Amenta | zm

X

Tek bir el hareketiyle onu arkasında bulunan kolona fırlattığım da acıyla inledi. Elbisemin eteğini hızlıca ayaklarımın üstünden çekip ona doğru adımlamaya başladığımda güçlükle dizleri üzerinde doğruldu. Tam ona tekme atacağım sırada bacağımdan tutup beni yere çektiğinde şokla sırtım yerle buluştu. Çevik hareketlerle ayağa kalkıp benden uzaklaştığında üzerimde ki şaşkınlığı attım ve ayağa kalkıp ona yumruk attım. Burnunu tutup geri adım atınca boşluğundan yararlanıp tek bir el hareketiyle onun boğazını sıkmaya başladım. Öksürmeye başladığında buna son verip ona doğru adımlamaya başladığım sırada kolumu kavrayıp beni kendine çekti ve uzun parmaklarını boğazıma sarıp arkamda ki kolona sertçe sırtımı yapıştırdı. Sinirle yüzüme doğru nefesini solurken konuştu.

''Neden bunu yaptın.''

''Ne yapmışım tatlım hiçbir fikrim yok.''

''Bilmiyormuş gibi yapma.''

''Ah ben meşgul bir insanım, senin gibi elimde kamera ortalıkta ahmak gibi dolanmıyorum tüm gün. Yönetmem gereken bir ülke var, Kraliçe işleri falan bilirsin işte.''

''Kayla en son senin yanına geliyormuş sonrasın da kimse görmemiş.''

''En son benim yanıma geliyormuş, benimle beraber olduğuna dair elinde bir kanıt var mı seni aptal.''

''Senden her şeyi beklerim Kraliçe Anubis, ne de olsa bir kalbiniz yok.''

''Benimle konuşurken kelimelerine dikkat etmelisin Zayn yoksa zararlı çıkan sen olursun. Gerçekten şuan boğazımı sıkman canımı acıtıyor sanıyorsan yanılıyorsun. Bedenen genç olsam bile ruhum bir hayli yaşlı, ani ataklarda biraz dinlenmem gerekiyor. Ancak birazdan gereken cezayı sana keseceğim, emin olabilirsin.''

''Kraliçem yoksa beni de eşinizi ve oğlunuzu öldürdüğünüz gibi öldürecek misiniz?''

Neden ona bir şey yapmadığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu ancak söyledikleri karşısında öfkelenmemiş, üzülmüştüm. İnsanlar asırlardır benim canımı acıtabilmek için bana karşı bunu kullanıyordu, ve ben artık gerçekten acı çekiyordum. Acı içerisinde yutkunurken bunu ona belli etmeden konuştum.

''Hiçbir şey bilmiyorsun Zayn, bu cümlelerin bedelini sana ağır ödetebileceğimi bile bilmiyorsun.''

''Bildiğim tek bir şey var, o da hırslarınız yüzünden herkesi öldürebileceğiniz Kraliçe.''

''Sana öyle olmadığını göstereceğim seni aptal.''

Beklemediği bir anda elimi kaldırdım ve tam kalbinin üzerine koyup yüzüne üfledim. Bedeni aniden kaskatı kesilip yere yığılacağı sırada onu yakaladım ve yere çöktüm. Başını dizlerim üzerine yerleştirip avuç içimi yüzünün üzerinde gezdirmeye başladım, ona her şeyi gösterecektim.

-Zayn'in Bakış Açısı-

Ani bir sarsıntıyla gözlerimi açtığımda başıma inanılmaz bir acı saplandı. Biraz öteden gelen seslerle dikkatimi oraya çektiğimde şuan olduğundan daha genç ve daha canlı gözüken Kraliçe Anubis karşımdaydı. Yanında ki bir kaç yardımcıya gülümseyip teşekkür ederken bakışları benim olduğum yere kaydı ancak bu saniyelik sürdü. Beni görmediğine yemin edebilirim, çünkü bütün bunlar rüya gibi gözüküyordu. Kraliçe hizmetlilerle beraber odadan çıkarken oyalanmadan peşlerinden ilerlemeye başladım. Dışarıya çıktığımızda normalin aksine herkeste antik çağlardan kalma kıyafetler, makyajlar ve aksesuarlar vardı. Hatta bazı hizmetliler kedi maskesiyle geziniyordu, altından olduğu detayı vermeden geçemeyeceğim. Kraliçe adeta bir beyaz kuğu gibi süzülerek koridordan geçerken herkes ona hayran hayran bakıyordu.