Crime 51.Bölüm

8.3K 344 40
                                    

Justin morluklarıma krem sürmüştü.Eli o kadar hafifti ki hissetmemiştim.Dudağımın kenarındaki yarayada ilaç sürdükten sonra elindeki pamuğu çöpe attı.Biranda bana sıkıca sarılınca afalladım.Kendime gelince bende kollarımı ona sarıp başımı göğsüne yasladım.Saçlarım arasına öpücükler kondurup kollarını daha da sıktı.

'Neler olduğunu anlatmalısın.Her kelimeyi,her darbeyi bilmek istiyorum.'              Justin'in siniri sesine karışmış halde dalga dalga yayılıyordu ama dokunuşları yumuşacıktı.

'Sakin ol Justin.Boktan olan durum onu elimizden kaçırmaları.Ne olduğunu anlamadan bir araba bize yaklaştı ve ortalık toz duman oldu.Birkaç el silah sesi duydum.Bir kurşun Adrian'a denk geldi.Tekrar etrafı görmeye başladığımızda Derek ve o göt herif ortada yoktu.'             Justin kolunu dizlerimin arkasına atıp beni hızlıca kucağına aldı.Ufak bir çığlık atıp kollarımı sıkıca boynuna sardım.

Birlikte banyodan çıkıp yatak odasına döndük.Justin beni yatağa bırakıp yanımdan ayrıldı.Dolabın yanına gidip kendi tişörtlerinden birini aldı.Bana döndüğünde elindeki tişörtün mor olduğunu gördüm.Justin'in şimdiye kadar tercih ettiği en tatlı renkti.Ayrıca en sevdiği tişörtü olduğunu biliyordum.

Yanıma gelip ceketimi üzerimden çıkarttı.Loş ışıkta gözlerim acımıyordu.Etrafı görmem için yeterliydi.Hiçbir zaman patlayan ışıklardan hoşlanmamıştım.Fazla gerici ve baskılayıcı hissediyordum.Ayrıca gözlerim rahatsız oluyordu.

Kollarımı yukarı kaldırıp tişörtümüde çıkarmasına izin verdim.Sütyenimle kalınca omuzlarımı düşürüp bekledim.Tişörtü nazikçe boynumdan geçirip saçlarımı düzeltti.eli pantolonuma gidince düğmeyi açması için geri çekildim.Fermuarıda indirdikten sonra pantolonu bacaklarımdan sıyırıp çıkardı.Dizlerime,boynuma ardındanda dudaklarıma öpücükler bırakıp geri çekildi.Kıyafetleri alıp banyoya gitti.Geri dönmesini beklerken yatağa biraz daha yayılıp başımı hafifçe kaldırdığım yastıklara koydum.

Justin geri gelince yatağında etrafından dolanıp benim tarafıma geldi.Ayak ucumdaki ince örtüyü alıp üzerime örttü.

'Burada bekle.Birazdan geleceğim.Ayrıca bu konuyu kapatıyorum.Rahatlamaya ihtiyacın var ve ben bunun için buradayım.'

Odadan çıkınca gözlerimi kapatıp gelene kadar dinlemeye karar verdim.

(JUSTIN'İN GÖZÜNDEN) 

Basamakları indiğimde etrafıma bakındım.Alexander verandada telefonla konuşuyordu.Yüzündeki imalı gülümsemeden konuştuğu kişinin onun için özel  biri olduğunu anladım.

Mutfağa gidip kapıyı kapattım.Cebimdeki telefonu çıkarıp Dean'i aradım.Beni sakinleştirebilecek tek kişi oydu.Sakinleşmek istemiyordum.İstediğim şey Derek'in koca kafasını boynundan ayırıp kazığa geçirmekti ama şuan mümkün değildi.Ruby yukarıda beni beklerken onu yalnız bırakıp gidemezdim.

'Justin?'            Uykusundan uyandığı belli oluyordu ama hiçbir sitemkar söz etmedi.

'Yarın o pisliği bulacağız.Hepiniz kıçınızı kaldırıp Derek'in olabileceği yerleri bulun.O pisliğin cesedini görmek istiyorum.'

'Ne oldu?'              Ruby'nin bana anlattığını kadarını ona anlattım.

'O bok parçasının kanını görmek istiyorum.Önümde yalvaracak.Beni anladın mı!'          Dean 'in kapıyı çarptığını duydum.Ardından birkaç kapının tekmelendiğini işittim.Dediğimi hemen yerine getirecek olması beni tanıdığını gösteriyordu.

'Yarın sabah buraya gel.'                 Telefonu kapatıp cebime attım.Derin bir nefes alıp dolapları karıştırdım.Dolaptan sütü alıp büyük bir bardağa doldurdum.İçine biraz çikolata tozu atıp karıştırdım.Çekmeceleri karıştırırken Ruby'nin ufak cephaneliğini buldum.Bir sürü çikolata ve şekerleme paketi çekmecenin gerisinde duruyordu.Hepsinden alıp tepsiye koydum.Sütüde koyduktan sonra çıkmak üzereyken cam kavanoz içindeki damla çikolatalı kurabiyeleri gördüm.Sevdiğini bildiğim için onlardanda bir tabağa doldurup tepsiye koydum.Mutfak kapısını açıp salona girdim.Alexander koltuğa uzanmış kanalları karıştırıyordu.Sesimi duyunca bana döndü.

CrimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin