Bölüm 26 / Part-2

23.3K 2K 624
                                    


Wattpad'in algoritması değiştiği için artık kategori içerisinde görüntülenmiyoruz. Bu da hikayenin daha geniş bir kitleye ulaşmasını engelliyor. Sizden ricam bölümü beğenmeniz ve yapabildiğiniz kadar yorum yapmanız. Böylece etkileşim fazla olduğu için hikayemiz daha fazla insana ulaşır.

Sevgili Perihan Perinin de değidiği gibi ZAMAN GERİYE AKSIN... Bu bölüm, hep birlikte zaman makinasında bir yolculuk yapıp geçmişe gidiyoruz ve aklınızdaki sorulara bir cevap buluyoruz.

Sizi seviyorum, keyifli okumalar

Öneri: Mediada ekli olan şarkı eşliğinde okuyabilirsiniz.

Sizden de özür dilerim azizim, her anımı bu adamla evlendiğimi hayal ederek geçirdik. İçten içe biliyordum ama sanıyordum ki çok istersem, kırk kez söylersem, gerçek olur. Olmadı... masal bitti, biz bittik.

Tüm acılarım yetmezmiş gibi unutmak için kabuslarımdan çıkarmak için ömrümün yarısını feda edebileceğim o korkunç kaza geldi gözlerimin önüne...

13 Temmuz 2012

Gözlerim çok fazla sulanmaya başlamıştı. Güneşe alerjim olduğu için yaz aylarında güneş gözlüklerim olmadan kapının önüne bile adım atmayan ben bugün ne hikmetse gözlüklerimi evde unutmuşum. Canım güneş gözlüklerim sizi kendimden mahrum bıraktığım için üzgünüm.

Bu sulu gözlerle, ailesinin yurtdışında olmasını fırsat bilerek Ayçaların yazlığında tatil yapmak için başlayan yolculuğumuza önderlik edemeyeceğim galiba.

"Bihtoş, gözlerim çok sulanıyor önümü göremiyorum. Direksiyona sen geçsene?"

"Tamam aşkım. Çek sağa ben kullanırım." Direksiyona Bihter'in geçmesiyle sağ koltukta Dj olma görevini ben üstlendim. Şarkılara eşlik ederken bir yandan da Bihter'in ağzına annemin yolda yememiz için hazırlattığı yiyeceklerden tıkıştırıyorum. Sol tarafımızda kalan deniz manzarası bile şu an keyif aldığım kadar keyif vermiyor bana sen düşün sevgili okur.

"Belo, hazır Urla yakınlarındayken bir balık mı yesek? Hem akşam kızlarla sahilde takılacağız, bunları sahilde atıştırırız. Alaçatı'ya biraz daha yolumuz var." Dediğinde Bihter'den gelen mantıklı teklifi hemen kabul ettim. İlerdeki sapaktan dönüş yaparak gittiğimiz istikametin tam tersi yönde kalan daha önce de ailece geldiğimiz bir balık restoranının önünde durduk.

Eski bir balıkçı gibi dizayn edilen küçük ama şirin restoranın masaları denizin içine konumlandırılmış. Bir yandan rakınızı içip balığınızı yerken bir yandan da ayaklarınızı deniz suyuyla serinletiyorsunuz. Biz İzmirliler denizden her türlü faydalanmaya yemin etmişiz galiba.

Yemeğimizi keyifli bir şekilde rahatça yemek isterdik lakin Dilan ve Ayça 10 dakika içinde yaklaşık 15 kez arayarak bir rekora imza attılar. Biz de keyfimizi kısa kesmek zorunda kaldık. Zaten rakı falan da içmediğimiz için keyfimizi yarı da kesmek çokta büyük bir problem teşkil etmedi bizim için.

Mekandan çıkıp arabaya bindiğimiz de karşı yola geçmek için tekrar u dönüşü yapmamız gerektiği için hafif söylenmedim değil. Çünkü dönüş yapacağımız sapak biraz dar ayrıca bu otoyolun, hız yapan hergeleler yüzünden ünü pek iyi değildir.

Bihto çok iyi şofördür ama yol genişletme çalışmasından dolayı yeni yolla eski yol arasında oldukça fazla bir yükseklik farklı olması insanı geriyor. Sonuçta oraya yuvarlanmanın gereği yok.

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin