III

2.3K 218 140
                                    

Zayn, İngiltere

''Zayn bu istediğin imkansız biliyorsun değil mi?''

Genel müdür Alexa karşımda bana umutsuz vakaymışım gibi bakarken gözlerimi devirmeden edemedim. Onlardan imkansızı istemiyordum, imkanı olan ancak kimsenin üstüne düşmediği bir şeyi gerçekleştirmek istediğimi söylüyordum.

''Alexa anlamıyorum neden imkansız olsun? Tanrı aşkına gerekli görüşmeler yapılır ve karşı tarafı ikna edersek bu belgeseli çekebiliriz. Bir kadından bu kadar korkmanızı anlamıyorum.''

''Bir kadın mı? Zayn karşımızda ki sadece bir kadın değil anladın mı? Ölümsüzlüğü tadabilen tek insan ah ayrıca son derece acımasız ve sonsuz güce sahip olduğunu ve dünyanın en güçlü ülkesi olan Mısır'ın Kraliçesi olduğunu göz önünde bulundurunca, onun sadece bir kadın olmadığını net bir şekilde anlıyoruz.''

Arkama yaslanıp bıkkınca bir nefes verdim. Kariyerimin zirvesini yaşamama neden olacak olan bu belgeseli çekmek benim için çocukluk hayaliydi. Hayali geçtim, imkansızı başarmaktı. Mısıra gitmek ve orada belgesel çekmek yasak değildi, Mısır'a gidip Kraliçenin sarayını ve kendine ait tapınaklarıyla beraber piramitleri, Kraliçenin günlük yaşantısını çekmek kesinlikle yasaktı. Bütün bunları geçtim, Mısır halkına mensup olmayan kimse Kraliçe'ye yaklaşamazdı. Ne kadar egoistçe bir hareketti.

''Yinede teklifi sunalım. Mısır'a şirketimizin temsilcilerinden birini yollayıp görüşme talep edelim.''

''Zayn bak Kraliçe Anubis yanına Mısır halkına mensup olmayan hiçbir insanı yaklaştırmıyor. En son 1975'te Kraliçe Amerika ziyaretine gelince ona yaklaşan fotoğrafçıyı dünyanın gözü önünde nöbetçisinin kılıcıyla acımadan parçalara ayırdı. Sen bu şirketin en başarılı çalışanısın ve sadece temsilciyi değil, bu belgeselin çekilme talebini yapan kişiye yani sanada zarar verecektir.''

''İsterse beni parçalara ayırsın umurumda değil Alexa, o temsilciyi göndermenizi istiyorum. Eğer ben kimseyi tehlikeye atamam diyecek olursan ben bile gidebilirim.''

Alexa oflayıp koltuğunda geriye doğru yaslandı ve başını sağa çevirip dışarıyı izlemeye koyuldu. Merakla onun her hareketini izliyor ve dudakları arasından çıkacak olumlu cevap için dua ediyordum. Alexa bana dönüp gözlerimin içine baktı ve bir süre öyle bakıştıktan sonra bıkkın bir ifadeyle konuştu.

''Pekala, temsilciyi yollayacağım.''

Sevinçle gülümseyip yerimden kalktım ve ona saygıyla selam verip odasından çıktım. Bu belgeselin çekilmesi şirketimizin yani National Geographic'in saygınlığını arttıracak ve belki de yıllardır beklediğim Amerika'da bulunan ana binada çalışma fırsatını kazanacaktım. Her şeyden önce 12 yaşımdayken İngiltere'ye Kraliyet ailesini ziyarete gelen Kraliçe Anubis'i yakından görme şansı yakalayabilecektim. Onu ilk defa 12 yaşındayken televizyonda görmüş ve büyük bir merakla Mısır tarihini araştırmıştım. O günden sonra bir gün oraya, onun yanına gideceğime dair kendime söz vermiştim ve şimdi bu sözümü kısmen gerçekleştirmek üzereydim.

Odama girip üstünde ki anahtarla kapıyı kilitledim ve şimdiye kadar çekmiş olduğum belgesellerin aldığı ödülleri inceledim. Toplamda 20'ye yakın belgesel çekmiştim ve hepsi ödül almıştı, buda beni şirketin değerli elemanlarından birisi kılmıştı. Masama oturup kilitli çekmecemi açtım ve Kraliçe'ye ait olan fotoğrafı elime alarak incelemeye koyuldum.

Amenta | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin