26.Bölüm ~Fahişe~

18.7K 664 136
                                    

Bölümü KB_sena ya ithaf ediyorum.

Multimedyaya bakın, hikayeye yeni bir karakter katıldı.

Keyifli okumalar!

Kucağımda ki meyvelerle televizyonun karşısında oturuyordum. Hastaneden çıkalı neredeyse bir hafta olmuştu, bu süre içinde Kerem bir saniye olsun yanımdan ayrılmamıştı.

Nasıl olur da her şey rüya anlam veremiyordum. O kadar şey görmüştüm hepsi gerçek gibiydi ama aslında rüya. Bebeğimin öldüğünü görmüştüm beni üzen şey buydu aslında. Ama onları gördükten sonra kimseye kızamamıştım Kerem'e de.

Nasıl kızacaktım ki ona? Onunda kendine göre haklı sebepleri vardı ve pişmandı. Bütün her şeyi geride bırakacaktım artık, eskiyi düşünmeyecektim. Bebeğim ve Kerem'le mutlu bir hayatım olsun istiyordum. Anne olmaktan korkuyorken nasıl bu hale geldim bende bilmiyorum ama sanırım bunların hepsi komadayken gördüklerimde gerçekleşti.

Bebeğimi bir kez daha kaybedeceğim diye çok korkuyorum ve aynı şekilde Kerem'i de.

"Doydun mu?" diye seslendi mutfaktan. Bütün gün evi temizleyip bana yemek yapmıştı onu böyle görünce her ne kadar deliler gibi kahkaha atmak istesem de kızacak diye susup sadece izliyordum.

"Doydum, hadi yanıma gel özledim." Diye seslendim içeriye doğru. Kucağımda ki tabağı masaya bırakıp ayağa kalktım, gelmeyecekti biliyordum. Yaptığı bir işi yarım bırakmayı sevmiyordu. Bu düşünceyle yüzümü buruşturdum. Kesinlikle yarım bırakmayı sevmiyordu.

Mutfağa doğru ilerledim elinde ki bulaşık süngeriyle tabakları temizleyen sevgilime baktım. Bu adamı seviyordum, hem de çok. Arkasından giderek beline sarıldım.

"Bebeğim şunları bitireyim geleceğim." Diye huysuzlandı. Parmak uçlarında kalkıp boynuna bir öpücük kondurdum. "Özledim ama." Diye sızlandım. Elinde ki süngeri lavabonun içine bıraktı ardından ellerini yıkayıp kuruladı ve bana döndü. Umutla gözlerine baktım bu halime gülümseyip yüzümü ellerinin arasına alıp dudaklarıma bir öpücük kondurdum.

Kaşlarımı çatıp Kerem'e baktım. "Bende özledim ama.." bir elini karnıma indirip yavaşça okşadı. "Bebeğimizi de düşünmeliyiz." Yüzümü buruşturup Kerem'e baktım. Daha iki aylıktı bir şey olmazdı, sanırım.

"Onu da düşünürüz sevgilim. Ses çıkarmayız bebeğimizde rahatsız olmaz?" diye şakıdım. Kerem karşısında uzaylı duruyormuş gibi bana bakmayı sürdürdü. Ne?

"Ciddi anlamda rüyanda ne gördüğünü merak ediyorum." Birden ayaklarım yerden kesilince kıkırdadım istediğimi elde edecektim. Elim karnıma gitti yavaşça okşayıp bebeğime sevgi dolu sözcükler fısıldadım. Tabi içimden.

Kerem beni taşıyıp yatak odasına getirdi. Rüyamda gördüğüm ev değildi burası o tamamen benim hayal ürünümde ki bir eve yakışır cinstendi. Burası daha küçüktü ve bir dağ eviydi. Sadece bir oda vardı ama bu oda oldukça büyüktü içerisinde kocaman bir yatak, koltuk, çalışma masası, dolap ve kocaman bir ATATÜRK köşesi vardı.

Aklımın bir köşesine orayı daha sonra incelemem gerektiğini not ettim. Daha önce hiç görmediğim resimleri vardı Atatürk'ün. Kerem kesinlikle büyük bir Kemalist'ti ve bu ona tekrar aşık olmamı sağladı.

Kerem beni yavaşça yatağın üzerine bıraktı yanıma gelip kendisi de uzandı. Elimi belinden geçirip iyice ona sokuldum, bir elimle de karnında ki kasların üzerinde gezdirmeye başladım. En cilveli ses tonumu kullanarak "Kereemm." Dedim. Homurdanıp kaslarının üzerinde ki elimi ellerinin arasına aldı. "Sus ve uyu." Ellerimi ondan kurtarıp tekrar karın kaslarının üzerine koydum ve yavaşça üzerinde gezdirdim.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now