XVIII

1.1K 107 91
                                    

Profilimde ki Harry kurgum olan Skin'i okursanız sevinirim.

****

M.Ö. Mısır Krallığı

Annemin ve babamın evde olmamasından faydalanarak, sessizce etrafı topluyordum.  Normalde evimizde işlerimizi yapması için bir köle kız vardı, ancak bugün onu burada istememiş ve annemle babamın evde olmamasından yararlanarak kafamı dinlemek istemiştim. Etrafı toparlıyor, temizliyor ve düşüncelerimi kenara atıyordum. Aklımdan çıkmayan tek bir şey vardı,  geçen gün Amon tarafından aldığım ilk öpücüğüm. O beni orada öptükten sonra hiçbir şey diyememiş ve sadece arkamı dönüp ailemin yanına gitmekle yetinmiştim. Gece boyunca üzerimde gezinen bakışları ve ailemin bitmek bilmeyen soruları, gecemi cehenneme çevirmişti.

Sonrasında annem ve babamın sorularını geçiştirmek biraz zor olsa da, üstesinden gelebilmiştim. Şimdi o gecenin üzerinden birkaç gün geçmişti ve ben hala dudaklarım üzerinde ki dudaklarını hissedebiliyordum. O anlar tekrar aklıma geldiğinde dudaklarım istemsizce iki yana doğru kıvrıldı. Elimde ki taş kadar sert minderi yerine bırakıp ayağa kalktım. Tam o sırada evimizin tahta kapısı sertçe yumruklandı. Annem ve babam evde olmadığından kapıyı kapatmayı tercih etmiştim, ki bence bu akıllıca bir fikirdi.

Gelen kişinin annem ve babam olma gibi bir ihtimali yoktu. Annem rahatsızlanan kardeşinin yanına gitmişti. Babamda her zaman olduğu gibi eğitim alanındaydı. Merakla kapıya adımladım ve açmadan önce sordum.

''Kimsiniz?''

''Tures hanedanından Prenses Rashida.''

Duyduğum şey karşısında şoka girmiştim. Bir Prensesin benim evimde olması her gün başıma gelen olay değildi sonuçta. Tahta kapıya bir kez daha vurduklarında ilk önce yerimden sıçramış, sonrasında kapıyı daha fazla bekletmeden açmıştım. Kapıda dikilen hizmetli olduğu belli olan kadın beni baştan aşağı süzdü ve nefretle konuştu.

''Çekil kenara ve Prensesimiz karşısında saygıyla eğil.''

Beni ittirerek söylediği şeye mecburen itaat ettim. Saygıyla eğilmiş prensesinin girmesini beklerken, az sonra evimin içine giren ve elbisesi içinde adeta süzülen birini gördüm. Bakışlarım elbisesinin eteklerinden yavaşça yüzüne çıktığında, onu incelemeden edememiştim. Buğday tenine uyum sağlayan açık renkte saçları ve  yeşil gözleri vardı. Minik bir burun ve biçimli dudakları onun çok güzel olduğu gerçeğini yüzüme çarpmıştı. Bakışlarımız buluştuğunda yeşil gözleri tıpkı bir buz kadar soğuk bakıyordu bana, ve de öfkeli.

''Karşıma gel.''

Tok sesiyle konuştuğunda ona itaat ettim ve tam karşısında geçtim. Prenses Rashida ellerini önünde birleştirmiş, benden iğrendiğini belli eden bakışlarını bana atıyordu. Onun burada olması, bana böyle davranması hem beni şaşırtıyor hem de düşündürüyordu.

''Adın ne senin.''

''Anubis prensesim.''

''Sen ne yaptığını sanıyorsun?''

Şaşkınca ona baktım, ne yapmıştım ki? Evime kadar gelen ve bana hiç doğru olmayan bir üslupla yaklaşan oydu. İstemsizce kaşlarımı çatarken merak içinde sordum.

Amenta | zmWhere stories live. Discover now