuş kaçamak bakışlarla Prens Hoseok'a aşkla bakan Prens Yoongi'ye döndüm.

"Evet, anlatın lütfen, neden odama destursuz girdiniz?"

Sakince minik bir şekilde gülümsemeyi yüzüme yerleştirip boğazımı temizledim ve başımdan geçenleri anlatmaya koyuldum.