Crime 7.Bölüm

19.9K 542 20
                                    

(JUSTIN'İN GÖZÜNDEN)

Yatağımda uzanmış düşünüyordum. Victoria kıskançlık yapıyordu. Beni Ruby'den kıskanması saçmaydı ve önemli olan Victoria benim kız arkadaşım değildi. O benim hiçbir şeyim değildi. Beni kıskanması çok saçmaydı. Beni başkalarına karşı sahipleniyordu ama bunu yapacak özgüveni nereden bulduğuna anlam veremiyordum. O sadece bize yardım ediyordu ve yatakta beni rahatlatıyordu. Böyle olduğu, bu durumun değişmeyeceği en başından belliydi. Yarın onunla konuşup kendini bir bok sanmaması gerektiğini söylemeliydim. 

Saçma fikirlerini işe karıştırıyorsa bu onu işe yaramaz biri yapıyordu. Zaten başarılı olduğu yer belliydi. Bugün kapışırken Ruby'i yalnız bırakmakta ne oluyordu. Bu aramızdan birinin ölmesine ya da bütün planın çöp olmasına neden olabilirdi. Şuan tek yapmak istediğim uyumak ve üzerimdeki gerginliği atmaktı. Belki de Victoria'yı çağırmalıydım ama onu şuan çağırırsam bu sadece beni daha da sinirlendirecekti. Homurtuyla karışık bir şekilde nefesimi verip kafamı yastığa gömdüm.

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Gözüme giren güneş ışığı ile birlikte doğruldum. Her yerim ağrıyordu. Dün ki olanların gecikmiş etkisiydi. Kafamı çevirip komodinin üzerinde ki saate baktım. "14.36"

Bu kadar uyumuş olmam normaldi. Çünkü bir süredir huzurlu uyuyamıyordum. Yataktan kalktım ve banyoya doğru yürüdüm. Aynada halime baktım. Kaşımda ve dudağımın kenarında kabuk tutmuş yaralar  daha iyi görünüyorlardı. Gözlerimin altında ki morluklar da gitmişti. Uyku işe yaramıştı. Küvetin yanına yaklaşıp suyu açtım ve istediğim sıcaklığa ayarladım. Üzerimde ki kıyafetleri çıkarıp kenara bıraktım. Ayağımla suyu kontrol ettikten sonra memnuniyetle küvete oturdum ve başımı arkaya doğru yasladım. Hafif bir mırıltı dudaklarımdan çıktı. Gözlerimi kapatıp nereden hatırladığımı bilmediğim bir şarkı mırıldanmaya başladım.

You could go the distance 

- Mesafeyi katedebilirsin, 

You could run the mile 

- Kilometrelerce koşabilirsin, 

You could walk straight through hell with a smile 

- Cehennemi yüzünde gülümsemeyle yürüyebilirsin. 

You could be the hero 

- Kahraman olabilirsin, 

You could get the gold 

- Altını alabilirsin, 

Breaking all the records that thought never could be broke 

- Daha önce kırılabileceği hiç düşünülmeyen rekorları kırabilirsin. 

Do it for your people 

- İnsanlar için yap, 

Do it for your pride 

- Gururun için yap, 

Never gonna know if you never even try 

- Denemezsen hiç bilemezsin. 

Şarkının cehennem kısmı bana uygundu. İnsanları öldürürken, yalanlar söylerken cehennem için iadesiz bir bilet almış sayılırdım. Aslında bu benim suçum değildi. Ailemin tamamı böyle boktan işlerle uğraşırken örnek vatandaş olmam tuhaf olurdu. 

Ilık su ile gevşerken bir yandan düşünüyordum. Gerçekten de daha şanslı olmayı dilerdim ama bu benim seçimim değildi. Katil olmayı kimse istemezdi ama hayat beni buraya sürüklemişti ve bende ayak uyduruyordum. Hayatta kalmak için bunu yapmam gerekiyordu ve şuan için memnundum. Bu hayatta iki seçimin vardı. Av olup yok olmak ya da avcı olup yok etmek. Ben seçimimi küçükken yapmıştım.

CrimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin