XX

1K 111 113
                                    

Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim.

****

M.Ö. Mısır Krallığı

Stresle ufak evin içinde adımlarken gözlerim doluyordu. Beni sevdiğini açıkça itiraf ettiği günden bu yana boş zaman buldukça gizlice burada buluşuyor ve özlem gideriyorduk. Hem bana vakit ayırması hemde bir Krallığı yönetmesinin zor olduğunu düşünsem bile, o her şeyin üstünden geliyordu. Her zaman neşeyle geldiğim bu evde şimdi üzüntü ve stres bedenimi sarmalamıştı. Haftalar süren savaş hazırlıkları son bulmuş, yarın uzun süreli bir sefere çıkıyorlardı. Amon'a savaşta bir şey olacağı korkusu vücudumu sarmalamıştı ve gitmemesi için ona yalvarabilirdim bile.

Tahta kapıya iki kez vurulduğunda bu onun geldiğinin göstergesiydi. Stresle yürümeyi durdurup adımlarımı hızlıca kapıya yönlendirdim ve tahta kapıyı dikkatlice araladım. Aralıktan gördüğüm mavi gözler gülümsememi ve kapıyı geçebileceği kadar açmamı sağlamıştı. İçeri hızlıca geçtiğinde bende etrafa göz atıp kapıyı kapadım. Ona dönüp baktığımda üzerine geçirdiği kaftanı çıkardı ve yerde ki mindere doğru bıraktı. Dikleşip kollarını iki yana açtı ve bana baktı. Dolan gözlerime engel olamadan hızlıca ona ilerledim ve kollarımı sıkıca ona sardım.

''Seni öyle çok özledim ki.''

Yumuşak sesiyle konuştu ve saçlarımı okşadı. İç çekip göz yaşlarımı serbest bırakırken, omzuna değen ıslaklıkla beni geriye doğru çekti. Kaşlarını çatıp yere eğdiğim başımı kaldırdı ve bakışlarımızı buluşturdu. Çenemde ki elini yanağıma yerleştirip konuştu.

''Anubis neden ağlıyorsun?''

''Amon gitmesen olmaz mı? Sana bir şey olacağından korkuyorum.''

''Anubis, aşkım yapma ama böyle.''

''Elimde değil, korkuyorum.''

''Seninle ne konuşmuştuk ama, yapma böyle.''

''Seni üzmek istemem ancak korkuyorum beni de anla lütfen.''

''Anubis gözlerime bak.''

Dediğini yaptığımda bana biraz daha yaklaştı ve yanaklarımda ki elinden birini indirip belime sardı. Sıkı tutuşundan dolayı elimi kollarına yerleştirip ıslak gözlerle ona bakarken, yüzüne oldukça ciddi bir ifade yerleştirdi.

''Sana söz veriyorum ki senin için tekrar geleceğim.''

''Söz mü?''

''Evet söz veriyorum. Şunu asla unutma sana olan aşkım beni ateşinde kavurmaya devam ettikçe, her zaman sana geri döneceğim.''

Gözlerimi kırpıştırdım ve konuştum.

''Seni seviyorum.''

''Bende seni seviyorum gün ışığı.''

****

''Buna telefon deniyor Kraliçem. Buradan...''

''Telefon ilk icat edildiğinde yaşıyordum, ilk telefonu gördüm Louis. Kime neyi anlatıyorsun acaba?''

Amenta | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin