24. Bölüm "Elveda Zeynepçik~ (Part 2)

20.8K 606 121
                                    

 

Söylemek istediğim birkaç bir şey var.

Belki bazılarınız biliyordur yosun bana bir röportaj yapmayı teklif etti bende seve seve kabul ettim. Yakında röportajı yapacağız ama önce Yosun’un bir ricasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Röportajda sizin de sorularınızın yer almasını istiyor. Bugün bir tanıtım yayınladı zaten, yosun un hesabında ki “Yeşil Peri’nin yazarı YagmurDmrel ile röportaj” hikâyesine sorularınızı yorum alarak bekliyor.

 Şimdiden hepinize teşekkür ederim J

Bölümü gizemsuu ya ithaf ediyorum. 
Multimedyada bölüm şarkısı var.
Bölüm sonu için teorilerinizi ve yorumlarınız merak ediyorum.

Keyifli okumalar!

 

 

Kerem yavaş hareketlerle elini karnımdan çekecekken izin vermeyip daha sıkı kavradım ve karnımın üzerinde durmasını sağladım. Açelya bu manzarayı görünce kaşlarını iyice çatıp ayağına zemine vurmaya başladı. Kerem’in yüzünde öyle bir ifade vardı ben bile birkaç adım geri çekilmemek için kendimi zor tutuyordum. Eğer biraz daha sakinleşmezse Açelya’nın üzerine atlayıp saçını başına yolacaktı. Ya da bunu ben yapacaktım.

Bu kıza tahammülüm yoktu, adını bile duymak sinir katsayımın yükselmesini sağlıyordu. Tabi ki de ona inanmıyordum. Böyle bir şeye ihtimal bile vermiyordum. Böyle bir durum söz konusu olsa Kerem anlardı. Tamam, evet sürekli beraber olduğumuz için bazı nedenlerden dolayı benim hamileliğimi anlamıştı Açelya ile sürekli beraber değildi ama anlardı işte.

Açelya hamile olamazdı.

Aramızı bozmaya çalışıyordu, Kerem’e inanmayıp bağırmamı ve ona saldırmamı istiyordu. Pekala, saldırma kısmını düşünebilirdim. Açelya’yı kırmak olur mu?

Kerem bir an ayaklanacak gibi oldu ama elini sıkıca tutarak “Sakin ol.” Dedim. Kerem ve Açelya şaşkın gözlerle bana bakıyordu bu sefer. Böyle bir tepki beklemiyordu ikisi de. Açelya’ya istediğini vermeyecektim.

“Bebek kimden?” diye sordum sakin bir tavırla. Kerem iyice gerilmişti ve yerinde zor duruyordu. Onu bu şekilde görmek benimde gerilmeme yol açmıştı ama bebeğim için sakin olmalıydım.

Sürtük iç sesim “Sana 9 ay Kerem’le sevişemeyeceksin diyorum sen gelmiş yok sakin olmam lazım yok bebeğim bilmem ne diyorsun.” Diye beni azarlarken gözlerimi şaşkınca açtım. Bu sürtük iç sesin bir ayarı yok mu cidden ah! İnanamıyorum.

Tamam, 9 ay uzun bir süre hem de çok uzun ama dayanacaktım. Dayanmak zorundaydım bebeğim için. Hem 9 ay ne ki. Gözlerimi açıp kapamamla geçecek. Ah! Kimi kandırıyorum cidden ben. 9 ay! 9 ay!

Konumuz bu değil aklımın karışmasını sağlayan iç sesime selamlarımı iletip bakışlarımı Açelya sürtüğüne çevirdim.

“Kerem’den kimden olacak.” Dudaklarımdan isterik bir kahkaha dökülürken bakışlarımı bu sefer karnıma çevirdim. “Duydun mu bebeğim? Bir tane kardeş geliyor.”

Kerem ve sürtük şaşkınca bana bakarken Kerem’e göz kırptım. Canım benim ya. Bende böyle bir tepki beklemiyordu tabi. Bende beklemiyordum. Ama eve gidince bunların acısını fena alacaktım ondan. Hem de çok fena.

“Çok yorgunum eve gidelim?” diye sordum Kerem’e. Kafasını sallayıp ayağa kalktı. Açelya’nın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. Ama ne kadar çabalasam da duyamamıştım. Açelya’nın gözlerinin sulanmasını keyifle izledim.

Yeşil Peri (Peri Serisi 1) ASKIDAWhere stories live. Discover now