Bölüm 26 / Part-1

23.8K 1.9K 777
                                    

Hep birlikte güldük eğlendik ama artık gerçeklerden bahsetme vakti geldi. Bu zamana kadar okuduğunuz her bölüm sizi bu kısıma hazırlamak içindi.

Gerçek bir masala hoş geldiniz.

Bölümün heyecanını kaçırmamak adına uzun bir giriş yapıp sizleri bekletmek istemiyorum ama ufak bir ricam var.

Bölüm sonu açıklamasını okumadan, fikirlerinizi, beğenilerizi bizimle paylaşmadan ve merak edilen dövmenin resmine bir göz atmadan aramızdan ayrılmayın.

Keyifli okumalar dilerim, sizi seviyorum.

"Ay Mehmet aklımdan kaç bin tane ihtimal geçti biliyor musun? 'Eski sevgililerinden mi bahsetti acaba? yoksa hayatımda biri yok mu?' dedi diye diye aklımı yiyecektim!" dediğimde Mehmet öyle bir kahkaha attı ki ben bile şaşırdım.

"Bunları düşüneceğini biliyordum." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ne yani bilerek mi kıvrandırdın beni?" benim şok olmuş suratım Mehmet'i daha da bir eğlendirmiş olmalı

"Babanın da benzer şekilde annenle uğraştığını ve baban gibi bir adamla evlenmek istediğini söylemiştin. Ben baban gibi neşeli bir adam değilim ama benzer yanlarımız da var bil istedim." Ne diyorsun çikolata gözlüm konu buraya nasıl geldi?

"Çok eğlendim ya çok sağ ol." Samimiyetsiz bir şekilde gülünce Mehmet koltukta bana doğru tam olarak dönüp yüzünde huzurlu bir gülümsemeyle gözlerimin içine baktı

"Hazır, babanla ortak bir özelliğimiz varken evlensek mi?" Kulaklarımın duyduğu şeyi beynimin algılaması uzun sürdü. Hiç ummadığım bir anda geldiği için olsa gerek. Romantik bir yemeğe çıkmış olsak falan hemen anlardım niyetini ama bu şekilde –yüzüksüz- spontane olmasını beklemiyordum ama demek o büyük gün bugünmüş.

Teklifine olumlu bir yanıt vermem için meraklı gözlerle bana bakan sevgilime gülümsedim. Nereden başlasam, nasıl söylesem diye kalbim ve aklım arasında kısa bir istişare yaptım ve en iyi çözümün -Mehmet'in de hakkettiği gibi- sakince açıklamak olduğuna karar verdim.

"Mehmet lütfen ben bitirene kadar beni sorgulama ve sözümü kesme." Koltukta ondan biraz daha uzağa oturarak gözlerinin içine bakmaya başladım.

"Neler oluyor Beliz sorun ne?" Derin bir nefes aldım, dilimin heyecandan uyuşmasını, gerginlikten ellerimin titremesini yok saymaya çalıştım.

Bu esnada benden bir yanıt gelmemesi Mehmet'e kararlılığımı göstermiş olmalı ki "Peki nasıl istersen." Deyip sessizce beni dinlemeye başladı.

Deminden beri parmaklarımın altında ezdiğim koluma kısa bir bakış attım ve söze başladım.

"Kolumda ki dövmenin anlamını sormuştun. Ben de sana çok uzun bir hikayesi var, zamanı gelince anlatırım demiştim. Zamanı geldi." Dikkatli dinle sevgili okur ne de olsa siz de bu açıklamayı çok beklediniz.

"Kolumda ki tarih " '13.07.12' yazan yazıyı okşadığım parmağımla. Gözlerimi kapatıp derince yutkundum

"Benim ikinci kez yaşama şansına sahip olduğum günü, kalp atışlarının 'Again' yazısına dönüşmesiyse yeni hayatımı simgeliyor." Aynı dövme Bihter'de de var. Yaptırdığımız günü çok iyi hatırlıyorum ele tutuşmuştuk.

Dilan ve Ayça yanı başımızdaydı, onlar da böyle anlamlı bir dövme yaptırabilmek adına, karşıdan karşıya geçmeden önce, sağa sola bakmayı bırakacaklarını iddia edip bizden güzel bir dayak yemişlerdi. Neyse konumuza dönelim.

İstanbul MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin